Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....

    Causa donandi ilkesi yani kazandırmanın bağışlama sebebiyle yapılmış olması; bağışlayanın bağışlanana kazandırmayı bir ivaz (karşılık) almaksızın, onu zenginleştirme amacıyla yapmasını ifade eder (Yavuz, C.: Türk Borçlar Hukuku Özel Hükümler, İstanbul 2002, s.222). Bu nedenledir ki, bir kısım kazandırmalar, bağışa benzese de salt kazandırmanın bağışlama amacıyla yapılmaması nedeniyle bağışlama olarak nitelendirilemez. Esasen bu nitelikteki kimi kazandırmalar Türk Borçlar Kanunu’nda örnekleme yoluyla sayılmıştır. Buna göre; “Henüz edinilmemiş olan bir haktan feragat etmek veya bir mirası reddetmek, bağışlama değildir. Ahlâki bir ödevin yerine getirilmesi de bağışlama sayılmaz” (Türk Borçlar Kanunu m. 285/2-3). Bu gibi kazandırmalarda amaç bağışlama değildir. Sözgelimi “ahlaki bir görevin yerine getirilmesi”, “eksik bir borcun ödenmesi”nde bağışlama (causa donadi) değil, ifa (causa solvendi) amacı güdülmektedir (Yavuz, s. 222-223)....

      ın eniştesi olduğu, bu derece yakın akrabalar arasında yapılan tasarrufların bağışlama olarak değerlendirildiği ve iptale tabi olması nedeni ile bu yönden davanın kabulüne, davalı ... yönünden ise borçlu davalının durumunu veya alacaklıya zarar verme kastının davacı tarafça kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... ile ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalı ...'ın borçlu ...'ın eniştesi olmasına İİK'nın 278/III-1. bendinde bu derece akrabalar arasında yapılan tasarrufların bağışlama hükmünde sayıldığının ve iptale tabi olduğunun öngörülmesine buna ilaveten davalı ...'ın, eşinin kardeşi olan borçlu ...'...

        Dava konusu olayda taşınmazın tasarruf tarihindeki değeri alacak miktarından daha fazladır. Bu durumda karar ve ilam harcının alacak miktarını gösteren aciz belgesindeki miktar üzerinden hesaplanması gerekirken icra müdürlüğü tarafından gönderilen yazıdaki bakiye borç miktarının esas alınarak hesaplama yapılması doğru görülmemiştir. Ne var ki bu husus yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, kararın HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekir....

          DAVANIN KONUSU : Alacak Asliye ticaret mahkemesince yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasında verilen görevsizlik kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü....

            DAVANIN KONUSU : Alacak Asliye ticaret mahkemesince yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasında verilen görevsizlik kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla; dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği düşünüldü....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 28/07/2015 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 09/02/2016 günlü hükmün davacı vekili tarafından temyizi üzerine temyiz isteminin reddine ilişkin 21.10.2016 tarihli ek kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili; müvekkillerinin murisi ... ile davalıların murisi ...'ın kardeş olup Iğdır 1. Noterliğince 08.05.1984 tarih ve 4345 sayı ile aralarında düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine göre; müvekkillerinin dedesi (ortak muris) ...'...

                Davacını talebi incelendiğinde dava konusunun davacıya takılan değil takılması vaad edilen takılarla ilgili alacağının olduğu, bu hususun mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde, mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmaktadır. Bu sebeple, uyuşmazlık, aile hukukundan kaynaklanan alacak niteliğinde olmayıp, genel hükümlere dayalı ( TBK 286 vd.) alacak istemi niteliğindedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re'sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır....

                Maddesine göre bağış(hibe), bağışlayanın sağlararası sonuç doğurmak üzere, mal varlığından bağışlanana karşılıksız olarak kazandırma yapması olarak tanımlandığını, öğretide ise, bağışlayanın bir karşılıksız (ivaz) almaksızın, bağışlananın mal varlığında bir artış sağlamak, zenginleştirmek amacıyla mal varlığından belirli değerleri ona vermesi olarak tarif edildiğini, her somut olayın özelliklerine göre bağış iradesi açıkça ortaya konulabileceği gibi örtülü şekilde de yapılabileceğini, bu nedenledir ki, bir kısım kazandırmalar, bağışa benzese de kazandırmanın salt bağışlama amacıyla yapılmaması nedeniyle bağışlama olarak nitelendirilemeyeceğini, ahlaki bir ödevin yerine getirilmesi de bağışlama sayılamayacağını, *Bu açıklamalar nedeniyle, devredene ağır yükümlülük getiren kazandırmanın bağış olarak değerlendirilmesi için, bağış amacını taşıyan davranış ve iradenin duraksamaya yer vermeyecek şekilde olmasının gerektiğini, yüce Yargıtay eşler arasında benzer durumları bağışlama saymadığı...

                Köyü,Güneyler mevkii, 111 ada, 44 parseldeki taşınmazı davalı köy tüzel kişiliğine bağışladığını, bu bağışlama işleminin hayatın olağan akışına uygun olmadığını belirterek dava konusu ... Köyü 111 ada 44 parselin davalı köy tüzel kişiliğine 02/03/2012 tarihinde yapılan bağışlama şeklindeki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ...vekil; müvekkilinin köyündeki işsizliği azaltmak amacıyla davalı köyde 5 yıl malik ve 20 yıl kiracı kalmak koşulu ile 2006 yılında su tesisi kurduğunu ve köy tüzel kişiliğinden dönümü 4.000,00.-TL'ye arazi alındığını, ../... Taraflar arasındaki sözleşmenin 9.maddesinde müvekkilinin ekonomik durumunun bozulması halinde taşınır ve taşınmazları köye devretmekle yükümlü olması nedeniyle, dava konusu bağışlama işlemini yaptığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu