Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Alınan bilirkişi raporunda eserin onarım bedeli belirlenmiş ise de, onarım ile kullanılıp kullanılamayacağı açıkça belirlenmediğinden, bu husus da ek rapor alınarak, eserin kullanılamayacak kadar ayıplı olmadığının tespit edilmesi halinde onarım bedeli belirlenerek bu miktara hükmedilmesi, eserin kabule zorlanamayacak kadar ayıplı olduğunun tespiti halinde ise sözleşmeden dönme hakkının kullanımının kabulü ile şimdiki gibi eserin iadesi ve bedele hükmedilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile sözleşmeden dönme talebinin kabulü ile bedelin iadesine karar verilmesi doğru olmadığından, verilen kararın temyiz eden davalı lehine bozulması gerekmiştir." dönme talebinin orantısız olmaması için eserin kullanılamayacak kadar ayıplı olması gerektiği vurgulanmıştır. Yaklaşık 5 cm olan bir çiziğe karşı sözleşmeden dönme talebi hakkın kötüye kullanılmasına sebebiyet vermektedir....

Dönme cezası TBK'nın 179/III maddesinde düzenlenmiş olup maddeye göre borçlunun kararlaştırılan cezayı ifa ederek sözleşmeden dönebilir veya fesih suretiyle sona erdirebilir. Bu şekilde dönme cezasını (cayma tazminatı) ödeyerek borçlu borcu ifa etmekten kurtulabilir. Yargıtay 15. HD'nin uygulamalarında sözleşmenin feshi halinde diğer tarafın ancak menfi zararlarını isteyebileceği olumlu zararlarını isteyemeyeceği, sözleşmede fesih halinde uğranılacak zararlara karşılık dönme cezası kararlaştırılmışsa kararlaştırılan cezayı talep edebileceği, cezayı aşan zararı talep edemeyeceği kabul edilmiştir. (Emsal Yargıtay 15.HD'nin 28/09/2010 tarih, 2020/4150 E. ve 2010/4834 K sayılı ilamı) Ancak Türk Borçlar Kanunu'nun cezalara ilişkin hükümleri düzenleyici nitelikte olduğundan taraflar isterlerse dönme cezası yanında zararın cezayı aşan kısmının da ayrıca ödeneceğini kararlaştırabilirler. (Emsal Yargıtay 15....

    Daval---- cevap dilekçesinde özetle; müvekkili olan ----- olmayıp aracın ithalatçısı olduğunu, davacı şirketin taleplerinin ancak tüketici işlemi niteliğindeki satışlarda ithalatçıya ve üreticiye yöneltilmesi gerektiğini aracın satıcısı olmadığını araçla ilgili sorumlu olmadığını davanın bu nedenle reddini talep ettiğini, davacının iddia ettiği sorun davacının araca yaptığı yanlış müdahaleden kaynaklandığını bu yanlış müdahale araca---- parçanın takılmasından kaynaklandığını, --- dava konusu araca yan elektik ---- imkansız olduğunu, davacı ---- bir üçüncü kişiye giderek aracına yapmaması gerektiği halde yan ----- ettirdiğini, aracın ayıplı olmadığını davacının sebebiyet verdiğini, davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanması hukuken mümkün olmadığını, davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanmasını kabul etmediğini dönme hakkının uygulanması halinde ---- --- uyarınca alıcının, satılanı ve ondan elde ettiği yararlar ile birlikte satıcıya geri vermesi gerektiğini, bu nedenle davacının...

      Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ne var ki, tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır. 6502 sayılı Yasa 11/3. maddesinde “Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.” düzenlemesi mevcuttur....

        Noterliğinin 17/09/2015 tarihli ve 12533 yevmiye nolu taşınmaz mal satış vaadi ve inşaat yapım sözleşmesine konu taşınmazın sözleşme ile belirlenen teslim tarihinde teslim edilmemesi nedeniyle, 6502 Sayılı Yasanın 11.maddesinde düzenlenen tüketicinin seçimlik haklarından sözleşmeden dönme hakkının kullanılarak davalı tarafa ödenen taşınmaz satış bedelinin iadesi talebi ile sözleşmeden dönme nedeniyle uğranılan zarar olarak denkleştirici adalet ilkesi gereğince davalıya ödenen bedelin ödeme tarihindeki alım gücü ile dava tarihindeki ulaştığı alım gücü arasındaki farkın ve davacı tarafından yapıldığı belirtilen masrafların iadesine karar verilmesi istemlerinden ibarettir. Taraflar arasında akdi ilişki kurulduğu hususunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, sözleşmeden dönme ve davacının ödediği bedeli ve menfi zararı talep edip edemeyeceği ve miktarı hususundadır....

        zararının, huzurdaki dava sebebiyle ödemek zorunda kaldığı avukatlık ücretinin hesaplanması gerektiği, faiz başlangıç tarihinin hatalı hesaplandığı, dönme sonucunun geriye etkili olup, ödeme tarihinden itibaren faizi ile birlikte ödenmesi gerektiği, kötüniyet tazminatı ve diğer zararlar yönünden bilirkişinin beyanda bulunmasının doğru olmadığı, görev sınırlarını aştığı belirtilerek dosyanın yeni bir hukukçu bilirkişiye tevdi talep edilmiştir....

        Akitten dönme hakkını kullanamaz. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabul edilmesi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir.” şeklindeki gerekçelerle hüküm bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalının süresinde ayıp ihbar yükümlülüğünü yerine getirmeyerek aracı kullanmaya devam ettiği, bu durumda aracın mevcut haliyle davacı tarafından kabul edildiği, davacının akitten dönme hakkını kullanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı vekili temyiz dilekçesi ekinde 13.11.2014 tarihli ibraname başlıklı belge ibraz etmiş olup ibraname ve ödeme borcu sona erdiren sebeplerden olması sebebiyle yargılamanın her aşamasında dikkate alınacağından, mahkemece davalılar vekiline ibranameye karşı diyeceği sorulup sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir....

          Davacı, seçimlik haklarından sözleşmeden dönme hakkını seçmiş olduğuna ve mahkemece dava konusu taşınmazdaki ayıpların gizli ayıp olarak kabul edilmesine göre ayıpların niteliği dikkate alındığında davacının sözleşmeden dönme seçimlik hakkının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 1.630,00 TL duruşma avukatlık parasının karşılıklı alınarak birbirlerine ödenmesine, peşin alınan 234,35 TL harcın istek halinde taraflara iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Davacı, 5.9.2011 tarihinde davalı .... şirketinden yeni bilgisayar satın aldığını, aynı sorunlarla bilgisayarı 5 defa servise verdiğini, ancak sorunun çözülmediğini, sözleşmeden dönme hakkını kullandığını bildirerek, bilgisayar bedelinin tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalı taraf bilgisayarın ayıplı olmadığını savunmuştur. Mahkemece, alınan bilirkişi raporunda üründe arıza tespit edilmediği görüşü esas alınarak davanın reddine karar verilmiştir. Dosyada mevcut servis fişlerinin incelenmesinde, bilgisayarın 25.1.2013-26.7.2013 tarihleri arasında 5 defa servise gittiği ve dört seferinde bir kısım parçaların değiştiği anlaşılmaktadır....

              Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davacının, davalıdan satın aldığı ambalaj yapıştırma makinasının davacıya 11.03.2011 tarihinde teslim edildiği, davacının 10.02.2012 tarihli noter ihtarnamesiyle ürünün geri alınarak bedelinin iadesini talep ettiği, makinede, tasarımdan kaynaklanan gizli ayıp olup, davacının ürünü aldıktan sonra arızalı olduğunu görünce servise bilgi verdiği, servis işleminden sonuç alamayınca sözleşmeden dönme ihtarını gönderdiğini, davacının ayıba vakıf olduktan sonra makul süre içinde ihbarda bulunduğunun anlaşıldığı, makinedeki ayıbın giderilebilecek durumda olmadığı, onarılması veya satış bedelinin indirilmesinin somut olayda uygun olmayacağı davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanma şartlarının oluştuğu, makine için ödenen 34.500 TL'nin iadesine ilişkin talebin yerinde olduğu, ödemenin yapıldığı 06.07.2011 tarihinde davalının temürrüde düştüğü gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından...

                UYAP Entegrasyonu