Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, davalılar arasındaki feshedilen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile ilgili bir uyuşmazlık bulunmadığından, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 13. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 14.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ın, diğer davalıların murisi arsa sahibi .... ile yaptığı 08.05.1997 tarihli düzenleme şeklindeki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca kendisine düşecek dairelerden birini satış vaadi sözleşmesi ile davacıya satmayı taahhüt ettiği, sözleşmede öngörülen tarihten iki yıl sonra daireyi teslim edebildiği, tapu iptal ve tescil davasının binanın tamamıyla ilgili yıkım kararı bulunduğu ve tescilin mümkün olmadığı gerekçesi ile reddedildiği, tapuda devri yapılamayan binanın rayiç bedelinin davalı yükleniciden, daire için yapılan giderlerin ise tüm davalılardan istenebileceği gerekçesiyle, davanın kabulüne, davalı arsa sahiplerinin sorumluluğu 34.000 TL ile sınırlandırılmak suretiyle 114.00,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir....
Temlikin konusu yüklenicinin arsa payı devri karşılığı arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, temlik eden yüklenicinin arsa sahibinden hak kazanmadığını üçüncü kişiye temlik etmesi arsa sahibi bakımından önemsizdir. Diğer taraftan yüklenici arsa sahibine karşı öncelikli edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye temlik etmişse, üçüncü kişi BK.m 81’den yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz. Burada yüklenicinin eser sözleşmesinden kaynaklanan borçlarının neler olduğuna ilişkin bazı açıklamaların yapılması gerekmektedir. Genel olarak eser sözleşmelerinde yüklenici, belli bir sonucu meydana çıkararak onu iş sahibine teslim etmeyi taahhüt eder. Eser sözleşmelerinde yüklenicinin "eseri meydana getirme borcu" dayanağını BK’nun 355. maddesinden alır....
İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, arsa maliki olan davacı ve davalının dava dışı müteahhit ile Kartal 15. Noterliğinin 05/09/2014 tarihli düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve ara payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince " 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ikinci kısmında yer alan ve diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmeler ile özel kanunlara göre yapılıp diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmelerden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46 Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1794 KARAR NO : 2021/1721 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İSKİLİP ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/02/2021 NUMARASI : 2019/448 ESAS, 2021/48 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : İskilip Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 09/02/2021 tarih, 2019/448 esas 2021/48 karar sayılı kararına karşı, davacı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; "Müvekkil ile davalı tarafın 05/06/2015 tarih 2071 yevmiye numaralı düzenlenme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeye göre Meydan Arifbey mahallesi 308 ada 20 ve 21 parselde davacı tarafından yapılan 2 daire anahtar teslimi diğer iki daire de kaba sıvası yapılıp pvcsi takılacak...
Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/830 Esas KARAR NO : 2022/682 DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 11/10/2022 KARAR TARİHİ : 14/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile dava dışı arsa malikleri ... ve ... arasında tapunun........ mahallesi ........pafta ... ada, .........parsel sayılı arsa vasfındaki taşınmaza ilişkin düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı, iş bu sözleşme ile arsa üzerinde yapılacak yapıların inşaatın yapımı işini üstlenen davalı şirketin, işin yapımına dair müvekkili şirket ile iş ortaklığı sözleşmesi yaptıklarını, iş ortaklığı sözleşmesi kapsamında tamamlanan iş karşılığı, ortaklar arasında paylaşılması gereken 12. ve 17. bağımsız bölüm taşınmazların, arsa maliklerinden devir alınmasından sonra davalı tarafça müvekkile haber verilmeksizin...
Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanunu madde 470. (mülga BK madde 355 vd.) ve devamında düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin, 6502 Sayılı Kanun bakımından ifade edilen tüketici tanımına uymadığı açıktır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 Sayılı Kanun'da tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....
sözleşmesi ile A kapı girişinden daire NO: 5 ve daire no:8 olmak üzere toplam 2 adet anahtar teslim olarak 380.000 TL'ye 18/11/2014 tarihli adi yazılı satış sözleşmesi ile A kapı girişinden daire no:6 ve daire no:11 olmak üzere toplam 2 adet dairenin anahtar teslimi olarak 420.000 TL'ye davacıya satışının yapıldığını, satış bedellerinin tamamının peşin olarak tahsil edildiğini, davalı ile düzenlenen sözleşmelerde kat irtifakının kurulduğunu, iskanın alınmış olarak 20 ay sonuna kadar anahtar teslimi olarak teslim edileceğinin taahhüt edildiğini, ancak sözleşmelerin düzenlenmesinin üzerinden 38 ayı aşkın zaman geçmesine rağmen taşınmazın yapımın başlanmadığı, yapılan araştırmalar neticesinde davalı ile taşınmaz maliki arsa sahipleri arasında Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi düzenlendiğini, ruhsat alınmadığı, arsa maliklerinden Tuncay Arı tarafından müteahhit davalının azledildiği, bu nedenle işlem yapamayacağının tespit edildiğini, sözleşmenin...
Temlikin konusu yüklenicinin arsa payı karşılığı arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, temlik eden yüklenicinin arsa sahibinden hak kazanmadığını üçüncü kişiye temlik etmesi arsa sahibi bakımından önemsizdir. Diğer taraftan yüklenici arsa sahibine karşı öncelikli edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye temlik etmişse, üçüncü kişi Borçlar Kanunu'nun 81. maddesinden yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz. Burada yüklenicinin eser sözleşmesinden kaynaklanan borçlarının neler olduğuna ilişkin bazı açıklamaların yapılması gerekmektedir. Genel olarak eser sözleşmelerinde yüklenici, belli bir sonucu meydana çıkararak onu iş sahibine teslim etmeyi taahhüt eder. Eser sözleşmelerinde yüklenicinin "eseri meydana getirme borcu" dayanağını Borçlar Kanunu(nun 355. maddesinden alır....