Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; davalı bankanın hayat sigorta poliçesinin tarafı olmadığı gibi hayat sigorta poliçesi yapmak gibi bir sorumluluğunun da bulunmadığı, davacının ödediği kredi bedelini davalıdan istirdadını isteyemeyeceği, muris ...'nin Garanti Emeklilik Hayat A.Ş. ile hayat sigortası düzenlediği, böylelikle poliçeden dolayı sorumluluğun davalıya ait olmadığı gerekçesiyle davanın pasif husumet şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 13....

    Bu nedenle tüketici işlemi niteliğindeki banka kredileri nedeniyle, hayat sigortası yapılmış olması durumunda, bankanın poliçe limitleri dahilinde kalan kredi alacağını öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi zorunludur. Bu husus, banka tarafından tüketicinin mirasçıları hakkında dava açılabilmesinin de ön şartıdır. Banka sadece poliçe limitinin yeterli olmadığı bakiye alacak için tüketicinin mirasçılarından talepte bulunabilir. Kredi kullanan tüketici adına yapılan hayat sigortası poliçesi mevcutken, bankanın tüketicinin ölümü nedeniyle, tüketicinin mirasçılarından ödenmeyen bakiye kredi alacağının tahsili için dava açması veya icra takibi başlatması, sigorta hukukunun temel ilkelerine ve sigorta yapılmasının amacına aykırılık oluşturacağı gibi sigorta yapılmasına duyulan güven ve itimadı da zedeler. Bu nedenle banka alacağını öncelikle sigorta poliçesinden tahsil etmelidir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) KARAR Dava, hayat sigortası sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. 04.12.2014 gün ve 6572 Sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 27.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesinde yapılan değişikliğe göre; Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 2015/8 sayılı karar uyarınca “Riziko mahalli konut ve işyeri olan mal ve sorumluluk sigortası sözleşmesi ile taşıma hukukundan doğup doğmadığına bakılmaksızın can-hayat sigortası sözleşmelerinden kaynaklanan davalar sonucu (rücu dâhil) verilen hüküm ve kararlar ” temyiz inceleme görevi 01.02.2015 tarihinden itibaren Yargıtay 17. Hukuk Dairesine verilmiştir. ...

      Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından aleyhlerine açılan davanın haksız, dayanaksız ve hukuka aykırı olduğunu, hayat sigortası yaptırılan sigorta şirketi ile davacı banka arasında bağ olduğunu, sigorta şirketinin üzerine düşen hukuki sorumluğu yerine getirmekten kaçındığını, davacı bankanın haksız ve ve dayanaksız icra takibi yaptığını, davacı banka ile hayat sigortası yaptırılan sigorta şirketinin çıkarlarının aynı yönde olduğunu, Bakırköy 21.Noterliği'nin 19/09/2019 tarih, 12269 yevmiye nolu ihtarnamesi ile davacıdan yasal haklarını talep ettiklerini, kredi kullanımı sırasında müteveffaya hayat sigortası yapılırken düzenlenen hayat sigortası sağlık anketi ya da sağlık tarama belgesinde müteveffanın sadece okudum anladım diyerek kendi el yazısıyla yazdığını diğer tüm kısımları ilgili banka/sigorta şirketi çalışanının kendisinin doldurduğunu, müteveffadan sağlık taraması ya da sağlık durumuna ilişkin bir belge istenmediğini, kredi sözleşmesinin yapıldığı banka...

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/119 KARAR NO : 2023/288 DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 09/02/2023 KARAR TARİHİ : 18/04/2023 Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müteveffa ...'ın ... bankası ... Şubesinden 08.02.2021 tarihinde kullandığı ihtiyaç kredisi olarak bilinen kredi karşılığında kendisine hayat sigortası yapıldığı ve bunun karşılığında sigorta ücreti kesildiği, ...'ın 23.04.2021 tarihinde vefat etmesinin üzerine müteveffa kullanmış olduğu krediye ilişkin sözleşmeden doğan edimleri yerine getirmediği, bu doğrultuda tarafımızca murisin mirasçılarına hesap kat ihtarnamesi gönderildiği, ...'...

        A.Ş arasında ... nolu sözleşme ile 21.03.2018 – 21.03.2019 vadeli kobi hayat grup hayat sigortası ile sigortalandığını, davacıların iddia ettiği şekilde davacılar murisi adına müvekkili şirket nezdinde vefat tarihinde başkaca bir sigorta sözleşmesinin bulunmadığını, sigortalı ... , hayat sigorta sözleşmelerinin kurulmasından evvel mevcut olan rahatsızlıklarını gizlediğini, müvekkili şirkete beyan etmediğini, sigortalı ... gerek hayat sigortası genel şartları ve gerekse TTK hükümlerine aykırı davranışı nedeniyle ... nolu kobi hayat sigorta sözleşmesinin hükümsüz hale geldiğini, bu nedenlerle müvekkili şirketçe tazminat ödemesi yapılmamasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığını, bu nedenlerle davacıların soyut ve açık olmayan beyanlarının kabulünün mümkün olmadığını, haksız ve yersiz açılan davanın öncelikle usulden reddine, aksi halde davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılması yönünde karar verilmesinini talep etmiştir....

          Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılarca temyiz edilmiştir. 1- Dava, tüketici kredisinden doğan alacak hakkında başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalılar murisi ile davacı banka arasında 4.7.2012 tarihli 60 ay vadeli tüketici kredisi sözleşmesi imzalandığı esnada dava dışı sigorta şirketi nezdinde 1 yıllık hayat sigortası yapılmış, krediyi kullanan tüketici 6.10.2012 tarihinde vefat etmiştir. Davacı, sigorta şirketinin sözleşmenin imzalanmasında sağlık durumu hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunulduğu gerekçesi ile sözleşmeden cayarak sigorta bedelini ödemediğini, bu nedenle mirasçılar hakkında takip başlatıldığını ileri sürmüştür. Hükme dayanak bilirkişi raporunda davanın tarafı olmayan sigorta şirketinin sözleşmeden caymasının hukuka uygun olduğu mütalaa edilerek davalıların ödemekle sorumlu oldukları tutar hesaplanmış, bu bedel üzerinden kabule hükmedilmiştir....

            Somut olayda Mahkemece, zorunlu deprem sigortası ... masrafının yasal anlamda alınmasının zorunlu olduğu, hayat sigortası ve konut sigortası yaptırılmasında ise sigortalı tüketicinin menfaati bulunduğu gerekçesiyle bu masrafların tüketiciye iade edilemeyeceğine karar verilmiş ise de dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere göre hayat sigortasının on yıllık süre ile düzenlendiği, konut sigortası poliçesinin ise dosyada bulunmadığı, bu yönüyle sigorta masraflarının zorunlu olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca Mahkemece sigorta masraflarının iadesinin gerekip gerekmediği hususunda uzman bilirkişi marifetiyle açıklamalı, taraf, hâkim ve Yargıtay denetimine elverişli bir rapor alınmak suretiyle sonucuna göre hüküm tesis edilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ve gerekçeye dayanılarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

              Bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre; davacı Banka ile dava dışı Hüseyin Yıldırım arasında 13.07.2015 tarihli 45.000,00 TL limitli Genel kredi sözleşmesi imzalandığı,davalının Kefil sıfatı ile TBK da belirtilen şartlara uygun bir şekilde kefaletinin bulunduğu,kredi borcunun ödenmemesi nedeni ile banka tarafından yeniden yapılandırıldığı,davalının da belirttiği gibi hayat sigortasının yenilenmediği,hayat sigortasının yenilenmesi zorunluluğunun da bulunmadığı,zira hayat sigortasının yenilenmesinin ancak kredi müşterinin talebine bağlı olduğu,krediye teminat olarak davalının maliki olduğu taşınmazın banka lehine ipotek verildiği,davacının ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yaptığı takipte davalının adresine tebligat yapılamadığı, davacının iş bu davayı açarken ihtarname tebligat parçası sunulmadığı, bu nedenle temerrüt tarihinin 14.03.2017 takip tarihi olarak belirlendiği,bu durumda davacının takip tarihi itibari ile 18.996,59 TL asıl alacak,2.433,87 TL kat tarihine kadar işlemiş...

              ın hayat poliçesi bulunmadığı, hayat poliçesi bulunsa dahi asıl borcu ödemeyen borçlunun poliçe hükümlerinden yaralanamayacağı, talep edilen faiz miktarının ve faiz oranının sözleşmeye uygun olduğu beyanı ile kefil aleyhine yaptıkları takipte itirazın iptali ile icra inkar tazminatı talep edilmiştir. Davalı tarafça, asıl borçlunun hayat sigortası bulunması nedeniyle kendisinden talepte bulunulamayacağı, 8.000 TL'lik ödemede bulunduğu, kefaletin şekil ve esas yönünden hukuka aykırı düzenlendiği beyanı ile davanın reddi talep edilmiştir. Mahkemece bankacı bilirkişi ...'den alınan bilirkişi raporunda " davacı banka ile dava dışı ... arasında 13.07.2015 düzenleme tarihli 45.000.-TL limitli Kredi Genel Sözleşmesi akdedilmiş, sözleşmeyi ... 6098 TBK Kefalet hükümleri doğrultusunda kendi el yazısı ile kefalet limiti, kefalet türü, kefalet tarihi belirtilmek suretiyle müteselsil kefil sıfatı ile imzalamış, eş muvafakati alınmış, kefil kabul beyanı ile ...'...

                UYAP Entegrasyonu