Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Fıkrasında; " Bu kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır." ifadelerine yer verilerek ticari davalar bakımından arabuluculuk özel bir dava şartı haline getirilmiştir. Davanın tarafların tacir olması ve dava konusu satım sözleşmesinin tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olması nedeniyle davanın ticari dava olduğu, davacı tarafça telefonun ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesi talep edilmiş ise de; talebin niteliği gereği alacak istemini taşıdığı ve davanın açıldığı tarih itibariyle zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu anlaşılmıştır....

    TL(bilirkişi tarafından davacının talep ettiği miktar aşılmak suretiyle bu alacak 5.287,23 TL olarak hesaplanmıştır.) ve davacınn takipte talep ettiği 940,61 TL kdv(bilirkişi tarafından davacının talep ettiği miktar aşılmak suretiyle bu alacak 951,70 TL olarak hesaplanmıştır.) , davacının Merkezi Takip Sisteminin ......

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE: HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, ayıplı satış nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. 6502 sayılı Yasa'nın "Tüketicinin seçimlik hakları" başlıklı 11. maddesinde ayıp nedeniyle tüketicinin seçimlik hakları tek tek sayılmıştır. Buna göre; " (1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır. Davacı dava dilekçesinde özetle, davalı ile aralarında imzalanan 1 yıl süreli ...-...-.... illerini kapsayan temsilcilik sözleşmesi imzalandığını, ancak davalı tarafından sözleşmedeki fesih şartları oluşmamasına rağmen tek taraflı olarak feshedildiğini belirterek haksız fesihten kaynaklanan zararını talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde, ... tarafından alınan karar ile bu işler ile ilgili faaliyetlerinin sonlandırıldığını haksız bir feshin olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

        nın ticari satış ve trampa başlıklı 25. maddesi hükümlerine göre dava konusu ürünlerde imalat hatasından kaynaklı olarak var olan ayıbın 23.09.2011 tarihli sipariş montaj formuna şerh düşülerek ürünlerin teslim alınmaktan imtina edilmesi ve e-mail ile de davacıya bildirimin yapılması sebebi ile söz konusu ürünlerdeki ayıbın davalı tarafça derhal davacıya bildirildiği, bu bağlamda davalının sözleşmeden dönme hakkını kullanması mümkün bulunduğundan davacının bakiye alacak talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 10.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Nakit bedel karşılığı eser sözleşmelerinde tek taraflı bir irade açıklaması olan dönme beyanı bozucu yenilik doğuran bir hak olduğundan karşı tarafa ulaşmasıyla hukuki sonuçlarını doğurur. Bu nedenle nakit bedel karşılığı eser sözleşmesinden dönmek için dava açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Dönme beyanının açık olmasına gerek yoktur. Kesin veya dönme sözcüğü kullanılmasa da işin parasının geri istenmesi gibi dönme iradesini gösteren beyanlarda bulunulmuş ise sözleşmeden dönme iradesinin bildirildiğinin kabulü gerekir. Dönme halinde sona erme geriye etkili sonuç doğuracağından taraflar sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre aldıklarını karşı tarafa iade etme yükümlülüğündedir....

            Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/326 KARAR NO : 2023/269 DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 04/04/2022 KARAR TARİHİ : 30/03/2023 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/04/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, tekstil alanında faaliyet gösteren, alanında başarılı bir şirket olup ticari faaliyeti kapsamında, davalı ..... A.Ş.'nin düzenleyicisi olduğu ve ........

                Taraflar arasında 26/05/2017 tarihinde sözleşme yapıldığı, sözleşme konusu ürünlerde yanmazlık özelliğinin bulunmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, davacı tarafından davalı tarafa gönderilen 03/09/2018 tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarname ile sözleşmeden dönme haklarını kullandıklarını bildirdiği anlaşılmaktadır....

                  Davacı, sıfır km satın aldığı araçtaki üretimden kaynaklanan boya hatası nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedeli iadesi istemi ile eldeki dava açmıştır. Satışa konu araç üzerinde yaptırılan hükme esas alınan bilirkişi raporu ile sağ arka kapısındaki boya kalınlığı nedeni ile aracın 2.000,00.-TL değer kaybına uğrayacağı mütalaa edilmiştir. Mahkemece, bu bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuş ise de; yalnızca lokal bir bölgede yer alan boya kalınlığının araç değişimini gerektirip gerekmediği husunda yanılgıya düşülmüştür. 6502 sayılı yasanın 11. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Açıklandığı şekilde tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir....

                    UYAP Entegrasyonu