Dava Hakem Heyeti kararının iptali ve Konut Kredisi Sözleşmesi nedeniyle yapılan haksız kesintilerin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece Hakem Heyeti yetkisinin 1.191,58 TL olduğu ve bu sınırın üzerindeki taleplerde hakem heyetlerinin karar veremeyeceği bu nedenle de davacının hakem heyeti kararının iptalini istemesinde hukuki yararının olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş fakat davacının 2.000,00 TL'ye ilişkin alacak istemi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. O halde mahkemece davacının alacak talebi değerlendirilerek sonucuna göre gerekçesiyle birlikte karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 14/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı tarafından, tüketici hakem heyeti kararının iptali ile birlikte istenen alacak aslında hakem kararının iptaline karar verilmesi durumunda mahkemece kendiliğinden hükmolunacak bir husus olup, alacak talebinin, Hakem kararının iptali talebinden ayrı bağımsız bir dava olarak düşünülmesi mümkün değildir. Alacak talebi, iptal talebinin içinde ve iptal talebinin sonucudur. Tüketici Mahkemesinin "Hakem Heyeti Kararının iptali-Alacak" davasının reddine ilişkin 05.11.2015 tarihli kararı yukarıda açıklanan yasa hükmüne göre, herhangi bir ayırım yapılmaksızın kesin nitelikte olup temyizi kabil değildir....
İLK DERECE MAHKEMESİ EK KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi, itirazı değerlendirdiği 04.04.2024 tarihli ek kararında;" ... 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 60-63. maddelerinde yabancı hakem kararlarının tenfizi düzenlenmiştir. Buna göre, “kesinleşmiş” ve “icra kabiliyeti kazanmış” veya “taraflar için bağlayıcı olan” yabancı hakem kararlarının tenfiz şartlarını, yabancı mahkeme kararlarının tenfizi şartlarından farklı olarak ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.Bu durumda, tenfizine karar verilen yabancı hakem kararında hükme bağlanan alacağın İİK'nın 257/1. maddesi anlamında “vadesi gelmiş alacak” olarak kabul edilmesi gerekir. Zira, dava konusu alacak, kesin nitelikteki bir yabancı hakem kararıyla hükme bağlanmış bir alacaktır. Alacak belirli ve muaccel bir alacak olup İİK'nın 257 vd. maddelerinde gösterilen ihtiyati haciz koşullarının oluştuğunun kabulü gerekir.İİK'nın 259....
Davacının belirsiz alacak davası niteliğindeki temyiz talebinin reddine ilişkin ek karar kaldırılarak davacının temyiz itirazları incelenmiştir. 2-Davacı gizli ayıp ve eksik imalat bedelinin tahsili için belirsiz alacak davası açmış; ancak mahkemece geçici değer olan 100,00 TL nin ilçe hakem heyetine başvuru miktarı olan 2.220,00 TLnin altında kaldığından, ilçe tüketici hakem heyetine başvuru sorunluluğu olduğundan bahisle davanın usulden reddine karar verilmiştir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 107/1.maddesinde; davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklının, hukukî ilişki ile asgarî bir miktar ya da değer belirterek belirsiz alacak davası açabilmesi kabul edilmiştir. Alacaklının bu tür bir dava açması için, dava açacağı miktar ya da değeri tam ve kesin olarak gerçekten belirlemesi mümkün olmamalı ya da bu objektif olarak imkânsız olmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi -K A R A R- 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12 maddesinde “Beş bin Türk Lirasının altındaki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararları kesindir. Beş bin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı karara Komisyon nezdinde itiraz edilebilir. İtiraz talebi münhasıran bu talepleri incelemek üzere Komisyon tarafından teşkil edilen hakem heyetlerince incelenir.” hükmü düzenlenmiştir. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12 maddesinde belirtildiği gibi hakem heyeti kararlarına karşı itiraz taleplerinin Komisyon tarafından teşkil edilen itiraz hakem heyetince incelenmesi gereklidir. Ancak, dosyada itiraz hakem heyeti kararı bulunmamaktadır....
Mahkemece, davacı vekilinin duruşmadaki davanın alacak davası olduğuna dair beyanı dikkate alınarak sehven verildiği anlaşıldığından Tüketici Hakem Heyeti Kararına itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına, alacak davasının kabulüne, 2.225,00 TL alacağın karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 68.maddesine göre; "Değeri iki bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, üç bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine, büyük şehir statüsünde bulunan illerde ise iki bin Türk Lirası ile üç bin Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklar için tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamaz"....
Belirsiz alacak davası veya tespit davası açılması hâlinde, alacaklı, tüm miktarı belirtmese dahi, davanın başında hukukî ilişkiyi somut olarak belirtmek ve tespit edebildiği ölçüde de asgarî miktarı göstermek durumundadır. Tüketici Hakem Heyetleri Yönetmeliği'nin 22/1.maddesine göre de; Tüketici hakem heyeti, uyuşmazlık ile ilgili karar verirken tarafların talebiyle bağlıdır. Ancak başvurunun yapıldığı tarihte uyuşmazlık miktarının tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olmadığı durumlarda, başvuru sahibinin hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktarı belirtmesi ve inceleme sürecinde uyuşmazlık miktarının bilgi veya belgelerle tam olarak tespit edilmesi halinde talep edilen miktardan daha fazlasına veya daha azına tüketici hakem heyetince karar verilebilir. Verilen kararın her hâlükârda 6 ncı maddede belirtilen ve tüketici hakem heyetinin görev alanını belirten parasal sınırlar dâhilinde olması gerekir....
Aksi yönde bir kabul, kanun koyucunun belli parasal sınırlar için zorunlu çözüm yeri olarak öngördüğü tüketici hakem heyetlerini işlevsiz hâle getirerek, belirsiz alacak davası olarak açıldığı belirtilen her ihtilâfın mahkemeler önüne getirilmesine ve bu suretle kanun koyucunun amacına aykırı şekilde mahkemelerin iş yükünün artmasına, uyuşmazlıkların daha geç çözümlenmesine yol açacaktır. Nitekim bu husus Kanun’un 72. ve 84. maddelerine dayanılarak tüketici hakem heyetlerinin usul ve esaslarına ilişkin yönetmeliğin hazırlanması sırasında da dikkate alınmış ve 22. maddede açıkça düzenlenmiştir. 25. Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay irdelendiğinde; belirsiz alacak davası şeklinde ileri sürülen alacak isteminde, talep tarihi itibariyle tüketici hakem heyetlerinin zorunlu görev sınırı dâhilinde bir dava değeri gösterilmiş olup bu hâlde öncelikle tüketici hakem heyetine başvuruda bulunulması gereklidir....
Zira belirsiz alacak davası olarak açılan davanın kesin olduğundan söz edilemez. O halde temyiz incelemesinin yapılabilmesi için kararın itiraza açık olduğu gözetilerek öncelikle, ... İtiraz Hakem Heyetince belirsiz alacak davası olarak değer kaybı talebinde bulunan davacı tarafın itirazı hakkında bir karar verilmesi, kararın temyiz edilmesi halinde temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın İtiraz Hakem Heyetine iletilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Mahkemelerce verilen kararların temyizi üzerine bozma kapsamı dışında kalıp da mahkemece uyulan alacak kalemleri, lehine olan taraf yararına kazanılmış hak oluşturduğu gibi hakemlerce verilen kararların kısmen bozulması halinde bozma kapsamı dışında kalan hususların da usuli kazanılmış hak oluşturacağı ve hakemlerce bozma kapsamı ile sınırlı olarak karar verileceği 23.10.1972 gün, 2/12 sayılı İçtihadı Birleştirme Karan ile kabul edilmiştir. Kazanılmış hak kuralları ile İlgili istikrar kazanan bu uygulamanın hakem karaMannın iptali için açılan davalarda da tatbik edileceği kabul edilmektedir. Bu ilkeler doğrultusunda temyize konu karar incelendiğinde hakemlerce verilen kararın bir bölümü bozma kapsamı dışında tutulduğundan, bu kısım dışında hakemlerce verilen ve bozma kapsamına alınmayarak kesinleşen alacak kalemleri ile ilgili hakem kararının iptali istemi reddedilmeli, Dairemizin uygun görmediği hakem kararının iptali istemine ilişkin dava ise kabul edilmelidir....