Dava, hayat sigorta sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamına göre, davacıların murisinin davalı nezdinde 26.05.2014-26.05.2017 tarihleri için sigorta sözleşmesi düzenlenmiş, poliçenin düzenlenmesinden sonra 16.03.2015 tarihinde sigortalı vefat etmiştir. Sigorta sözleşmesi kurulurken sigortalıya yüklenen doğru bilgi verme (ihbar) yükümlülüğünü düzenleyen 6102 sayılı TTK 1435,1439 ve 1440. maddeleri her ne kadar mal sigortalarına ilişkin bulunmakta ise de, Yargıtay'ın yerleşik kararları ile hayat sigortalarında da uygulanmaktadır. Hatta anılan bu düzenleme, Hayat Sigortası Genel Şartlarının C-2.2. maddesi ile sözleşme hükmü halini almıştır....
KARAR Davacı, davalı ile yapılan bireysel kredi sözleşmesi gereğince 48 ay vadeli 23.000 TL kredi verildiğini, kredi kullanımından 3 yıl sonra, Tüketici Hakem Heyetine müracaat ederek ... olduğu 95,00 Tl hayat sigortası bedelini talep ettiği ve talebinin kabul edildiğini ileri sürerek Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararının kaldırılmasını istemiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ile davalı banka arasında düzenlenen kredi sözleşmesinin IV-1 maddesinde aynen; "Krediyi kullanan kişi,açılacak kredi sebebiyle Bankanın bildireceği tutar ve riskler için Bankanın dain ve mürtehin olduğu Hayat sigortası yaptırmayı,....Kredi süresi biten sigortaların Bankaca yenilenmesini...." hükmünü içermektedir....
Davalı,davacılar murisinin öldüğü tarihte geçerli bir hayat sigortası poliçesinin bulunmadığını, gerek kanun gerekse sözleşmede hayat sigortası yaptırma ya da yenileme gibi bir yükümlülüğünün bulunmadığını, tüketicinin hayat sigortası yaptırmakta özgür olduğunu, sözleşmenin 9.5 maddesinde de bu durumun düzenlendiğini, murisin vefat tarihi itibariyle hayat sigortasını yenilemediğini, sözleşme gereğince davacıların ödenmemiş kredi bedellerinin tamamından sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....
Kredi sözleşmesi nedeniyle hayat sigortası yapılmasındaki amaç, banka yönünden kredi borcunun teminat altına alınması olduğu kadar, belli bir prim borcu getirmekle birlikte, sigortalının da bunda menfaatinin olduğu kuşkusuzdur. Bu nedenle uyuşmazlığın çözümünde, her iki tarafın da hak ve menfaatlerinin gözetilip korunması esas alınmalıdır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın konut kredisi için hayat sigortası yaptırma zorunluluğu bulunmadığını, murisin hayat sigortası yaptırmadığını, nitekim geri ödeme planında sigorta bedeli 00,00 TL olarak gösterildiğini, murise sigorta süresince (10 yıl) geçerli hayat sigortası yaptırması önerildiğini, ancak murisin bu teklifi kabul etmediğini, yıllık hayat sigortası yaptırdığını, zorunlu yenilemeyi de yerine getirmediği için davacı bankanın sorumluluğu bulunmadığında davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
Bankanın elinde hayat sigortası poliçesi gibi kolayca alacağını tahsil etme imkanı varken, sigortacının ödeme talebini geri çevirdiği şeklindeki bir gerekçeyle, poliçe limiti kapsamında kalan alacağı için icra takibi başlatması veya dava açması TMK 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralana aykırılık oluşturur. Bu nedenle tüketici işlemi niteliğindeki banka kredileri nedeniyle, hayat sigortası yapılmış olması durumunda, bankanın poliçe limitleri dahilinde kalan kredi alacağını öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi zorunludur. Bu husus, banka tarafından tüketicinin mirasçıları (halefleri) hakkında dava açılabilmesinin ön şartıdır. Banka sadece poliçe limitinin yeterli olmadığı bakiye alacak için tüketicinin mirasçılarından talepte bulunabilir....
DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 26/08/2021 KARAR TARİHİ : 19/01/2022 YAZIM TARİHİ : ... Mahkememizde görülen Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davası yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi ...'...
in dava dışı bankadan kullandığı genel kredi sözleşmesi nedeniyle 10/05/2013 tarihinde davalı sigorta şirketi ile hayat sigorta poliçesi imzaladığını, murisin 06/01/2017 tarihinde vefat ettiğini, davalı sigorta şirketince 13/02/2017 tarihli cevabi yazıda " söz konusu poliçenin vefat tarihinden önce iptal edilmiş olması nedeniyle geçerli olmadığından tazminat talebini değerlendirmeye alamadıklarını" belirttiklerini oysa ki murisin poliçe bedelini ödediğini ve hiçbir şekilde sözleşmeyi iptal etmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL Hayat sigortası bedelinin murisin ölüm tarihi olan 06/01/2017 tarihinden itibaren işeyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir CEVAP:Davaya konu alacak için kısmi dava açılamayacağını,murisin 6926183 numaralı, 10/05/2013 başlangıç, 10/05/2018 bitiş tarihli, ilk yılında 90.000,00 TL bedelli, yıllara göre azalan bakiyeli vefat teminatını havi uzun süreli kredi grup hayat sigortası...
nin davalı ile düzenlediği ... numaralı poliçe ile hayat sigortası yaptırdığı, müteveffanın kaza sonucu vefatı durumunda 18.000.00 TL tazminat ödemesinin yapılacağının davalı tarafından teminat altına alındığını, Hayat Sigortasının yanında müteveffa ile davalı bireysel emeklilik sistemi anlaşması da yapıldığını, sigortalı müteveffanın 15/07/2013 tarihinde geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybettiğini, sigortalı ...’nin ölümü ile davacılar eşi ... ve oğlu ....'nin yasal mirasçıları olarak geride kaldığını, davacıların hayat sigortasından kaynaklı tazminatın ve bireysel emeklilik sistemine mahsuben müteveffanın yatırdığı prim ödemeleri toplamının tahsili istemiyle yapılan takibe davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20'den az olmamak üzere inkar ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....
Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu tarihli cevap dilekçesinde özetle; murisin davaya konu edilen 24.07.2020 başlangıç tarihli 01.08.2024 bitiş tarihli 49.439,35 TL vefat teminatlı Hayat Sigortası Sözleşmesi ile sigorta kapsamına alındığını, işbu sigorta, müteveffa sigortalıyı vefat riskine karşı güvence altına alan hayat sigortası olup, teminatın kapsamı grup kredi hayat sözleşmesi, özel şartları ve hayat sigortası genel şartlarına tabi olduğunu, söz konusu hayat sigortası ile bankadan kredi kullanan kişiler isteğe bağlı olarak sigorta kapsamına alındığını ve bu kişilerin herhangi bir nedenle vefatları halinde sözleşmede belirlenen sigorta bedeli sözleşmede belirtilen şartlar uyarınca hak sahiplerine ödendiğini, sigorta süresi içinde sigortalının vefatı halinde -teminat tutarı ile sınırlı olmak üzere- kredi borcu dain-i mürtehin bankaya, varsa teminatın kalan kısmı sözleşmede belirtilmişse 2....