Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Miras bırakan kredi sözleşmesi imzalarken, davalı ile hayat sigortası da imza ettiği anlaşılmaktadır. Davacılar, miras bırakanları vefat ettiği halde davalının vefat tazminatı ödemediğini iddia ederek, imza edilen hayat sigortası uyarınca davalıdan ölüm tazminatı talep etmektedirler. Buna göre davacıların miras bırakanının 4077 sayılı Kanunda belirtilen “Tüketici” tanımına girdiği, davalının ise “satıcı” konumunda olduğu ve uyuşmazlığın da bir tüketici işlemi olan kredi sözleşmesi ile birlikte imzalanan hayat sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmakla, 4077 Sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Buna göre mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilemsi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 17.3.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Bu durumda dosya içeriğine, temyiz isteminin kapsamına göre; uyuşmazlık, hayat sigortasından kaynaklı olup, temyiz itirazlarını inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu Kararı uyarınca Yargıtay 4. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 4. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 21.09.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi....

      hayat sigortası yapılacağı yazılmış olmasına rağmen davalı bankanın, hatalı ve eksik işlemi sebebiyle hayat sigortası yapılmadığını, davalı bankanın 2015/20 Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliğine göre bilgilendirme yapmadığını, işbu sebeplerle davalı bankanın, hayat sigortasının yaptırılmamış olmasından dolayı açıkça kusurlu olduğunu, bankanın müvekkilden aldığı belgelerde hayat sigortası yapılacağı ve buna ilişkin de talep yazısı almasına rağmen sigorta yapmamış olmasından dolayı tam kusurlu olması haricinde bankanın sigortanın yaptırılması, yenilenmesi hususunda da rizikolara karşı aydınlatıcı bilgilendirme yapmadığını bildirerek, müvekkilinin hayat sigortası yapılmamalarından dolayı, maluliyet, sürekli iş göremezlik yardımından vs faydalanamaması sebebiyle uğradığı zararın tazmini için belirsiz alacak olarak, 1000 TL maddi tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

        Maddesi hükmünün amir olduğunu, *Poliçe ve riziko tarihinde yürürlükte bulunan Hayat Sigortaları Genel Şartları'nın C.2.2 maddesinin sabit olduğunu, müvekkili banka tarafından kullandırılan krediye ait ödenmeyen taksit tutarlarının hayat sigortası poliçesi kapsamında karşılanması için Anadolu Hayat ve Emeklilik A.Ş’ye başvuru yapıldığını, nadolu Hayat ve Emeklilik A.Ş sigortalıya sigorta başlangıç tarihinden önce “kanser hastalığı” teşhisi konulduğu ve bunun başvuru formunda beyan edilmediği anlaşıldığından gerçek dışı beyan gerekçesi ile ödeme talebini reddettiğini, bu durumda müvekkili bankanın sigorta şirketine dava açıp sonuna kadar sürdürmesi dava şartı kabul edilemeyeceğini, asıl borçlu hakkında hayat sigortası poliçesi düzenlenmiş olması, müvekkili bankanın mirasçılardan alacak talep etmesine engel teşkil etmediğini, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 17.09.2019 Tarih ve 2018/1826- E 2019/4378- K sayılı ve Yargıtay 13....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma HÜKÜM : Beraat (ayrı ayrı) Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanık hakkında verilen beraat hükümleri katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü; Sanığın Sigorta Aracılık Hizmetleri acentasında çalıştığı, mağdura ait bireysel emeklilik hesabını iptal ederek hesapta bulunan parayı kullandığı, daha sonra mağdurun zararının giderilmesi için Anadolu Hayat Emeklilik A.Ş tarafından gönderilen 7.732.73 TL' nin mağdurun zararı giderildikten sonra kalan 4.532 TL' sini de kullandığı iddia edilen olayda, Gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından, sanığın mağdur ...’dan suça konu parayı geri alıp almadığı, aldı ise sanığın ne söyleyerek parayı geri aldığı hususu mağdur ...’a sorulması ve tanık ...’ın ifadesinde , şef olan tanık ile sanığın kayıt altına alınan konuşmasını dinlediğinde sanığın suça konu parayı mağdura...

          Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacılar vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili, müvekkillerinin murisinin dava dışı bankadan kredi kullandığını, kredinin teminatı olarak banka tarafından 06.07.2005 başlangıç tarihli 3 yıllık hayat ... sözleşmesi yaptırıldığını, kredi taksitlerinin aksaması üzerine banka tarafından kredinin 11.09.2009 tarihinde yeniden yapılandırıldığını ve bu yapılandırma sırasında muris ile 14.09.2009 tarihli hayat ... sözleşmesi düzenlendiğini, aslında bu sözleşmenin önceki sözleşmenin devamı olduğu halde yeni bir sözleşme gibi düzenlendiğini, ilk hayat sigortası düzenlendiği tarihte murisin rahatsızlığı olmadığını, murisin 2009 yılında kansere yakalandığını ancak üzülmemesi için bu durumun kendisinden saklandığını, murisin 27.09.2009 tarihinde vefat ettiğini, davalı tarafından vefat tazminatının ödenmediğini beyanla, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla hayat sigortasından...

            Emeklilik A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan sebeplerle davalı ... Emeklilik A.Ş vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... Emeklilik A.Ş'ye geri verilmesine 19.07.2018 gününde oybirliği ile karar verildi....

              Emeklilik ve Hayat A.Ş. finansal danışmanı olarak çalışan ve sigorta şirketi adına bireysel emeklilik sözleşmesi ve hayat poliçesi pazarlama ve satış yetkisi bulunan sanığın şirket müşterileri adına müşterilerin bilgisi dışında, sigorta sözleşmeleri düzenleyerek çalıştığı katılan şirketten 377,4 TL komisyon alarak haksız menfaat temin ettiği ettiği iddia edildiği olayda; 1)Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde; Sanığın savunmaları, katılan ... tanıkların beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olduğuna ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir....

                yükümlü olduğunu, Bireysel Kredilerde Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliği'nin 6/2.fıkrasında da ihtiyarı sigortalarda kredi süresi içerisinde yenileme sorumluluğu kredi kullanana, yenilemeye ilişkin bildirim yapma ve bilgilendirme sorumluluğu ise kredi kuruluşuna ait olduğunu, bu nedenle uyuşmazlığın çözümünde her iki tarafında hak ve menfaatlerinin korunmasının esas olduğunu, bu nedenlerle davacının bireysel kredi ve kredi kartı alacağının hayat sigortası kapsamında karşılanması gerektiğinin tartışmasız olduğunu, ayrıca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için alacağın likit olması sorumlu olduğundan, dava konusu alacak tartışmalı ve likit olmamasına ve ayrıca yargılamayı gerektiriyor olmasına rağmen icra inkar tazminatına hükmedilmiş olmasının hatalı olduğunu beyan ederek, verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu kredi borcunun 23.09.2020 tarihinde ödendiğini, davanın ise 14.02.2022 tarihinde açıldığını, hak düşürücü süre sonrasında açılan davanın reddinin gerektiğini, müvekkili bankanın kredi kullanımda hayat sigortası yaptırma zorunluluğunun bulunmadığını, bu durumun yapılan kredi çerçeve sözleşmesi ve sözleşme öncesi ön bilgilendirme formu içeriğiyle de sabit olduğunu, bu nedenle davanın reddini talep etmiştir. ... Emeklilik A.Ş'ye yazılan müzekkere cevabında müteveffa muris ... adına açılmış Bireysel Emeklilik Sözleşmesi veya Hayat sigorta poliçesi bulunmadığı bildirilmiştir. Dosya taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözüm ve tespiti için bankacılık işlemleri alanında uzman bilirkişiye tevdii edilmiştir. 25/10/2022 tarihli raporda neticeten; davacılar murisi ...'ın davalı Bankanın .../......

                  UYAP Entegrasyonu