İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda özetle; bahsi geçen ayıpların kullanım hatası veya elektrik tesisatı ile ilgili sorunlarla ilgili olmadığının değerlendirildiği, davacı alıcının seçimlik hakkını sözleşmeden dönme yönünde kullandığı, taraflar arasında ürün satımına ilişkin düzenlenen fatura ve proforma içeriğine göre ise ürünün 60.000 TL karşılığında satılmış olduğu anlaşıldığından bu miktar üzerinden davacının sözleşmeden dönme talebinin kabulüne karar verildiği, dosya kapsamına celp edilen taraflar arasında yapıldığı ileri sürülen yazışmaların incelenmesinde davalı taraf yetkililerinin davacı hekime yönelik olarak hakaret içerikli somut bir fiil isnadında bulunmadığı, konuşmaların davacının kişilik haklarına zarar vermeye elverişli olmadığı 6098 Sayılı Kanunu'nun 58.maddesinde belirtilen şartların oluşmadığı gerekçesiyle de manevi tazminat davasının reddine karar verilmiştir....
durumunun doğduğunu, üretimin durması nedeniyle sözleşmenin uyarlanmasının da mümkün olmadığını belirterek, sözleşmeden dönme taleplerinin kabulü ile 12.960-Euro tutarlı teminat mektubu karşılığı davalıya ödenen 58.777,49 TL'nin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, dava konusu taşınmazda iştirak halindeki mülkiyetin paylı mülkiyete dönüştürüldüğü, bu işlemin miras payına ilişkin sözleşmelerin tadili ve dönme niteliğinde olduğu, artık hukuki sonuç doğurma özelliğini kaybetmiş olduğu, alacak isteğinin ise zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/145 Esas KARAR NO : 2022/789 DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 04/03/2021 KARAR TARİHİ : 22/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkili 23/01/2020 tarihinde davalı ------ aracı 275.000,00-TL'ye satın aldığını, sıfır km teslim alınan dava konusu araç, 01/06/2020 tarihinde seyir halindeyken, aracın sağ arka tarafından ses geldiğini duyan müvekkil şirket yetkilisi aynı gün aracı ------yetkili servisine götürdüğünü ancak yetkili servis, makas bağlantılarını temizleyip bu tür araçlarda bu sesin normal olduğunu belirtiğini, araçtaki sorun giderilmeden müvekkili şirket yetkilisine teslim ettiğini, davanın kabulü ile dava konusu ----- tipi aracın ayıp olanı ile değiştirilmesini, değiştirme mümkün olmadığını, aracın iade alındığını, belirsiz olan ve bilirkişi incelemesi ile belirlenecek olan aracın güncel...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/145 Esas KARAR NO : 2022/789 DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 04/03/2021 KARAR TARİHİ : 22/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkili 23/01/2020 tarihinde davalı ------ aracı 275.000,00-TL'ye satın aldığını, sıfır km teslim alınan dava konusu araç, 01/06/2020 tarihinde seyir halindeyken, aracın sağ arka tarafından ses geldiğini duyan müvekkil şirket yetkilisi aynı gün aracı ------yetkili servisine götürdüğünü ancak yetkili servis, makas bağlantılarını temizleyip bu tür araçlarda bu sesin normal olduğunu belirtiğini, araçtaki sorun giderilmeden müvekkili şirket yetkilisine teslim ettiğini, davanın kabulü ile dava konusu ----- tipi aracın ayıp olanı ile değiştirilmesini, değiştirme mümkün olmadığını, aracın iade alındığını, belirsiz olan ve bilirkişi incelemesi ile belirlenecek olan aracın güncel...
Maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranı n aylık %1,6 olduğu, taraflar arasındaki İkili Anlaşma'da bu orana aylık %1 puan ilave edileceği belirtildiğinden davalıya uygulanacak oranın aylık %2,6, yıllık %31,2 olduğu, buna göre yapılan hesaplamada davacının 135.886,26 TL asıl alacak, 1.177,68 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 137.063,94 TL alacağı bulunduğu ancak davacı takipte toplam alacak olarak 137.047,81 TL alacak talebinde bulunduğundan taleple bağlı kalınması gerektiği yönünde görüş ve kanaat bildirildiği anlaşılmıştır....
Ayrıca yasalarda sözleşmenin feshinin bazı koşullara bağlı tutulduğu istisnalar dışında, sözleşmeden dönme (fesih), mahkeme kararına gerek olmaksızın ileri sürülebilen, karşı tarafın kabulüne bağlı olmayan, karşı tarafa ulaşmakla sonuç doğuran, karşı tarafa ulaştıktan sonra tek taraflı geri alınması mümkün bulunmayan bozucu yenilik doğuran tek taraflı irade beyanıdır. Genel kural bu olsa da kat karşılığı inşaat sözleşmesi, kira sözleşmesi, iş sözleşmesi gibi bazı sözleşmeler yönünden yasalarda öngörülen sınırlayıcı kurallardan doğan istisnalar da mevcuttur. Nakit bedel karşılığı eser sözleşmeleri yönünden ise sınırlayıcı istisnai bir kural bulunmadığından mahkeme kararına gerek olmaksızın tek taraflı irade beyanı ile sözleşmeden dönme mümkündür....
Kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde taraflardan birinin sözleşmeden dönme iradesinin karşı tarafça kabul edilmesi, başka bir anlatımla dönme iradelerinin birleşmesi veya mahkemeye açılacak fesih davası üzerine mahkemece sözleşmeden dönmeye hükmedilmesi gerekir. Somut olayda sözleşmeden neden göstererek dönmek isteyen yüklenicinin mahkeme kararına ihtiyacı vardır. Zira arsa sahipleri dönme iradesine karşı GK ./... s.2 15.H.D. 2008/752 2008/3518 çıkmışlardır. Bu durumda yüklenicinin feshe ilişkin tek taraflı irade beyanı sonuç doğurmaz. Davacı yüklenici bu davada “parseller üzerinde yapılan inşaat bedeli, ruhsat, harç, plan ve proje masrafları”nı istediğinden aynı zamanda mahkemeden sözleşmeden dönmeyi de talep etmiş sayılır. Bu durumda ise sözleşmeden dönmek isteyen davacı yüklenicinin haklı olup olmadığının saptanması gerekir....
Bilindiği üzere; bağıştan dönme (rücu), bağışlayanın tek yanlı ve bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye etkili (makable şamil) olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlayan koşullu veya mükellefiyetli şekilde bağışta bulunmuşsa, bağışlanandan hukuka, ahlaka aykırı veya imkansız olmadığı sürece BK.'nun 241. maddesi uyarınca koşul veya mükellefiyetin yerine getirilmesini, haklı bir neden olmaksızın yerine getirilmemesi halinde de aynı Kanun'un 244/3. maddesine dayanarak bağıştan dönme hakkını kullanıp verdiğini geri isteyebilir. Hemen belirtmek gerekir ki; bağış sözleşmesindeki koşul veya mükellefiyetin niteliğinin, kapsamının ve yerine getirilme zamanının tam olarak tesbiti büyük önem taşır. Bu itibarla salt kullanılan sözlerin değil, tarafların gerçek iradelerinin ve bağışlayanın asıl amacının ortaya çıkarılması gerekir....
Mahkemece, uyuşmazlığın katkı payı alacağı davası niteliğinde olmadığı ve Borçlar Kanununun 23,24,240-245 maddeleri uyarınca tasarrufun iptali niteliğinde bulunduğu, bağıştan dönme koşullarının gerçekleşmediği görüşünden hareketle davanın reddine karar verilmiş ise de, bu değerlendirmeye katılmak mümkün bulunmamaktadır. Davacı vekili, davaya konu taşınmaz ve aracın vekil edeninin katkısı ile alındığını ileri sürerek iptal ve tescil, olmadığı takdirde bedelin alınmasını istemiştir. Borçlar Kanununun anılan maddeleri gereğince uyuşmazlık konusu....plakalı araç 07.12.1999 tarihinde davacı ... adına trafikte kayıtlı iken 02.03.2004 tarihinde davalı eşi ...’a devredilmiştir. 27340 ada 2 parsel üzerinde bulunan 40 nolu bağımsız bölümün ise 12.04.2001 tarihinde 3.kişiden satın alındığı belirlenmiştir. Bağıştan rücu (bağıştan dönme) ile ilgili olarak açılan herhangi bir dava ve istek söz konusu değildir....