Bağışlanan eşyaların geri istenmesi bağıştan dönme nedenlerinden birinin bulunmasıyla mümkündür. Davalı, bağıştan dönme koşullarının varlığını iddia ve ispat etmiş değildir.Dava konusu 15 çeyrek altın ve 4 adet bileziğin düğün sırasında takıldığı, düğünden sonra bozdurularak balayı için kullanıldığı davalının kabulündedir. Davacı kadının dava konusu ziynet eşyalarını davalıya bağışladığı ispatlanmadığı gibi ortak giderlere katılım karşılığı verildiği de kanıtlanamamıştır. Bu durumda mahkemece, dava ve temyize konu ziynet eşyalarının davalı tarafından balayı için bozdurulduğu ve iade edilmediği davalının ikrarı ve tanık beyanları ile belirlendiğine göre davanın 15 çeyrek altın ve 4 adet 7 gr bilezik yönünden de kabulüne karar vermek gerekirken yazılı şekilde davanın bu ziynetler yönünden de reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin, 24.04.2012 ve 26.04.2012 tarihli faturalar ile toplam 16.602,49-TL bedelle davalı şirketten 144 adet yatak satın aldığını, teslimden sonra yatakların ayıplı olduklarının anlaşıldığını ve ihtarname ile 144 adet yatağın yerine geçici olarak yatak verilmesi halinde onarım hakkının kullanılacağını, aksi halde ise sözleşmeden dönme hakkının kullanılacağının davalıya bildirildiğini, ancak davalının söz konusu ayıbı gidermediğini, ...16....
Davacı tanıkları dinlendiğinde bu durumu teyit ettikleri ödemeler konusunda kendi aralarında bir anlaşma bulunduğu ve birbirlerinden herhangi bir hak alacak talebi bulunmadığı seri davadaki her iki davacının eşleri olan tanıkların ifadeleriyle ispatlandığı anlaşıldığından davacının aktif husumet ehliyeti bulunduğu ve 100.000,00- TL ödemenin davacı adına yapıldığı kabul edilmiştir. Davacının Kanun düzenlemesi ve sözleşme şartlarına göre sözleşmeden dönmesi için dönme beyanını davalıya bildirdiği, 180 günlük sürenin dolduğu anlaşıldığından davacının ödemesi gereken tazminatın hesaplandığında Sözleşme değerinin 527.000- TL olarak düzenlendiği %2 lik tutarının 10.540,00- TL olarak belirlenmiştir. Davacı adına 100.000,00- TL ödediği belgelerle sabit olduğu dikkate alındığında sözleşmeden dönme nedeniyle ödenen bedelden tazminat miktarının mahsubuyla davacının 89.460,00- TL talep edebileceği anlaşılmıştır....
Mahkemece, davacının sözleşmeden caymış olması nedeniyle fesih bildirimi haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. 6502 Sayılı Kanun’un 50/9. maddesinde “Devre tatile konu taşınmazın ön ödemeli satılması durumunda, devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır. Sözleşmeden dönülmesi durumunda satıcı, sözleşme bedelinin yüzde ikisine kadar tazminat talep edebilir. Satıcı, yükümlülüklerini hiç ya da gereği gibi yerine getirmezse tüketiciden herhangi bir bedel talep edemez. Sözleşmeden dönülmesi durumunda, tüketiciye iade edilmesi gereken tutar ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belge, dönme bildiriminin satıcıya ulaştığı tarihten itibaren en geç doksan gün içinde tüketiciye geri verilir....
GEREKÇE: Dava; ayıplı mal satışı sonucu, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Davacı şirketin,tacir sıfatını haiz olup tüketici tanımına girmediği gözetildiğinde göreve yönelik istinaf nedeni yerinde değildir. TBK 219 ve devamı maddelerinde belirtilen koşulların gerçekleşmesi ile; alıcı aynı yasanın 227 maddesine göre, satıma konu mal satıcıyı sorumlu kılacak şekilde ayıplı ise, alıcı satım sözleşmesini feshedebileceği gibi, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini veya bedelin iadesini talep edebilir. Satış sözleşmesinden dönme beyanı, yenilik doğurucu bir hak olup, sözleşmenin geçmişe etkili olarak ortadan kalkmasının doğal sonucu olarak tarafların edimlerini karşılıklı olarak aynı anda iade etmesi gerekir....
Davacı, bağımsız bölümün süresinde teslim edilmemesi nedeni ile sözleşmeden dönme, ödenen bedelin iadesi, konut kredi sözleşmesinin feshi, ödenen taksitlerin faizi ile iadesi, konuttaki ipotek şerhinin kaldırılması ve kira kaybının tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. 23/12/2014 tarihli celsede davacı vekili; öncelikli taleplerinin sözleşmeden dönme olduğunu, aksi halde yoksun kalınan kira bedelinin tahsilini istediklerini bildirmiştir. Mahkemece, teslimden itibaren süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığından sözleşmeden dönme hakkının kullanılamayacağı, ancak yoksun kalınan kira kaybının istenebileceği gerekçesi ile diğer taleplerin reddine, yoksun kalınan kira kaybının davalılardan tahsiline karar verilmiştir....
DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) DAVA TARİHİ : 24/03/2023 KARAR TARİHİ : 30/03/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; davacı şirket ile davalı şirket arasında 27/09/2022 tarihinde 82.000,00 TL bedelli hamut yapımı için kullanılan Extür Makinesi Kalıp Revizyonu Makinesi satın alındığını,40.000,00 TL ön ödemenin yapıldığını, ürünün kendilerine teslim edildiğini, makinenin kurulumunun davalı tarafında göndermiş olduğu kullanım kılavuzuna uygun olarak gerçekleştirildiğini, ancak makinede kullanıma bağlı olarak gizli ayıplar ortaya çıktığını, ayıpların davalı tarafa bildirilerek onarım talebinde bulunduklarını, davalı taraftan makinenin revize edilmesine yönelik olumlu bir yaklaşım gelmeyince davacı tarafın sözleşmeden dönme ve bedelin iadesini talepte bulunma hakkını kullandığını, 07/10/2022...
50.260,81TL alacaklı olduğu, Kredili mevduat hesabı kredisi yönünden 20.473,80TL asıl alacak, 854,71TL işlemiş faiz, 42,74TL BSMV olmak üzere toplam 21.371,25TL alacaklı olduğuna, toplamda 94.408,98TL alacaklı olduğuna karar verilmiş, Takip tarihinden itibaren iskonto/iştira kredisi yönünden 23.062,95TL asıl alacak tutarı ödeninceye kadar, asıl alacağa yıllık %54 oranında, cari hesap kredisi yönünden asıl alacak miktarı olan 47.921,06TL tamamen ödeninceye kadar bu miktara yıllık %54 oranında, kredili mevduat hesabı kredisi yönünden asıl alacak miktarı olan 20.473,80TL tamamen ödeninceye kadar asıl alacağa yıllık %30,24 oranında temerrüt faizi ve bunun %5 oranında BSMV uygulanması gerektiği ve takip konusu alacak likit olduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Ancak eğer alıcı TBK'nun 227/1 maddesi uyarınca sözleşmeden dönme hakkını kullanmak istiyorsa menfi zararlarının tazminini talep etmekte hakkı var ise de müspet zararlarını talep edemez. Zira sözleşmeden dönme hakkı kullanıldığı için sözleşmeye bağlı olan müspet zararların tazmininin talep hakkı hukuken yoktur, sadece sözleşmeden dönme hakkı kullanıldığı için menfi nitelikteki yapılan masraflar veya sözleşmenin sona ermesi nedeniyle elinden kaçırmış olduğu fırsatlar talep edilebilir. Yapılan açıklamalar ve yargılama sonucu; davacının alıcı olarak davalının satıcı olarak aralarında akdedilen sözleşme uyarınca dava konusu olan -------- marka üç adet çekicinin satışı konusunda anlaşma sağlandığı, yapılan tespit raporları ve mahkememiz tarafından alınan teknik bilirkişi ile her üçününde üretim hatasından kaynaklı gizli ayıplı olduğu, dış muayene ile tespitinin mümkün olmadığı, çekicilerin kullanılması sırasında gizli ayıbın ortaya çıktığı tespit edilmiştir....
lehine dönme cezası hesaplanmasını, taraflar arasındaki sözleşmenin değişen şartlara uyarlanmasını talep ve beyan etmiştir....