WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bilindiği üzere, bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek yanlı, bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye yürürlü (...... şamil) olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlayan koşullu veya mükellefiyetli şekilde bağışta bulunmuşsa, bağışlanandan hukuka, ahlaka aykırı veya imkansız olmadığı sürece 818. sayılı Borçlar Kanunu'nun (BK) 241. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 291. maddesi uyarınca koşul veya mükellefiyetin yerine getirilmesini isteyebilir. Haklı bir neden olmaksızın yerine getirilmemesi halinde de BK. nin 244/3. TBK. nin 295. maddesine dayanarak bağıştan dönme hakkını kullanıp verdiğini geri isteyebilir. Hemen belirtmek gerekir ki; bağış sözleşmesindeki koşul veya mükellefiyetin niteliğinin, kapsamının yerine getirilme zamanının tam olarak tespiti büyük önem taşır. Bu itibarla salt kullanılan sözlerin değil, tarafların gerçek iradelerinin ve bağışlayanın asıl amacının ortaya çıkarılması gerekir....

    Eldeki davada davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanması nedeniyle, ayıbın niteliğine göre sözleşmeden dönme hakkının kullanılmasının tarafların hak ve menfaatleri gözetilerek aşırı bir dengesizliğe neden olup olmayacağının, bunun yerine ücretsiz onarım veya satış bedelinden indirim yapılmasının taraflar arasındaki hak ve menfaat dengesine daha uygun olup olmayacağının değerlendirilmesi gerekmektedir....

      Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme; 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme,- 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme. Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa --- onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir." hükmü düzenlenmiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, " davacının dava konusu takibe konu ettiği alacağın, sözleşmeden dönme nedeniyle verilen bedelin iadesine ilişkin olduğu, dönme ile sözleşme ilişkisi baştan itibaren ortadan kalktığı, bu nedenle davacının varlığını iddia ettiği takip ve dava konusu alacağın sözleşmeden doğduğunun kabul edilemeyeceği, HMK'nun 10 maddesinde düzenlenen özel yetki kuralının, dolayısıyla TBK'nun 89. maddesinin somut olayda uygulanma olanağının bulunmadığı, TBK'nun 125/2 maddesi koşullarının oluşup oluşmadığının, davacının borçlu temerrüdü nedeniyle dönme hakkını kullanıp kullanamayacağı yapılacak yargılama sonucunda tespit edileceğinden, davacının iddia ettiği alacağın sözleşmeye dayalı bulunmadığı, bu alacağın tahsili amacıyla başlatılan takipte yetkili icra dairesinin genel yetki kuralına göre belirlenmesi gerektiği, İİK'nun 50 maddesi atfı ile HMK'nun 6 maddesi uyarınca yetkili icra dairesinin davalı/takip borçlusunun ikametgahı olan İstanbul icra daireleri olduğu, takibin...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinin ayıplı ifası sebebiyle sözleşmeden dönme hakkının kullanılması üzerine eserin yükleniciye teslimi karşılığında ödenen işbedelinin iadesi, olmadığı taktirde; ayıp oranında bedel indirimi isteğine ilişkindir. Davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir....

            GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "Tapusuz taşınmazlarda bağıştan dönme, herhangi bir şekle tabi olmasa da somut olayda bağıştan dönme sebeplerinin bulunup bulunmadığı araştırılmadığından bağışlama var ise tarihi, taşınmazların zilyetliğinin davacı ve muris eşine devredilip devredilmediği, bağış sözleşmesinin gerçekleştiğinin ispatlanması halinde davalı ...'ın ne zaman bağıştan rücu ettiği ve bağış tarihi ile bağıştan rücu tarihi arasında 20 yıllık sürenin geçip geçmediği hususlarının araştırılması" gereğine işaret edilmiştir....

              M. 227 uyarınca onarım hakkı kullanıldığını, davacının sözleşmeden dönme talebinde bulunması yasal dayanaktan yoksun olduğunu, iş bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkili şirketin, aracın ayıplı olmasından dolayı alıcıya karşı sorumlu olduğunun kabul edildiği takdirde, davacının haksız sözleşmeden dönme talebinin yerine satış bedelinden indirim yapılmasına, davacı yanın sözleşmeden dönme talebinin kabul edilmesi halinde, davacıya iade edilecek olan satım bedelinden davacının satılanı kullanmış olmasından dolayı ödemesi gereken ecrimisil bedelinin mahsup edilmesine, dava konusu aracın müvekkili şirkete teslim edilmemiş olduğundan müvekkili şirket yönününden bir faiz borcu doğmadığından davacı yanın haksız faiz talebinin reddine ve bunlarla birlikte davacının gerçeğe aykırı haksız ve hukuki dayanaktan yoksun menfi zarar talebinin de reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

                Bundan dolayı dönme cezasının, asıl borcun alacaklı lehine ifasını teminat altına almak gibi bir işlevinin bulunmadığı, aksine onu zayıflatıcı rol oynadığı söylenebilir. Gerçekten, “borcumu ifa etmekten vazgeçersem 1.000TL ödeyeceğim” ifadesinde yerini bulan dönme cezasında asıl borcun ifasının teminat altına alınması suretiyle alacaklının hukukî durumunun güçlendirilmesi değil, aksine dönme cezasını ödemek ve sözleşmeden dönmek (veya sözleşmeyi feshetmek) suretiyle borçlunun durumunun iyileştirilmesi söz konusudur (Kocaağa, s. 145-154). Cezai şarta ilişkin hükümler emredici nitelikte değildir. Taraflar bunların aksini kararlaştırabilirler. Borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi dışında kalan diğer borca aykırılık hâlleri için ifaya eklenen ceza koşulu kararlaştırabilecekleri gibi; bu iki ihlâl durumu için seçimlik ceza koşulu da kararlaştırabilirler....

                  Bu nedenle, mezkur Yönetmeliklerde POMEM öğrenciliğinden istifa etmek suretiyle çıkmak isteyen polis öğrenci adaylarının, tekrar dönme isteklerinin kabul edilmeyeceği düzenlemesi açık olduğundan, istifa eden davacının geri dönme talebinin zımnen reddine ilişkin uyuşmazlık konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir. Öte yandan, öğrenci adaylarının istifa ettikten sonrasında idareye tekrar başvuru yaparak öğrenci adaylığına geri dönme imkanın olmadığı Yönetmelikte açıkça düzenlenmiş olup, 06.06.2015 tarih ve 29378 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Polis Meslek Eğitim Merkezleri Giriş Yönetmeliği'nin 17. maddesinin 3....

                    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/173 ESAS DAVA KONUSU : Alacak (Bağıştan Dönme Kaynaklı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin babasına ait taşınmazın müvekkilinin babası tarafından 1/2 hissesinin müvekkiline, 1/2 hissesinin ise müvekkilinin kardeşine bağışlanmak istediğini, ancak o dönemde müvekkilinin ekonomik anlamda sıkıntılarının olması sebebi ile müvekkiline verilecek 1/2 hissesinin eşi olması sebebi ile davalı adına tescil edildiğini, işbu taşınmaz için tasfiye davası açılamayacağından ve bu taşınmazdaki hissenin müvekkilinin kişisel malı olduğundan hisse bedeline karşılık 30.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu