Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacılar vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili, müvekkillerinin murisinin dava dışı bankadan kredi kullandığını, kredinin teminatı olarak banka tarafından 06.07.2005 başlangıç tarihli 3 yıllık hayat ... sözleşmesi yaptırıldığını, kredi taksitlerinin aksaması üzerine banka tarafından kredinin 11.09.2009 tarihinde yeniden yapılandırıldığını ve bu yapılandırma sırasında muris ile 14.09.2009 tarihli hayat ... sözleşmesi düzenlendiğini, aslında bu sözleşmenin önceki sözleşmenin devamı olduğu halde yeni bir sözleşme gibi düzenlendiğini, ilk hayat sigortası düzenlendiği tarihte murisin rahatsızlığı olmadığını, murisin 2009 yılında kansere yakalandığını ancak üzülmemesi için bu durumun kendisinden saklandığını, murisin 27.09.2009 tarihinde vefat ettiğini, davalı tarafından vefat tazminatının ödenmediğini beyanla, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla hayat sigortasından...

    Bu nedenle davacı hakkında hayat sigortası poliçesi düzenlenmediği hâlde 3.579,00TL poliçe bedeli kesintisi yapılması yerinde değildir. Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında, davacının kendisine hayat sigortası yerine ferdi kaza sigortası yapıldığını bildiği ve kendisinden daha az prim kesintisi yapıldığından bu poliçenin düzenlenmesine rıza gösterdiği, ferdi kaza sigortasının yapılmasının üzerinden altı yıl geçtikten sonra davacının yapılan sigortanın türünden haberinin olmadığını, kendisine hayat sigortası yapıldığını düşünerek dava açmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, direnme kararının bozulması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de, bu görüş Kurul çoğunluğunca benimsenmemiştir. Açıklanan nedenlerle davalı bankaca tahsil edilen hayat sigortası poliçe bedelinin davacıya iadesi gerektiğine dair mahkemece verilen direnme kararı yerindedir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki hayat sigortasından kaynaklanan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili; davacıların murisi olan ... 10.05.2012 tarihinde (3.000,00 TL tutarında, 18 ay vadeli, 3.456,00 TL geri ödeme tutarlı) ve 19.07.2012 tarihinde (1.750,00 TL tutarında, 36 ay vadeli, 2.278,73 TL geri ödeme tutarlı) davalı bankadan kullandığı krediler nedeniyle davalı sigorta şirketi ile aralarında 7.500,00'er TL teminatlı hayat sigortası poliçeleri düzenlendiğini, davacılar murisinin 05.09.2012 tarihinde poliçe teminat süresi içinde vefat etmesine rağmen davalıların tazminat taleplerini reddettiklerini belirterek murise kullandırılan ihtiyaç kredilerinin düzenlenen hayat sigorta poliçeleri nedeniyle murisin ölüm tarihi olan...

        Maddesi hükmünün amir olduğunu, *Poliçe ve riziko tarihinde yürürlükte bulunan Hayat Sigortaları Genel Şartları'nın C.2.2 maddesinin sabit olduğunu, müvekkili banka tarafından kullandırılan krediye ait ödenmeyen taksit tutarlarının hayat sigortası poliçesi kapsamında karşılanması için Anadolu Hayat ve Emeklilik A.Ş’ye başvuru yapıldığını, nadolu Hayat ve Emeklilik A.Ş sigortalıya sigorta başlangıç tarihinden önce “kanser hastalığı” teşhisi konulduğu ve bunun başvuru formunda beyan edilmediği anlaşıldığından gerçek dışı beyan gerekçesi ile ödeme talebini reddettiğini, bu durumda müvekkili bankanın sigorta şirketine dava açıp sonuna kadar sürdürmesi dava şartı kabul edilemeyeceğini, asıl borçlu hakkında hayat sigortası poliçesi düzenlenmiş olması, müvekkili bankanın mirasçılardan alacak talep etmesine engel teşkil etmediğini, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 17.09.2019 Tarih ve 2018/1826- E 2019/4378- K sayılı ve Yargıtay 13....

        Davalı banka vekili, yasal olarak yapılması zorunlu olmayan, müşterinin talebine bağlı olan hayat ve ferdi kaza sigortası için davacıların murisinin talebi doğrultusunda, ferdi kaza sigortası yapıldığını, hayat sigortasının ise talebinin bulunmaması nedeniyle mevzuat ve banka uygulaması gereği zorunlu olmadığından yapılmadığını savunarak; davanın reddini dilemiştir....

          in hayat sigortası primlerinin mahsup edildiğini, ancak anılan kefilin değil aslında müvekkillerinin hayat sigortasının yapılmasının gerektiğinin anlaşıldığını ileri sürerek, müvekkillerinin kredi sözleşmesinden dolayı davalı bankaya borçlarının bulunmadığının tespitine veya traktör üzerindeki banka rehninin kaldırılmasına ya da dava dışı kefilin hayat sigortası bedelinin davalı bankadan tahsil edilip müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı banka vekili, ticari kredi sözleşmeleri yapılırken bankaların müşterileri için sigorta yaptırma zorunluluğunun bulunmadığını, bu nedenle davacıların, murislerinin hayat sigortası yapılmamasından dolayı zarara uğradıklarını gerekçe gösterip dava açamayacaklarını, 65 yaşın üzerinde iken sözleşme yapan davacıların murisi hakkında ferdi kaza sigortası yapılmayıp sözleşmenin kefil olan ... ... için ferdi kaza sigortası yapılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

            Davalı tarafından tahsil edilen dava konusu bu miktarın içerisinde 529 TL hayat sigortası ücreti de olduğu anlaşılmaktadır. Davalı bankanın kredi borçlusunun hayat sigortası yapılmasındaki asıl amacının kredi borcunun 2011/14563 2012/6023 teminat altına alınması olduğu muhakkaktır. Ancak belli bir prim ödeme borcu getirmekle birlikte, hayat sigortası kapsamına alınmasında sigortalının da bir menfaatinin olduğu açıktır. Hal böyle olunca mahkemece ifa edilmiş döneme ilişkin sigorta prim ücretlerini de kapsar şekilde davanın kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, temyiz olunan kararın (2) numaralı bent uyarınca davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 12.3.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesi ile; müvekkillerin murisi ile banka arasında imzalanan sözleşmenin niteliğinin bireysel kredi sözleşmesi olduğunu, bireysel kredi sözleşmelerinde bankaların müşterisine hayat sigortası düzenlemesinin yasal zorunluluk olduğunu, ancak dava konusu olayda hiçbir sigorta yapılmadığını, bankanın hayat sigortası konusunda bilgilendirme yükümlülüğünün olduğunu, bankanın hayat sigortası konusunda bilgilendirme yaptığına dair yazılı bir beyanı karşı taraftan almamış ise bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle kusurlu sayılması gerektiğini, Merzifon Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ......

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi KARAR Dava kullanılan krediye bağlı yaptırılan hayat sigortası sözleşmesinden kaynaklı borçlu olunmadığının tespiti isteğine ilişkin olup, davalı bankanın yanı sıra sigorta şirketine de husumet yöneltilmiştir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca 17. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 17/09/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi KARAR Dava, kullanılan kredi ve yaptırtılan hayat sigortası sözleşmesinden kaynaklı borçlu olunmadığının tespiti isteğine ilişkin olup, davalı bankanın yanı sıra sigorta şirketine de husumet yönetilmiştir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 17. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 21/05/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu