Somut uyuşmazlıkta, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması kaydı ile belirsiz alacak olarak 100 TL’nin davalıdan tahsili istenmiş. Uyuşmazlık Hakem Heyetince davanın reddine karar verilmiştir. Davanın HMK 107/1 maddesinde ifade edilen belirsiz alacak davası niteliğinde bulunması nedeniyle Uyuşmazlık Hakem Heyetin'ce verilen karar kesin olmadığından, 5684 sayılı Yasanın 30/12 maddesindeki özel düzenlemeye göre kanun yolu incelemesinin İtiraz Hakem Heyeti'nce yapılması gerekmektedir. Bu halde, davacı itirazının incelemesi yapılmak üzere dosyanın Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetine gönderilmesi gerekirken, yazılı şekilde davacının İtiraz Hakem Heyeti yolunu kapatan temyiz isteminin reddine ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyım....
Zira belirsiz alacak davası olarak açılan davada davanın kesin olduğundan söz edilemez. O halde temyiz incelemesinin yapılabilmesi için kararın itiraza açık olduğu gözetilerek öncelikle, İtiraz Hakem Heyetince fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak talepte bulunan davacı tarafın itirazı hakkında bir karar verilmesi, kararın temyiz edilmesi halinde temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın İtiraz Hakem Heyetine iletilmek üzere mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, 23.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi K A R A R 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12 maddesinde “Beş bin Türk Lirasının altındaki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararları kesindir. Beş bin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı karara Komisyon nezdinde itiraz edilebilir. İtiraz talebi münhasıran bu talepleri incelemek üzere Komisyon tarafından teşkil edilen hakem heyetlerince incelenir.….” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından belirsiz alacak davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Anılan karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12 maddesinde belirtildiği gibi hakem heyeti kararlarına karşı itiraz taleplerinin Komisyon tarafından teşkil edilen itiraz hakem heyetince incelenmesi gereklidir. Ancak, dosyada itiraz hakem heyeti kararı bulunmamaktadır....
Aksi yönde bir kabul, kanun koyucunun belli parasal sınırlar için zorunlu çözüm yeri olarak öngördüğü tüketici hakem heyetlerini işlevsiz hâle getirerek, belirsiz alacak davası olarak açıldığı belirtilen her ihtilâfın mahkemeler önüne getirilmesine ve bu suretle kanun koyucunun amacına aykırı şekilde mahkemelerin iş yükünün artmasına, uyuşmazlıkların daha geç çözümlenmesine yol açacaktır. Nitekim bu husus Kanun’un 72. ve 84. maddelerine dayanılarak tüketici hakem heyetlerinin usul ve esaslarına ilişkin yönetmeliğin hazırlanması sırasında da dikkate alınmış ve 22. maddede açıkça düzenlenmiştir. Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay irdelendiğinde; belirsiz alacak davası şeklinde ileri sürülen alacak isteminde, talep tarihi itibariyle tüketici hakem heyetlerinin zorunlu görev sınırı dâhilinde bir dava değeri gösterilmiş olup bu hâlde öncelikle tüketici hakem heyetine başvuruda bulunulması gereklidir.( Nitekim YargıtayH.G.K.'nun 24/06/2021 tarih 2017/(13)3- 2234E., 2021/830 K....
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 68.maddesine göre; "Değeri iki bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, üç bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine, büyük şehir statüsünde bulunan illerde ise iki bin Türk Lirası ile üç bin Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklar için tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamaz". Bu madde uyarınca değeri iki bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, üç bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine, büyük şehir statüsünde bulunan illerde ise iki bin Türk Lirası ile üç bin Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunludur....
Mahkemece, asıl alacak miktarı itibari ile hakem heyetine başvurulmadan doğrudan icra takibi yapılmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK.nun 114/1-h ve 115/1-2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden REDDİNE karar verilmiş; hüküm, davacı yanca temyiz edilmiştir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 28.maddesine göre; "Değeri iki bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, üç bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine, büyükşehir statüsünde bulunan illerde ise iki bin Türk Lirası ile üç bin Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklar için tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamaz"....
Mahkemece, icra takip dosyalarına sunulan hakem heyeti kararının itirazın iptali kararı mahiyetinde olduğu ve hakem heyeti kararında yer alan alacak kalemlerinin icra emri ile uyumlu olduğundan bahisle ve sair gerekçelerle şikayetlerin tamamının reddine karar verilmiştir. ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2003/9496 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; “Mayıs 2003 dönemine ilişkin elektrik alacak tutarı”nın tahsili amacıyla ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliği üzerine yapılan itirazın alacaklı tarafa 24.03.2005 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklı tarafça (... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2005/187 Esas sayılı dosyasında süresinde) itirazın iptali davası açıldığı, ancak Mahkemece, davanın tahkim şartı nedeniyle reddine karar verildiği ve kararın Yargıtay 19....
Aksi yönde bir kabul,kanun koyucunun belli parasal sınırlar için zorunlu çözüm yeri olarak öngördüğü tüketici hakem heyetlerini işlevsiz hâle getirerek, belirsiz alacak davası olarak açıldığı belirtilen her ihtilâfın mahkemeler önüne getirilmesine ve bu suretle kanun koyucunun amacına aykırı şekilde mahkemelerin iş yükünün artmasına, uyuşmazlıkların daha geç çözümlenmesine yol açacaktır. Nitekim bu husus Kanun’un 72. ve 84. maddelerine dayanılarak tüketici hakem heyetlerinin usul ve esaslarına ilişkin yönetmeliğin hazırlanması sırasında da dikkate alınmış ve 22. maddede açıkça düzenlenmiştir. 21. Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay irdelendiğinde; davacı vekili belirsiz alacak davası şeklinde ileri sürdüğü alacak isteminde, talep tarihi itibariyle tüketici hakem heyetlerinin zorunlu görev sınırı dâhilinde bir değeri göstermiş olup bu hâlde öncelikle tüketici hakem heyetine başvuruda bulunulması gereklidir....
Tüketici sorunları hakem heyetleri, tüketici ile satıcı ve sağlayıcı arasında çıkan uyuşmazlıkların daha hızlı ve daha az masrafla çözümlenmesini sağlamak ve aynı zamanda tüketici mahkemelerinin iş yükünün hafifletilmesi amacıyla kurulmuştur. Kanun koyucu tüketici hakem heyetlerinin atıl duruma düşmesini engellemek ve kaynakların daha hızlı ve etkin şekilde çalışmasını sağlamak için belli miktarın altında kalan uyuşmazlıklarda hakem heyetine başvurulmasını zorunlu kılmıştır. Söz konusu kanun hükmü emredici mahiyette olup tüketiciye tercih hakkı tanımamıştır. 19. Tüketici hakem heyetlerinde uygulanacak usul hükümleri TKHK’da düzenlenmemiştir. 27.10.2014 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Tüketici Hakem Heyetleri Yönetmeliğinin 11. maddesinin ikinci fıkrasına göre, hakem heyetine başvuruda bulunan tüketicinin talebini ve uyuşmazlık değerini göstermesi zorunludur. Tıpkı mahkemeler gibi tüketici hakem heyetleri de kural olarak taleple bağlıdır....
Tüketici sorunları hakem heyetleri, tüketici ile satıcı ve sağlayıcı arasında çıkan uyuşmazlıkların daha hızlı ve daha az masrafla çözümlenmesini sağlamak ve aynı zamanda tüketici mahkemelerinin iş yükünün hafifletilmesi amacıyla kurulmuştur. Kanun koyucu tüketici hakem heyetlerinin atıl duruma düşmesini engellemek ve kaynakların daha hızlı ve etkin şekilde çalışmasını sağlamak için belli miktarın altında kalan uyuşmazlıklarda hakem heyetine başvurulmasını zorunlu kılmıştır. Söz konusu kanun hükmü emredici mahiyette olup tüketiciye tercih hakkı tanımamıştır. 19. Tüketici hakem heyetlerinde uygulanacak usul hükümleri TKHK’da düzenlenmemiştir. 27.10.2014 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Tüketici Hakem Heyetleri Yönetmeliğinin 11. maddesinin ikinci fıkrasına göre, hakem heyetine başvuruda bulunan tüketicinin talebini ve uyuşmazlık değerini göstermesi zorunludur. Tıpkı mahkemeler gibi tüketici hakem heyetleri de kural olarak taleple bağlıdır....