"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, yaşlılık aylığının geç ödenmesi nedeniyle 1.2.2006 ile 27.7.2008 ödeme tairhleri arasında işleyecek faiz alacağının Kurumdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava nitelikçe: 01.02.2006 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiği halde, davacıya aylılarının 27.08.2008 tarihinde ödenmesi nedeniyle, aylığın hak ediş tarihi ile ödeme tarihi arasında ay be ay işleyen faizin tahsili istemine ilişkindir....
Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin ...nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir. Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tesbiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir. Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı Kanunun 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili dava dilekçesinde, kamulaştırma bedelinin geç ödenmesi nedeni ile ödeme tarihine kadar işleyen kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faizin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacıya ihtilafsız kamulaştırma bedelinin ödenmesi sırasında ya da öncesinde, davacı tarafından konulan herhangi bir ihtirazi kayıt bulunup bulunmadığı ilgilisinden sorularak varsa buna ilişkin bilgi ve belgelerin dosyaya konulup birlikte gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sayılı dosyasına konu alacağın davalının haksız itirazı nedeniyle ancak 22/11/2021 tarihinde tahsil edebildiğini, iş bu davanın icra dosyasına konu alacağın geç tahsili nedeniyle faiz ile karşılanmayan zararlarının tahsilini amaçladığını, davaya konu uyuşmazlığın alacağın geç ödenmesinden kaynaklanan munzam zarar alacağı olmakla, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2018/3765 Esas sayılı ilamında da belirlendiği gibi, munzam zararın kök ilişkiden( asıl borç) tamamen bağımsız, yeni bir borç olması nedeniyle, yetkili mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, emsal kararlara göre yapılması gereken hesaba göre müvekkilinin munzam zararının en az 120.000,00.-TL olduğunu bu alacağa temerrüt tarihinden (27/02/2022) itibaren faiz de yürütülmesi gerektiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nde açılan 2003/36 Esas sayılı davada alınan bilirkişi raporuyla, eldeki iş sahibi şirketçe açılan dava konusu kalemler yönünden alacak belirlendiği, bu rapora göre verilen karar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği dolayısıyla raporun taraflar açısından bağlayıcı olduğu kanaatine varılarak, cezai şart, ayıplı işlerin giderim bedeli, nefaset farkı ve fazla ödenen bedelin tahsili istemleri yönünden yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın talepler aynen kabul edilmiş, sadece teminat mektubunun ihtiyati tedbir nedeniyle geç paraya çevrilmesi sebebiyle, davacı iş sahibinin talep edebileceği faiz alacağına ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi raporunda hesaplanan 638.321,83 $ faiz alacağı aynen benimsenerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir. Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi kararında; “…yapılması gereken ödemenin yapılmaması ya da geç yapılmasından dolayı faiz alacağının 13.461,97 TL, ek ödemenin yapılmaması veya geç yapılmasından dolayı istenebilecek faiz alacağının ise 538,46TL olduğu“ gerekçesi ile, “1- Davanın KABULÜNE, 2- Yapılması gereken aylık ödemenin yapılmamasından-geç yapılmasından dolayı faiz alacağı olan 13.461,97TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3- Yapılması gereken ek ödemenin yapılmamasından-geç yapılmasından dolayı faiz alacağı olan 538,46TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine“ karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kurum tarafından yapılan işlemin hukuka uygun olduğunu, davacı tarafından yapılan başvurunun haklı olarak reddedildiğini, yerel mahkemece eksik inceleme ile karar verildiğini beyanla kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
itibaren en geç 45 gün içinde tutanakta belirtilen bedel hazır edilerek, idarenin anlaşma tutanağı ve kamulaştırma öncesi taşınmaz üzerindeki tüm takyidat ve haklardan arındırıldığı tapuya resen tescil ve terkinden sonra kamulaştırma bedelini kendilerine ödenmesinin gerektiğinin açık bir şekilde bulunduğunu, bedelin 45 günün sonrası olan ertesi günden itibaren kurum temerrüde düştüğünün açıkça izah edildiğini, bu sürenin dolmasına rağmen kurum tarafından müvekkiline kamulaştırma bedelinin ödenmediğini, bu hususta davalı tarafa yaptıkları başvuruların sonuçsuz kaldığını, 06/12/2017 tarihli 926 sıra nolu dilekçe ile kamulaştırma bedelinin faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesi hususunda 1....
Bununla birlikte, ana para niteliğindeki prim alacağının 27/10/2008 tarihinde ödenmesine rağmen 5 yıllık geç ödemeden kaynaklı fer'i nitelikteki faiz alacağının bu tarih itibarıyla ve halen ödenmemiş olması karşısında, davacının zararının son bulmadığının ve bu kez anılan faiz miktarının değer kaybına uğraması nedeniyle davacının faiz alacağının uğradığı değer kaybı kadar zararı olduğunun, bu zararın da faiz alacağının ödenmesi gereken 27/10/2008 tarihi ile davacının idareye faizin ödenmesi istemiyle başvurarak idareyi temerrüde düşürdüğü 06/08/2009 tarihi arasında oluştuğunun, ancak bu zararın (ikinci faiz alacağının) matrahının artık ana para olan prim tutarı değil, ana para ödemesinin yapıldığı 27/10/2008 tarihi itibariyle tahakkuk etmiş faiz tutarı (bu dava bakımından ana paraya dönüşmüş olan birinci faiz alacağı) olduğunun kabulü gerekmektedir....
Faiz alacağının niteliği gereği asıl alacağın tahsili için açılan davada faiz istenmemiş olması ya da bu hakkın saklı tutulmamış bulunması sonradan ayrı bir dava ile faiz istenmesine engel oluşturmaz. Kamulaştırmadan arta kalan kısımların yararlanmaya elverişli bulunmaması nedeniyle kamulaştırılması istemli davada bu yerlerin kamulaştırma (mülkiyet) bedelleri idarece yapılmış bulunan kısmi kamulaştırmanın kamulaştırma kararının alındığı tarihe (1999) göre belirlendiği anlaşılmakla kısmi kamulaştırma işlemininin idari yönden kesinleştiği 03.03.2000 tarihinden mahkemece kamulaştırılmasına karar verilen kısımların kamulaştırma bedellerinin hak sahiplerine ödendiği tarihe kadar geçen süre için yasal faiz tutarının hesaplanıp davacılara ödenmesine karar verilmesi gerekirken Denizli Asliye 3.Hukuk Mahkemesinin 2000/132 Esas sayılı davasında faiz istenmediği ve fazlaya ilişkin haklarında saklı tutulmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....