WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(TBK'nin 297.) maddesine göre bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde bağıştan dönme (rücu) hakkının kullanılıp kullanılmadığının araştırılması da zorunludur. Öte yandan BK'nin borçlunun temerrüdüne ilişkin genel hükümleri; koşullu veya mükellefiyetli bağışlarda da gözden uzak tutulmamalı, BK'nin 107. (TBK'nin 124.) maddede sayılan özel haller dışında, sözleşmeden dönme hakkının kullanılabilmesi için mütemerrit duruma düşen bağışlanana işin özelliğine ve hayatın olağan akışına uygun bir süre tanınmalıdır. Somut olayda; davacının dayandığı resmi senedin eki olan ve taraflarca kabul edilen 29.04.2004 tarihli protokolde öngörülen taşınmazın önüne bağışçının adı ve soyadını taşıyan panonun asıldığı ancak 2008 yılında ......

    ın dönmeye muvafakati yönünde iradesini açıklaması halinde, işin esasına girilerek bir karar verilmesi, dönmeye muvafakat vermemesi halinde ise, dönme hususunun tespiti konusunda adı geçen paydaş hakkında dava açması için davacı yana süre verilip, dava açıldığı takdirde dosyalar birleştirilerek, öncelikle dönmenin varlığı konusu değerlendirilip, dönmeye karar verilmesi halinde sair alacak ve tazminat talepleri hakkında birlikte esasa girilmek suretiyle bir karar verilmesidir. Değinilen hususlar nazara alınmaksızın mevcut hale göre, sözleşmenin henüz ayakta olduğu gözden kaçırılarak karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. 2)Bozma nedenine göre, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....

      Dönme beyanının açık olmasına gerek yoktur. Fesih veya dönme sözcüğü kullanılmasa da iş parasının geri istenmesi gibi dönme iradesini gösteren beyanlarda bulunulmuş ise sözleşmeden dönme iradesinin bildirildiğinin kabulü gerekir . Bu halde karşı tarafın dönme-feshin haksız olduğunun tespiti ile sözleşmenin aynen ifasını talep etmesi mümkün değildir ....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki sözleşmeden dönme ve alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davalılardan ... Otel İşletmeleri Turizm İnş. Tic. A.Ş hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer davalı hakkındaki davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

          Dönme hakkının kullanılması halinde taraflarca yerine getirilmiş edimlerin iadesi gereklidir. Dönme hakkının kullanılmasındaki maksat, sözleşmenin kurulmasından önceki durumuna getirmek olduğundan elde edilen semenden ve ödenen bedelin faizinin iadesi öngörülür, bununla beraber alıcının maruz kaldığı zararın da satıcı tarafından tazmin edilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; yukarıda belirtilen izahat çerçevesinde ve alınan hüküm kurmaya elverişli, denetime açık, gerekçeli ve açıklamalı bilirkişi raporu da nazara alınarak; ve davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanarak ödenen bedelin iadesi yönünde seçimlik hakkını kullandığı nazara alınarak davacının davasının kabulüne yönelik aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir....

            "Dönme cezası" nın düzenlendiği BK 179/3 e göre ise , borçlunun kararlaştırılan cezayı ifa ederek sözleşmeyi , dönme veya fesih suretiyle sona erdirmeye yetkili olduğunu, ispat etme hakkı saklıdır. Borçlunun dönme cezası sayesinde gerekçe göstermeksizin sözleşmeden dönme hakkını kullanabilmesi için , bu ceza miktarını ödemiş veya ödemeyi teklif etmiş olması aranmaktadır, ayrıca uyuşmazlık halinde borçlu kararlaştırılan miktarı ceza koşulu değil , dönme cezası olduğunu ispat etmek zorundadır. Mahkememizce tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda, taraflar arasındaki sözleşmenin 4.9.maddesinde; servis güzergahlarını belirlemenin davacının insiyatifine bırakıldığı, sözleşmenin 2.maddesinde bu belirlemenin ...Okulu ile İlkem'in belirleyici güzergahlar ile 4.9.maddede belirlenen yetkinin kısıtlandığı ve sözleşmenin 6.9.maddesinde servis hostesinin davalının sorumluluğunda olduğunun düzenlenmiş olduğu görülerek, davalı tarafın savunmalarına mahkememizce itibar edilmemiştir....

              Somut uyuşmazlıkta; davacı, davalı ile motorlu projeksiyon perdesi satın alınması hususunda sözleşme yaptıklarını, satın alınan ürünlerin taahhüt edilen kalitede olmadığından sözleşmeden dönme seçimlik hakkının kullanıldığını, aynı ürünün üçüncü bir kişiden satın alınması yoluna gidildiğini ve fazladan ödeme yapılmış olmasına bağlı olarak zarara uğranıldığını belirterek, davalının borca yeter miktarda menkul ve gayrimenkulleri ile 3. şahıslardaki hak ve alacakları hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesi talep etmiştir. İhtiyati haciz talep edebilme şartları İİK’nın 257. maddesinde gösterilmiş olup maddede hem vadesi gelen hem de henüz vadesi gelmemiş para alacakları için ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir. Muaccel alacaklarda, alacağın vadesinin gelmiş olması ve alacak rehinle temin edilmemiş olmalıdır....

              Bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde ise tur başlamadan önce paket tur düzenleyicisi olan davalının önemli bir yükümlülüğünü yerine getiremeyeceğini tespit ettiği anlaşıldığından, tur başladıktan sonra dahi sözleşmeden dönme hakkı bulunan tüketicinin belirtilen nedenle tur başlamadan önce de sözleşmeden dönme hakkının bulunduğu açık olduğundan, söz konusu hükümde sözleşmeden dönme hakkının kullanılması için ayrıca bir süre öngörülmediğinden, dava derdest iken yürürlüğe giren 6502 sayılı kanunun 51/7. maddesi ve geçici 1. maddede yer alan hüküm uyarınca davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının usul ve yasaya uygun olduğundan, davalının bu duruma katlanması gerektiği ve davacının ödediği tur bedelini davalı şirketten talep etmesinin yerinde olduğu anlaşıldığından, davanın kabulüne karar verilmiştir....

                Seçimlik ve ifaya eklenen ceza koşulu, borçlunun borcunu ihlâl etmesine karşı alacaklıya bir talep hakkı sağlarken, dönme cezası borcun ihlâli koşulu aranmaksızın, belirli bir meblağı ödemek suretiyle borçluya sözleşmeyi sona erdirme imkânı verir. Borçlu, borca aykırı davranışı bulunmasa bile, ceza koşulunu ödeyerek sözleşmeyi ortadan kaldırabilir. Burada asıl borcun ifasının yerini dönme (fesih) cezası almaktadır. Bundan dolayı dönme cezasının, asıl borcun alacaklı lehine ifasını teminat altına almak gibi bir işlevinin bulunmadığı, aksine onu zayıflatıcı rol oynadığı söylenebilir....

                  Yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; dava dilekçesi içeriğinde irade sakatlığına ilişkin bir kısım beyanlardan sonra taraflar arasında imzalanan hisse devir sözleşmesinde düzenlenen dönme hakkına dayalı olarak sözleşmenin feshi ile alacak ve menfi tespit taleplerinin ileri sürüldüğü, İlk Derece Mahkemesince davacının sözleşmeden doğan dönme hakkının yerinde bulunmamakla birlikte davacının iradesinin hata hükümleri çerçevesinde sakatlanmış olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verildiği, bu karara karşı ise sadece davalı tarafça istinaf isteminde bulunulduğu, Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesinde ise İlk Derece Mahkemesinin hata (irade sakatlığı) sebebine dayalı davanın kabulüne dair kararı yerinde görülmeyerek kaldırılıp davacı yanca sözleşmedeki dönme hakkının kullanılmasının haklı nedenlere dayandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. 16....

                    UYAP Entegrasyonu