aykırı eylemleri neticesinde davacının alacağı olan 400.087,89 TL'yi geç ödemesi nedeniyle ortaya çıkan reeskont faiz zararının şimdilik 10.000,00 TL'sinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Sebepsiz......leşme hükümlerine göre, borçludan faiz talep edilebilmesi için......leşenin bir ihtar ile ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme günü için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi istenemez. Somut olayda; davacı 27.01.2015 tarihli dilekçe ile 8.071,90 TL'nin dilekçenin tebliğinden itibaren 7 gün içinde tarafına ödenmesini istemiş, davalı idare ise 17.02.2015 tarihli cevabi yazısı ile mahkeme kararı olmaksızın ...... bedelinin iadesinin uygun olmadığını davacıya bildirmiştir. Davalı idare en geç talep edilen alacağı ödemeyeceğini bildirdiği tarih itibari ile temerrüde düştüğünün kabulü ile bu tarihten itibaren asıl alacağa yasal faiz işletilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi doğru görülmemiştir....
Mahkemece, sözleşmenin feshi isteminin yasal koşullarının oluşmaması nedeniyle sözleşmenin feshi isteminin reddine, 3.600 TL maddi tazminat ile 5.500 TL kira alacağı olarak toplam 9.100 TL'nin dava tarihinden itibaren değişken yasal faiz oranı uygulanmak suretiyle hesaplanacak işlemiş faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine, karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davacı, dairenin satış sözleşmesi gereği, lejanttta yazılı olan 30.06.2010 tarihinde teslim edilmesi gerekirken geç teslim nedeniyle oluşan kira kaybı tazminatının tahsili amacıyla eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, taşınmazın davalı tarafından 5.5 ay geç teslim edildiği kabul edilerek bilirkişilerce belirlenen aylık emsal rayiç kira bedelide göz önünde bulundurularak davanın kabulüne karar verilmiştir....
Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir. Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir....
Davacının 27.06.2006 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu ve hak edilen aylıkların 20.04.2009 tarihinde ödendiği, faiz alacağına ilişkin davanın ise asıl alacak ödendikten sonra, 16.07.2009 tarihinde açıldığı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, kurumun yaşlılık aylığını geç ödemesinden kaynaklanan faiz yükümünün hangi tarihte başladığına ilişkindir. Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Yasanın 65. Maddesi olup anılan maddede “Kurumun malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından aylık bağlanması veya toptan ödeme yapılması için gerekli belgeler tamamlanınca, bağlanacak aylıkları ve yapılacak toptan ödemeleri hesap ve tespit ederek en geç üç ay içinde ilgililere yazı ile bildireceği” düzenlenmiştir. Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise bu süre göz ardı edilerek 27.06.2006 tarihli tahsis talebine göre birikmiş aylıklara 01.07.2006 tarihinden itibaren faiz hesaplandığı anlaşılmaktadır....
Mahkemece; toplanan delillere göre, BK.nun 133. maddesi kapsamında bir alacağın faizinin de asıl alacağın tabi olduğu zamanaşımına tabi olup asıl alacağa ilişkin dava açılmasının faiz alacağını etkilemediği, KTK.109. Maddesi uyarınca 2 yıllık zamanaşımı süresi dolmuş olduğundan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat faizinin tahsili istemine ilişkindir. Faiz alacağı zaman geçtikçe doğan bir alacak olmakla dava açıldığı tarihten geriye doğru hesap edilebilecek zamanaşımı süresi içinde istenebilir. Mülga 818 Sayılı BK.131.maddesi gereğince asıl alacak zamanaşımına uğradığında faiz ve diğer ek haklar da zamanaşımına uğrar. Diğer bir deyişle faiz alacağı asıl alacağın tabi olduğu zamanaşımına tabidir. BK.133/2 maddesi gereğince alacaklının dava açmasıyla zamanaşımı kesilir. Ancak zamanaşımının kesilmesi sadece dava konusu alacak için söz konudur....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/01/2023 NUMARASI : 2021/254 Esas - 2023/4 Karar DAVA KONUSU : Kamulaştırma Bedelinin Geç Ödenmesinden KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının, davalı kurumun davaya konu taşınmazı kamulaştırmak istemesi üzerine takdir komisyonunun yapmış olduğu tespitler sonucu düzenlenen ve komisyonca teklif edilen toplam 30.308.250,00- TL bedeli kabul ettiğini ve bedelin kendisine peşin ödeneceğini düşünerek de taşınmazın tapusunu davalı kuruma devrettiğini, fakat Kamulaştırma Kanunu'nun 8.maddesine göre idarece anlaşma tutanağının tanzim tarihinden itibaren en geç 45 gün içinde tutanakta belirtilen bedel hazır edilerek ödenmesi gerektiği halde davacıya yaklaşık 4 ay sonra ödeme yapıldığını, davacıya sözlü olarak peşin ödeme sözü verildiği halde bu şekilde mağdur edildiğini, davacının artık...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırma bedelinin geç ödenmesinden kaynaklanan faiz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın geri alınması dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırma bedelinin geç ödenmesinden kaynaklanan faiz istemine ilişkindir. Mahkemece davacının talebi üzerine davanın geri alınmasına karar verilmiş, hüküm davalı idarece temyiz edilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 123. maddesinde “Davacı, hüküm kesinleşinceye kadar, ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabilir.” düzenlemesi yer almaktadır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava dilekçesinde 20.02.2002 tarihinde ödenmesi gereken hakediş bedelinin 12.05.2003 günü ödendiği iddia edilerek hakediş bedelinin geç ödenmesinden dolayı faiz talep edilmiş ayrıca, davalı kurumun yapmış olduğu ceza kesintilerinin haksız olduğu ileri sürülerek yapılan ceza kesintilerinin tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. Faiz alacağı yönünden; Taraflar arasındaki sözleşmenin 24. maddesinde ödemelerin ... İşleri Genel Şartnamesine (...) göre yapılacağı açıklanmış, 41. maddesinde ise ... sözleşmenin eki olarak kabul edilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "...Davacının yaşlılık aylığının kesilmesine ilişkin hukuka aykırı olduğu ve ödenmesi gereken aylıkların geç ödenmesinde kusurlu olduğu, davacı borçlar kanunun 117. maddesi gereği faiz talep hakkı olduğu kabul edilmiştir.Kuruma verilen 28.10.2011 ve 24.07.2012 tarihli dilekçeler ile; 01.04.2002 tarihinden geçerli yaşlılık aylığı bağlanması, yaşlılık aylığının bağlandığı 01.04.2010 tarihine kadar ödeme yapılması, ödemelere ay be ay yasal faiz işletilmesi, işletilmemesi halinde ödemeye ilişkin tahsilat anında fazlaya ve faize ilişkin hakların saklı tutulduğu bu şekilde feri nitelikli faiz hakkının ödeme ile ortadan kalkmasının yasaya uygun olarak önlendiği, davacının faiz alacağının birikmiş aylıklara ait olduğu aylar ile ödenmesi gereken tarih gözetilerek bilirkişi tarafından yapılan hesaplanma esas alınmak suretiyle..." gerekçesiyle, "Davanın KABULÜ İLE; 1- Davacının yaşlılık aylığının geç ödenmesinden kaynaklanan 30.538,64 TL faiz alacağının...