Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ne var ki, tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır. 6502 sayılı Yasa 11/3. maddesinde “Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.” düzenlemesi mevcuttur....
Noterliğinin 17/09/2015 tarihli ve 12533 yevmiye nolu taşınmaz mal satış vaadi ve inşaat yapım sözleşmesine konu taşınmazın sözleşme ile belirlenen teslim tarihinde teslim edilmemesi nedeniyle, 6502 Sayılı Yasanın 11.maddesinde düzenlenen tüketicinin seçimlik haklarından sözleşmeden dönme hakkının kullanılarak davalı tarafa ödenen taşınmaz satış bedelinin iadesi talebi ile sözleşmeden dönme nedeniyle uğranılan zarar olarak denkleştirici adalet ilkesi gereğince davalıya ödenen bedelin ödeme tarihindeki alım gücü ile dava tarihindeki ulaştığı alım gücü arasındaki farkın ve davacı tarafından yapıldığı belirtilen masrafların iadesine karar verilmesi istemlerinden ibarettir. Taraflar arasında akdi ilişki kurulduğu hususunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, sözleşmeden dönme ve davacının ödediği bedeli ve menfi zararı talep edip edemeyeceği ve miktarı hususundadır....
zararının, huzurdaki dava sebebiyle ödemek zorunda kaldığı avukatlık ücretinin hesaplanması gerektiği, faiz başlangıç tarihinin hatalı hesaplandığı, dönme sonucunun geriye etkili olup, ödeme tarihinden itibaren faizi ile birlikte ödenmesi gerektiği, kötüniyet tazminatı ve diğer zararlar yönünden bilirkişinin beyanda bulunmasının doğru olmadığı, görev sınırlarını aştığı belirtilerek dosyanın yeni bir hukukçu bilirkişiye tevdi talep edilmiştir....
Akitten dönme hakkını kullanamaz. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabul edilmesi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir.” şeklindeki gerekçelerle hüküm bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalının süresinde ayıp ihbar yükümlülüğünü yerine getirmeyerek aracı kullanmaya devam ettiği, bu durumda aracın mevcut haliyle davacı tarafından kabul edildiği, davacının akitten dönme hakkını kullanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı vekili temyiz dilekçesi ekinde 13.11.2014 tarihli ibraname başlıklı belge ibraz etmiş olup ibraname ve ödeme borcu sona erdiren sebeplerden olması sebebiyle yargılamanın her aşamasında dikkate alınacağından, mahkemece davalılar vekiline ibranameye karşı diyeceği sorulup sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir....
Davacı, seçimlik haklarından sözleşmeden dönme hakkını seçmiş olduğuna ve mahkemece dava konusu taşınmazdaki ayıpların gizli ayıp olarak kabul edilmesine göre ayıpların niteliği dikkate alındığında davacının sözleşmeden dönme seçimlik hakkının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 1.630,00 TL duruşma avukatlık parasının karşılıklı alınarak birbirlerine ödenmesine, peşin alınan 234,35 TL harcın istek halinde taraflara iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı, 5.9.2011 tarihinde davalı .... şirketinden yeni bilgisayar satın aldığını, aynı sorunlarla bilgisayarı 5 defa servise verdiğini, ancak sorunun çözülmediğini, sözleşmeden dönme hakkını kullandığını bildirerek, bilgisayar bedelinin tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalı taraf bilgisayarın ayıplı olmadığını savunmuştur. Mahkemece, alınan bilirkişi raporunda üründe arıza tespit edilmediği görüşü esas alınarak davanın reddine karar verilmiştir. Dosyada mevcut servis fişlerinin incelenmesinde, bilgisayarın 25.1.2013-26.7.2013 tarihleri arasında 5 defa servise gittiği ve dört seferinde bir kısım parçaların değiştiği anlaşılmaktadır....
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davacının, davalıdan satın aldığı ambalaj yapıştırma makinasının davacıya 11.03.2011 tarihinde teslim edildiği, davacının 10.02.2012 tarihli noter ihtarnamesiyle ürünün geri alınarak bedelinin iadesini talep ettiği, makinede, tasarımdan kaynaklanan gizli ayıp olup, davacının ürünü aldıktan sonra arızalı olduğunu görünce servise bilgi verdiği, servis işleminden sonuç alamayınca sözleşmeden dönme ihtarını gönderdiğini, davacının ayıba vakıf olduktan sonra makul süre içinde ihbarda bulunduğunun anlaşıldığı, makinedeki ayıbın giderilebilecek durumda olmadığı, onarılması veya satış bedelinin indirilmesinin somut olayda uygun olmayacağı davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanma şartlarının oluştuğu, makine için ödenen 34.500 TL'nin iadesine ilişkin talebin yerinde olduğu, ödemenin yapıldığı 06.07.2011 tarihinde davalının temürrüde düştüğü gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından...
fazla olduğundan müvekkili şirket numuneleri akredite laboratuvara göndererek test yaptırmış ve dönme testi sonucu %7,1 oranında fahiş şekilde limit dışı çıktığını, bu oran 1. kalite olması gereken bir ürün için kabul edilemez düzeyde olduğunu, davalının sözleşmeyi ihlal ettiğini ve kusurlu imalat yaptığı ve test sonucunu hatalı bildirdiği bu suretle ortaya çıktığını, bunun üzerine 08.01.2020 tarihli e-posta ile müvekkili, dönme testi için kumaşı dış teste gönderdiğini ve test sonucunun tolerans dışı geldiğini davalıya bildirdiğini, davalı tarafından cevaben gönderilen 15.01.2020 tarihli e-postada; daha önce kendi yaptığı test sonuçlarına istinaden paça dönme testinin %2,5 yani limit içi sonuç verdiği yönündeki beyanının aksine “işletmemiz gelen parçaları kontrol etti, paçalarda paça dönmesi mevcuttur” ifadesi ile davalı tarafından pantolonlarda limit dışı şekilde paça dönmesi bulunduğu açıkça kabul edildiğini, pantolonlarda dönme boyama/yıkama sonrası ortaya çıktığından davalı firmanın...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/665 Esas KARAR NO : 2021/951 DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 30/09/2020 KARAR TARİHİ : 01/11/2021 KARARIN YAZILMA TARİHİ : 01/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekillerinin davalı ile boyalı iplik satışı için anlaştığını ve 11.628,88 TL ödeme yaptığıını, ürünün müvekkillerine geç teslim edildiğini ve kusurlu olduğunu davalının ürünü iade almadığını belirterek ödemenin davalıdan tahsilini talep etmiştir. CEVAP Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; davalının geç teslim ve ayıp iddiasının gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, ayıp ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebidir....
Davacının kendisine dönme cezası ödeyerek dönme hakkı verdiğini iddia ettiği sözleşmenin m. 6.3 ve 6.4 hükümleri incelendiğinde; Madde 6....