ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/270 Esas KARAR NO : 2023/293 DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 03/05/2023 KARAR TARİHİ : 04/05/2023 Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı sigorta ettiren, yanında çalışan davacı ...’e ......
Bankanın elinde hayat sigortası poliçesi gibi kolayca alacağını tahsil etme imkanı bulunmaktadır. Davacı banka tarafından bakiye kredi alacağının tahsili için dava dışı sigorta şirketi nezdinde dava dahil tüm hukuki yolları tüketmeden erken açtığı davada, davanın ön şart yokluğundan usulden reddine...'' gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiği görülmüştür. Davalıların murisi tarafından davacı bankadan kredi kullanıldığı sabit olup mahkemece davaya ve takibe dayanak kredi sözleşmeleri ve dayanak belgeleri ilgili bankadan celbedilmiş, belgeler arasında herhangi bir hayat sigortası poliçesi bulunmadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar davalılar hem takip dosyasına verdikleri itiraz dilekçesinde hem de cevap dilekçesinde muris ile banka arasında tüketici sözleşmesi yapılırken hayat sigortası da yapıldığı, kredi borcunun sigorta şirketinden istenmesi gerektiği ileri sürülmüş ise de dosyaya davalılarca herhangi bir hayat sigortası poliçesi ibraz edilmemiştir....
Davacı banka ile 06.06.2012 tarihli ihtiyaç kredisi sözleşmesi Ayten Kocama ile düzenlenmiş olup, Ayten Kocaman'a 20.000 TL kredi kullandırılmıştır. Bu krediye bağlı olarak 5601215 nolu poliçe ile 06.06.2012 başlangıç, 06.06.2017 bitiş tarihi ile hayat sigortası yapıldığı, poliçenin Halk Hayat ve Emeklilik A.Ş. tarafından düzenlendiği anlaşılmaktadır. Dava tarihinde yürürlükte olan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanun'unun 1487/birinci maddesi, “hayat sigortası ile sigortacı, belli bir prim karşılığında, sigorta ettirene veya onun belirlediği kişiye, sigortalının ölümü veya hayatta kalması halinde, sigorta bedelini ödemeyi üstlenir.“; 1493/yedinci maddesi ise “sigortacıdan edimi istem ve tahsil yetkisi, aksi kararlaştırılmadıkça lehtara aittir.“ Hükmünü içermektedir. Somut Uyuşmazlıkta; sigorta poliçelerinin, davacı banka tarafından açılan kredileri teminat olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır....
İstinaf başvurusunda bulunan davalı vekili dilekçesinde özetle; davanın haksız ve hukuka aykırı olması sebebiyle reddi gerektiğini, hayat sigortasının ihtiyarı sigorta olduğunu, zorunlu olmadığını, konut kredisi kullanımı için Zorunlu Deprem Sigortası-DASK yapılmasının mecburi olduğunu, diğer sigortaların yapılmasının ihtiyari olduğunu, müşterinin talebine göre konut sigortası, ferdi kaza sigortası ya da hayat sigortası gibi sigortalar yapıldığını, davacının hayat sigortası yapılmasını talep ettiğini, hayat sigortasının senelik primlerini ödeyeceğini ve poliçeleri yenileteceğini taahhüt ettiğini, ancak müşteri poliçe yenileme primlerini yatırmadığını ve dolayısıyla poliçelerin de yenilenmediğini, Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Yönetmeliği'nin 12....
a hayat sigortası yapılmamış olmasından kaynaklandığını, şayet bu şahsa hayat sigortası yapılmış olsa idi müvekkilinin bu borcu ödemek zorunda kalmayacağını, hayat sigortası yapılmamasının davalının kusuru olduğunu, davalı tarafın sözleşme taraflarına hayat sigortası yapmayarak müvekkilinin zarara uğramasına sebep olduğunu belirterek, finansal kiralama sözleşmesinden doğan borcun kalan kısmının ödenmemesine ve ödemelerin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, finansal kiralama yöntemiyle kiralanan ekipmanlar üzerindeki rehnin ve diğer hakların kaldırılmasına, teminat olarak gösterilen birinci derece mesken üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına, hayat sigortası yaptırmamış olması sebebiyle davalının kusurundan kaynaklandığı için kalan borcun silinerek murisin ölüm tarihinden itibaren yapılan ödemelerin müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, hayat sigortası poliçesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 12.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, davalı bankanın murise konut kredisi kullandırılması esnasında ihtiyari hayat sigortası yönünden yeterli bilgilendirme yapıldığı iddiasının ispatlanmamış olmasına, buna göre bankanın murise bağlı hayat sigortası yaptırılmamasından kaynaklı davacının uğradığı zarardan sorumlu tutulmasının gerekmesine, mirasçı ve aynı zamanda kefil olan davacı tarafından murisin ölümünden sonraki dönemde bankaya toplamda 112.298,00 TL ödenmiş olmasına göre sair istinaf itirazları yerinde değildir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı bankadan tüketici kredisi kullandığını, kendisine hayat sigortası yaptırdıklarını, sözleşmeyi okumadan imzaladığını, hayat sigortası bedelinin çok yüksek olduğunu söyleyerek, kendsinden hayat sigortası bedeli olarak alınan 15.217,00 tl nin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Davanın dayanağı hayat sigortası sözleşmesi olup davacılar, davalı sigorta şirketi ile hayat sigorta sözleşmesi imzalayan murisin mirasçılarıdır. Hayat sigortası sözleşmelerinin niteliği gereği .sigortalı tarafın mesleği ne olursa olsun ( tacir, esnaf, işçi, memur vs ) gerçek kişi ve tüketici olması dışında bir seçenek bulunmamaktadır. Somut olayda uyuşmazlık sigorta sözleşmesi muris ... tarafından ... Bankası Polatlı şubesinden ... Kooperatifi aracılığı ve kefaleti ile kullandığı krediler için davalı tarafından düzenlenen hayat sigortası sözleşmelerinden kaynaklanmaktadır. Hayat sigorta sözleşmeleri neye istinaden yapılmış olursa olsun bir tarafı tüketici olduğundan ve dava 6502 sayılı yasanın yürürlük tarihi olan 07.02.2017 tarihinden sonra açıldığından davaya bakmakla görevli mahkeme Tüketici Mahkemeleridir....
, T5 rızası ile müvekkili bankadan hayat sigortası yapılması talebinde bulunduğunu, Kanun ve Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere kredi kullanan adına hayat sigortası düzenlenmesi zorunluluğu bulunmadığını, mahkemece ihtimaller üzerinde durulduğunu, subjektif yorum yapılmak suretiyle karar verildiğini, yine davacı T5'nın talebi doğrultusunda T5 lehine hayat sigortası yaptırıldığını, kefil T5'nın kimlik bilgilerinin yazılı olduğu poliçeye imza atmış olması da kendi hak ve hesabına hayat sigortası poliçesi düzenlenmesini istediğine ilişkin yazılı belge olduğunu, 05.05.2016 tarihli Güvenli Hayat Sigortası Poliçesi harici bir poliçe olup kullanılan kredi ile bağlantılı olmadığını, davacı T5 kullanılan kredileri ödemekten kaçınmak amacıyla kendince kötü niyetli bir girişimde bulunmuş olup sonuç alamadığını fark ettiğinde ise işbu haksız ve hukuka aykırı davayı açtığını, babasının ölümünden iki dakika önce hayat sigortası yaptıran davacı T5'nın kötü niyetli olduğunun açık olduğunu beyan...