Sayılı ilamı; "Somut olayda; davacı, murisi adına düzenlenmiş olan hayat sigortası sözleşmesine dayanarak eldeki davayı açmışlardır. Davanın esas dayanağı dava dışı bankadan kullanılan kredi borcunun vefat halinde karşılanabilmesi amacıyla davalı sigorta şirketi ile yapılan hayat sigorta sözleşmesi olup, kredi sözleşmesi değildir. Hayat sigortası sözleşmelerinin, niteliği gereği sigortalı tarafın mesleği ne olursa olsun (tacir, esnaf, işçi, memur vs.) gerçek kişi ve tüketici olması dışında bir seçenek yoktur. 6502 sayılı yasanın 73/1. maddesindeki düzenlemede belirtildiği üzere, muris tüketici konumunda olup davacı da irs ilişkisine dayanarak dava açtığından ve davalı sigorta şirketi ile aralarında akdedilen sigorta sözleşmesi de bir tüketici işlemi olmasından dolayı, tüketici işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlığa bakma görevi anılan kanunun 3, 73/1 ve 83/2. maddeleri uyarınca tüketici mahkemesine ait bulunmaktadır.(Yargıtay 17 HD 2016/17858 E.2019/7354 K.;2017/3086-2018/4129 K....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Taraflar arasındaki uyuşmazlık; taraflar arasındaki hayat sigortası sözleşmesinin feshi nedeniyle alacak talebinden kaynaklanmaktadır. Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi' nce 1 Eylül 2020 tarihi itibari ile uygulanmasına karar verilen Bölge Adliye Mahkemeleri iş bölümünün 17. ve 45. Hukuk Daireleri iş bölümü 6. bendine göre; riziko mahalli konut ve işyeri olan mal ve sorumluluk sigortası sözleşmesi ile taşıma hukukundan doğup doğmadığına bakılmaksızın can-hayat sigortası sözleşmelerinden kaynaklanan davalar sonucu (rücu dâhil) verilen hüküm ve kararların istinaf inceleme görevi dairemize ait olmayıp 17. ve 45. Hukuk Daireleri' ne ait olduğundan, dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. ve 45. Hukuk Dairesi' ne gönderilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2-Dosyanın istinaf incelemesi için görevli İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 45....
Somut olayda uyuşmazlık; kredinin birinci yılı için murise hayat sigortası yaptıran davalıların , müteakip yıllar için bunu yaptırması gerekip gerekmediği ve sözleşme hükümleri uyarınca kusurlarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Davalı banka ile davacıların murisi ... arasında, 26/06/2012 tarihli 30.000,00 TL bedelle 5 yıl vadeli bireysel kredi sözleşmesi imzalanmış, sigortalı muris için Türkiye Hayat Emeklilik tarafından 1 yıl vadeli hayat sigortası yapılmış, 26/06/2012-26/06/2013 başlangıç ve bitiş tarihli poliçe için 681,50 TL prim belirlenerek kredinin kullandırıldığı gün murisin hesabından tahsil edilmiştir.Bu poliçenin sona ermesine yakın tarihte 27/05/2013 günü, davalı banka Murisin cep telefonuna SMS göndermiş,metin içeriğinde "Krediniz ile bağlantılı kredi hayat sigortası poliçenizi yenilemek için lütfen şubenize başvurunuz" yazıldığı görülmüştür....
Davacı banka vekili, davalıların murisi ile müvekkili banka arasında 11/10/2016 tarihli bireysel kredi sözleşmesi akdedildiğini, murisin 24/03/2017 tarihinde kanser hastalığından vefat ettiğini, borçlu lehine açılan ve kullandırılan kredinin muaccel hale geldiğini, 18/06/2018 tarihinde hesabın 21.909,98 TL olarak katedildiğini, muacceliyeti ihtarnamesinin davalı mirasçılara gönderildiğini, ödeme yapılmaması üzerine icra takibi başlatıldığını, davalı mirasçıların borca ve ferilerine itiraz ederek takibi durdurduğunu, her ne kadar hayat sigortası yapılmış ise de kanser hastalığının hayat sigortası kapsamında bulunmadığını ve davalıların borçtan sorumlu olduklarını ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar yargılama sırasında; borca itirazlarında da belirttikleri üzere hayat sigortası yapılmış olduğundan, borcun hayat sigortası şirketinden karşılanması gerektiğini beyan etmişlerdir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : KARAR NO : HAKİM : KATİP : DAVACILAR : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLLERİ : DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 02/02/2021 KARAR TARİHİ : 25/01/2023 GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 02/03/2023 Mahkememizde görülmekte bulunan Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin murisi .....’ın , Ziraat Bankasından 2, Vakıflar Bankasından 1 adet kredi karşılığında kendisine 3 adet sertifika numaralı kredi karşılığında kendisine 3 adet sertifika numaralı 435.505,00 TL ,62.873,72 ve 30.000,00 TL teminat karşılığında hayat sigortası yapıldığını ve bunun karşılığında sigorta parası kesildiğini, murisin 05/11/2020 tarihinde vefat ettiğini, müvekkillerinin, bakiye kredi borcunun ödenmesi için başvuru yaptıklarında sigorta şirketinin murisin poliçenin düzenlenmesi sırasında ölümüne...
Bankanın elinde hayat sigortası poliçesi gibi kolayca alacağını tahsil etme imkanı varken, sigortacının ödeme talebini geri çevirdiği şeklindeki bir gerekçeyle, poliçe limiti kapsamında kalan alacağı için icra takibi başlatması veya dava açması TMK 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırılık oluşturur. Bu nedenle banka kredileri nedeniyle, hayat sigortası yapılmış olması durumunda, bankanın poliçe limitleri dahilinde kalan kredi alacağını öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi zorunludur. Bu husus, banka tarafından murisin mirasçıları ( halefleri ) hakkında takip yapabilmesinin veya dava açabilmesinin ön şartıdır. Banka sadece poliçe limitinin yeterli olmadığı bakiye alacak için murisin mirasçılarından talepte bulunabilir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacıların miras bırakanı Aykut Atasoy ile davalı banka arasında Mayıs 2011 tarihinde konut kredisi sözleşmesi yapıldığını, kredi teminatı olarak murisin taşınmazı üzerine ipotek konulduğunu, ayrıca hayat sigortası yapılmış olduğunu, fakat daha sonra murise haber verilmeden hayat sigortasının davalı banka tarafından iptal edilmiş olduğunu belirterek hayat sigortası poliçesinin davalı banka tarafından haksız olarak iptal edildiğinin tespiti ile sigortanın geçerliliğini koruduğunun tesciline ve buna bağlı olarak murisin gayrımenkulüne konulan ipoteğin kaldırılmasına, yapılmış olan fazla kesintilerin yasal faizleriyle birlikte iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu uyuşmazlığın Ziraat Emeklilik Hayat A.Ş.'...
den hayat sigortası yapıldığını, 8400838 poliçe numaralı, 81.671,60 TL bedelli "her türlü vefat" teminatı açıklaması ile hayat sigortası tanzim edildiğini, müvekkillerin murisi 27.12.2021 tarihinde vefat ettiğini, ileri sürerek davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 16.05.2017 tarih ve 2017/198-2017/5526 E-K sayılı; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23.Hukuk Dairesinin 14.03.2017 tarih ve 2017/226-2017/208 E-K sayılı kararlarında da belirtildiği gibi, davanın dayanağı hayat sigorta sözleşmesi olup ticari kredi sözleşmesi değildir. Hayat sigorta sözleşmelerinin niteliği gereği, sigortalı tarafın mesleği ne olursa olsun (tacir, esnaf, işçi, memur vs.) gerçek kişi ve tüketici olması dışında bir seçenek yoktur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki hayat sigortasından kaynaklanan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ...Ş....
hayat sigortası davalarında görevli olarak belinlermiş olan mahkemenin ticaret mahkemesi ya da ticaret mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemesi olarak belirlenmiştir....