Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bankanın elinde hayat sigortası poliçesi gibi kolayca alacağını tahsil etme imkanı varken, sigortacının ödeme talebini geri çevirdiği şeklindeki bir gerekçeyle, poliçe limiti kapsamında kalan alacağı için icra takibi başlatması veya dava açması TMK 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırılık oluşturur. Bu nedenle tüketici işlemi niteliğindeki banka kredileri nedeniyle, hayat sigortası yapılmış olması durumunda, bankanın poliçe limitleri dahilinde kalan ... alacağını öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi zorunludur. Bu husus, banka tarafından tüketicinin mirasçıları ( halefleri ) hakkında dava açılabilmesinin ön şartıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Dava, kullanılan krediye bağlı yaptırtılan hayat sigortası sözleşmesinden kaynaklı tazminat isteğine ilişkin olup, davalı bankanın yanı sıra sigorta şirketine de husumet yönetilmiştir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 17. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 17/09/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; "Dava ve birleşen dava hayat sigortasından kaynaklı kredi sözleşmesi nedeniyle yapılan ödemelerin istirdatı ve kalan kredi borcundan borçlu olunmadığının tespiti talebidir....

      İle müvekkilleri olan şirket arasında imzalanan Grup Hayat Sigorta Sözleşmesi kapsamında sigorta ettirenin ilgili banka olduğunu, sigorta sözleşmesinden doğan hak ve alacakları talep etme hakkının da sigorta sözleşmesi uyarınca T.C. Ziraat Bankası A.Ş....

      Yukarıda açıklanan nedenlerle; murisin kullandığı ve ödenmeyen kredi kartı ve KMH borçları yönünden davalıların sorumlu oldukları bu alacaklara yönelik yapmış oldukları itirazların yerinde olmadığı, bu nedenle bu alacak kalemlerine ilişkin yapmış oldukları itirazların iptaline karar verilmesi gerektiği, buna karşılık murisin davacı bankadan kullanmış olduğu tüketici kredisi sözleşmelerine yönelik davacı banka lehine kredi hayat sigortası sözleşmesinin yapılmış olduğu, bu sözleşmede davacı banka lehine dain ve mürtehin kaydının bulunduğu, davacı bankanın mirasçılardan önce hayat sigortası sözleşmesine istinaden tüketici kredisine yönelik alacaklarının tahsili yoluna gitmesi gerektiği, bu haliyle davalı mirasçıların tüketici kredisinden kaynaklı alacak kalemlerine yönelik itirazlarında haklı oldukları anlaşılmıştır....

      , bu borcun hayat sigortası kapsamında davalı şirketçe ödenmesi gerektiğinin tespitine, ödenmiş olan bedellerin de tespit edilerek müvekkillerine iadesine karar verilmesini; murisin aynı zamanda Akbank T.A.Ş....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan 11.5.2007 tarihinde konut kredisi kullandığını, isteği dışında bir yıllık hayat sigortası yapıldığını, başka çaresi olmadığı için haksız uygulamayı kabul ettiğini, 31.5.2007 tarihinde yönetmelik değişmesine rağmen bilgilendirilmediğini, hayat sigortası primlerinin hesabına borç kaydedilmeye devam edildiğini, 2.770,16 TL'nin haksız olarak tahsil edildiğini ileri sürerek, istirdadına karar verilmesini istemiştir. Davalı, yapılan işlemlerde sözleşmeye aykırılık bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....

        İcra Müdürlüğü’nün 2017/8340 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların itirazı ile takibin durduğunu, kanuni avukatlık ücreti, takip sonrası faiz ve dosya masrafları hariç toplam alacak tutarının 17.946,68 TL olduğunu, davalıların aynı zamanda kredi borcunun hayat sigortası ile teminat altına alınmış olduğunu, bu yüzden alacağın talep edileceği yerin sigorta şirketi olduğunu iddia ettiklerini, ancak müvekkili bankanın vefat sonrası Halk Hayat ve Emeklilik A.Ş. ye hayat sigortası nedeniyle tazminat talebinde bulunduğunu, sigorta şirketinin müteveffaya 13/04/2017 tarihinde sigorta yapıldığını, yapılan tespit sonucu müteveffanın sigorta tarihinden önce kalp hastalığının olduğunu ancak müteveffanın bu konuda sigorta şirketine herhangi bir bildirimde bulunmayarak beyan yükümlülüğünü yerine getirmediğini bu yüzden tazminat ödemesi yapılmasının mümkün olmadığını belirttiğini beyanla itirazın iptali ile takibin devamına, davalıların haksız ve kötüniyetli itirazı nedeniyle...

        Bankanın elinde hayat sigortası poliçesi gibi kolayca alacağını tahsil etme imkanı varken, sigortacının ödeme talebini geri çevirdiği şeklindeki bir gerekçeyle, poliçe limiti kapsamında kalan alacağı için icra takibi başlatması veya dava açması TMK 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralana aykırılık oluşturur. Bu nedenle tüketici işlemi niteliğindeki banka kredileri nedeniyle, hayat sigortası yapılmış olması durumunda, bankanın poliçe limitleri dahilinde kalan kredi alacağını öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi zorunludur. Bu husus, banka tarafından tüketicinin mirasçıları (halefleri) hakkında dava açılabilmesinin ön şartıdır. Banka sadece poliçe limitinin yeterli olmadığı bakiye alacak için tüketicinin mirasçılarından talepte bulunabilir....

        Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; davacının babası müteveffa Ferudun Eriş’in 25/02/2020 tarihinde ihtiyaç kredi sözleşmesi imzaladığını ve alınan kredi sebebiyle T5 ile müteveffa Ferudun Eriş arasında hayat sigortası sözleşmesi yapıldığını, Ferudun Eriş’in 27/04/2020 tarihinde vefat ettiğini, davacı bankanın Ferudun Eriş’in vefatından 6 ay sonra ihtarname gönderdiğini, sonra da oğlu T3 hakkında Konya 10.İcra Müdürlüğünün 2021/10 esas sayılı dosyasında kendine gönderilen ödeme emrine itiraz ettiğini, dosya kapsamında banka tarafından müvekkilinden talep edilen borcun hayat sigortası sözleşmesinin içerisinde, babasının vefat etmiş olması nedeniyle sigorta şirketi tarafından karşılanması gerektiğini savunarak, davanın reddini, davanın Garanti hayat Emeklilik A.Ş.’ne ihbarını istemiştir....

        UYAP Entegrasyonu