Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, bağımsız bölümün süresinde teslim edilmemesi nedeni ile sözleşmeden dönme, ödenen bedelin iadesi, konut kredi sözleşmesinin feshi, ödenen taksitlerin faizi ile iadesi, konuttaki ipotek şerhinin kaldırılması ve kira kaybının tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. 23/12/2014 tarihli celsede davacı vekili; öncelikli taleplerinin sözleşmeden dönme olduğunu, aksi halde yoksun kalınan kira bedelinin tahsilini istediklerini bildirmiştir. Mahkemece, teslimden itibaren süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığından sözleşmeden dönme hakkının kullanılamayacağı, ancak yoksun kalınan kira kaybının istenebileceği gerekçesi ile diğer taleplerin reddine, yoksun kalınan kira kaybının davalılardan tahsiline karar verilmiştir....

    DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) DAVA TARİHİ : 24/03/2023 KARAR TARİHİ : 30/03/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; davacı şirket ile davalı şirket arasında 27/09/2022 tarihinde 82.000,00 TL bedelli hamut yapımı için kullanılan Extür Makinesi Kalıp Revizyonu Makinesi satın alındığını,40.000,00 TL ön ödemenin yapıldığını, ürünün kendilerine teslim edildiğini, makinenin kurulumunun davalı tarafında göndermiş olduğu kullanım kılavuzuna uygun olarak gerçekleştirildiğini, ancak makinede kullanıma bağlı olarak gizli ayıplar ortaya çıktığını, ayıpların davalı tarafa bildirilerek onarım talebinde bulunduklarını, davalı taraftan makinenin revize edilmesine yönelik olumlu bir yaklaşım gelmeyince davacı tarafın sözleşmeden dönme ve bedelin iadesini talepte bulunma hakkını kullandığını, 07/10/2022...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki sözleşmeden dönme ve alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davalılardan ... Otel İşletmeleri Turizm İnş. Tic. A.Ş hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer davalı hakkındaki davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

        Ancak eğer alıcı TBK'nun 227/1 maddesi uyarınca sözleşmeden dönme hakkını kullanmak istiyorsa menfi zararlarının tazminini talep etmekte hakkı var ise de müspet zararlarını talep edemez. Zira sözleşmeden dönme hakkı kullanıldığı için sözleşmeye bağlı olan müspet zararların tazmininin talep hakkı hukuken yoktur, sadece sözleşmeden dönme hakkı kullanıldığı için menfi nitelikteki yapılan masraflar veya sözleşmenin sona ermesi nedeniyle elinden kaçırmış olduğu fırsatlar talep edilebilir. Yapılan açıklamalar ve yargılama sonucu; davacının alıcı olarak davalının satıcı olarak aralarında akdedilen sözleşme uyarınca dava konusu olan -------- marka üç adet çekicinin satışı konusunda anlaşma sağlandığı, yapılan tespit raporları ve mahkememiz tarafından alınan teknik bilirkişi ile her üçününde üretim hatasından kaynaklı gizli ayıplı olduğu, dış muayene ile tespitinin mümkün olmadığı, çekicilerin kullanılması sırasında gizli ayıbın ortaya çıktığı tespit edilmiştir....

          lehine dönme cezası hesaplanmasını, taraflar arasındaki sözleşmenin değişen şartlara uyarlanmasını talep ve beyan etmiştir....

          ın dönmeye muvafakati yönünde iradesini açıklaması halinde, işin esasına girilerek bir karar verilmesi, dönmeye muvafakat vermemesi halinde ise, dönme hususunun tespiti konusunda adı geçen paydaş hakkında dava açması için davacı yana süre verilip, dava açıldığı takdirde dosyalar birleştirilerek, öncelikle dönmenin varlığı konusu değerlendirilip, dönmeye karar verilmesi halinde sair alacak ve tazminat talepleri hakkında birlikte esasa girilmek suretiyle bir karar verilmesidir. Değinilen hususlar nazara alınmaksızın mevcut hale göre, sözleşmenin henüz ayakta olduğu gözden kaçırılarak karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. 2)Bozma nedenine göre, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....

            50.260,81TL alacaklı olduğu, Kredili mevduat hesabı kredisi yönünden 20.473,80TL asıl alacak, 854,71TL işlemiş faiz, 42,74TL BSMV olmak üzere toplam 21.371,25TL alacaklı olduğuna, toplamda 94.408,98TL alacaklı olduğuna karar verilmiş, Takip tarihinden itibaren iskonto/iştira kredisi yönünden 23.062,95TL asıl alacak tutarı ödeninceye kadar, asıl alacağa yıllık %54 oranında, cari hesap kredisi yönünden asıl alacak miktarı olan 47.921,06TL tamamen ödeninceye kadar bu miktara yıllık %54 oranında, kredili mevduat hesabı kredisi yönünden asıl alacak miktarı olan 20.473,80TL tamamen ödeninceye kadar asıl alacağa yıllık %30,24 oranında temerrüt faizi ve bunun %5 oranında BSMV uygulanması gerektiği ve takip konusu alacak likit olduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

            Bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde ise tur başlamadan önce paket tur düzenleyicisi olan davalının önemli bir yükümlülüğünü yerine getiremeyeceğini tespit ettiği anlaşıldığından, tur başladıktan sonra dahi sözleşmeden dönme hakkı bulunan tüketicinin belirtilen nedenle tur başlamadan önce de sözleşmeden dönme hakkının bulunduğu açık olduğundan, söz konusu hükümde sözleşmeden dönme hakkının kullanılması için ayrıca bir süre öngörülmediğinden, dava derdest iken yürürlüğe giren 6502 sayılı kanunun 51/7. maddesi ve geçici 1. maddede yer alan hüküm uyarınca davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının usul ve yasaya uygun olduğundan, davalının bu duruma katlanması gerektiği ve davacının ödediği tur bedelini davalı şirketten talep etmesinin yerinde olduğu anlaşıldığından, davanın kabulüne karar verilmiştir....

              (TBK'nin 297.) maddesine göre bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde bağıştan dönme (rücu) hakkının kullanılıp kullanılmadığının araştırılması da zorunludur. Öte yandan BK'nin borçlunun temerrüdüne ilişkin genel hükümleri; koşullu veya mükellefiyetli bağışlarda da gözden uzak tutulmamalı, BK'nin 107. (TBK'nin 124.) maddede sayılan özel haller dışında, sözleşmeden dönme hakkının kullanılabilmesi için mütemerrit duruma düşen bağışlanana işin özelliğine ve hayatın olağan akışına uygun bir süre tanınmalıdır. Somut olayda; davacının dayandığı resmi senedin eki olan ve taraflarca kabul edilen 29.04.2004 tarihli protokolde öngörülen taşınmazın önüne bağışçının adı ve soyadını taşıyan panonun asıldığı ancak 2008 yılında ......

                Somut uyuşmazlıkta; davacı, davalı ile motorlu projeksiyon perdesi satın alınması hususunda sözleşme yaptıklarını, satın alınan ürünlerin taahhüt edilen kalitede olmadığından sözleşmeden dönme seçimlik hakkının kullanıldığını, aynı ürünün üçüncü bir kişiden satın alınması yoluna gidildiğini ve fazladan ödeme yapılmış olmasına bağlı olarak zarara uğranıldığını belirterek, davalının borca yeter miktarda menkul ve gayrimenkulleri ile 3. şahıslardaki hak ve alacakları hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesi talep etmiştir. İhtiyati haciz talep edebilme şartları İİK’nın 257. maddesinde gösterilmiş olup maddede hem vadesi gelen hem de henüz vadesi gelmemiş para alacakları için ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir. Muaccel alacaklarda, alacağın vadesinin gelmiş olması ve alacak rehinle temin edilmemiş olmalıdır....

                UYAP Entegrasyonu