Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece borçlunun taşınmazını borcun doğumundan sonraki bir tarihte kardeşine satarak devir ettiğini, İİK'nun 278/3.maddesi uyarınca kardeşler arasında yapılan ivazlı tasarrufların bağışlama hükmünde olduğu, İİK'nun 278/1.maddesi uyarınca bağışlama hükmündeki tasarrufların ise batıl olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu tasarrufun icra takip dosyasındaki alacak ve ferileriyle sınırlı kalacak şekilde iptaline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nun 277 vd maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. HMK'nda mahkemenin yasada gösterilen belirli durumlar ayrık olmak üzere, tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için yasaya uygun şekilde davet etmeden karar veremeyeceği hükme bağlanmıştır. Somut olayda yurt dışında ikamet ettiği anlaşılan davalı ...'in Türkiye'deki adresine Tebligat Kanunun 35.maddesine göre duruşma davetiyesi ve dava dilekçesi tebliğ edildiği anlaşılmaktadır....

    Aynı maddenin ilk bendinde ise, neseben veya sıhren üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) hısımlar arasında yapılan ivazlı, tasarrufların bağışlama niteliğinde olduğu belirtilmiştir. Somut olayda, davalı borçlular Ahmet ve Nihat, babalarından kendilerine intikal eden 56 adet taşınmazdaki miras hisselerini 08.12.1998 tarihinde Tapu Sicil Müdürlüğü'nde 5267 yevmiye numarası ile yaptıkları rıza-i taksim anlaşması ile bedelsiz olarak anneleri olan davalı Nazile'ye devretmişlerdir. İİK'nın 278. maddesi uyarınca bağışlama niteliğinde bulunan tasarruflar batıl olup, borçlular ve devralan üçüncü kişi ana-oğul durumunda bulunduklarından devir bir bedel karşılığı yapılmış olsa bile aynı Kanun'un 278/III-1. maddesi uyarınca bu devir işleminin bağışlama olarak kabulü yasa gereğidir....

      DAVA KONUSU : Alacak (Bağış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : İSTANBUL ANADOLU 23. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'nin 09/11/2021 tarihli ve 2020/359E. 2021/645K. sayılı dosyasında verilen karar; davacı tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle, Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....

      DAVA KONUSU : Alacak (Bağış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : İSTANBUL ANADOLU 23. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'nin 09/11/2021 tarihli ve 2020/359E. 2021/645K. sayılı dosyasında verilen karar; davacı tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle, Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....

      Asliye Hukuk(Aile) Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, çeyiz sözleşmesinden kaynaklanan istirdat istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın aile mahkemesinde görüleceği belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk(Aile) Mahkemesi ise, uyuşmazlığın bağışlama vaadi sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. T.M.Y.’nın 226. maddesinde “her eş, diğer eşte bulunan mallarını geri alır.”...

        Davalı ... ve ... vekili, aciz belgesi sunulmadığını, aynı alacak için hem ilamsız hem de ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla mükerrer takip yapıldığını, ilamsız takibe itiraz edildiğinden takibin kesinleşmediğini, ipoteklerin borcu karşılamaya yeterli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili davanın reddini savunmuştur. Davalı ... savunma yapmamıştır. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre dava konusu taşınmazların tapudaki satış bedelleriyle gerçek değerleri arasında misli fark bulunduğu tasarrufların İİK 278/3.maddeye göre bağışlama hükmünde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne dava konusu ..., ... Yeni Mahalle, Beren mevkii, 181 Ada, 3 parsel de kayıtlı taşınmazın 12/72 hissesinin davalı ...'e satışına ilişkin tasarruf ile, ..., ..., ... köyü, 106 Ada, 10 parselde ka- yıtlı 2-4 arsa paylı 2 nolu dubleks meskenin davalı ...'...

          Dava, bağışlamadan rücu sebebine dayalı alacak isteğine ilişkindir. Taraflar baba-kız olup, eldeki davanın konusunun davacı baba tarafından kızı davalıya bağış niyetiyle alınan 34 XX 769 plaka sayılı aracın kaydının iptali ile davacı adına tescili, olmadığı takdirde bedeli olan 137.700,00 TL’nin tahsili; bununla birlikte yine bağış amacıyla banka yoluyla 27.10.2014 tarihinde gönderilen 100.000,00 USD’nin ve 28.04.2015 tarihinde gönderilen 12.000,00 USD’nin bağışlamadan rücu şartlarının oluştuğu gerekçesi ile iadesi talep edilmiştir. Bilindiği üzere “Bağışlama Sözleşmesi” Türk Borçlar Kanunu’nun 285 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. 285. maddede bağışlama sözleşmesi, bağışlayanın sağlararası sonuç doğurmak üzere, malvarlığından bağışlanana karşılıksız olarak bir kazandırma yapmayı üstlendiği bir sözleşme olarak tanımlanmıştır. Kanunun tanımından da hareketle kısaca bir tanımlama yapmak gerekirse, bağışlama; hayattakiler arasında teberru amacıyla yapılmış kazandırıcı bir işlemdir....

          Dava, bağışlamadan rücu sebebine dayalı alacak isteğine ilişkindir. Taraflar baba-kız olup, eldeki davanın konusunun davacı baba tarafından kızı davalıya bağış niyetiyle alınan 34 XX 926 plaka sayılı aracın kaydının iptali ile davacı adına tescili, olmadığı takdirde bedeli olan 137.700,00 TL’nin tahsili; bununla birlikte yine bağış amacıyla banka yoluyla 27.10.2014 tarihinde gönderilen 100.000,00 USD’nin ve 28.04.2015 tarihinde gönderilen 12.000,00 USD’nin bağışlamadan rücu şartlarının oluştuğu gerekçesi ile iadesi talep edilmiştir. Bilindiği üzere “Bağışlama Sözleşmesi” Türk Borçlar Kanunu’nun 285 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. 285. maddede bağışlama sözleşmesi, bağışlayanın sağlararası sonuç doğurmak üzere, malvarlığından bağışlanana karşılıksız olarak bir kazandırma yapmayı üstlendiği bir sözleşme olarak tanımlanmıştır. Kanunun tanımından da hareketle kısaca bir tanımlama yapmak gerekirse, bağışlama; hayattakiler arasında teberru amacıyla yapılmış kazandırıcı bir işlemdir....

          in sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir. 2-Davanın kabulüne karar verildiği halde HUMK.’nun 389. maddesi uyarınca, hükmün taraflara yükletilen ödevlerin ve bahsedilen hakların hiçbir kuşku ve tereddütü gerektirmeyecek şekilde çok açık ve icra (infaz) edilebilir nitelikte olması gerekirken, infazda tereddüt yaratacak şekilde icra dosya numarası belirtilmeden hüküm kurulması ve tasarrufun sadece alacak ve ferileri ile sınırlı olacak şekilde iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir. 3-Ayrıca tasarrufun iptali davalarında tarifeye göre hesaplanacak karar ve ilam harcının takip konusu alacak miktarı ile tasarruf konusu malların tasarruf tarihindeki değerlerinden hangisi az ise o değer üzerinden belirlenmesi gerekir. Dava konusu olayda taşınmazın tasarruf tarihindeki değeri alacak miktarından daha azdır....

            Davanın kabulüne karar verildiği halde HUMK.’nun 389. maddesi uyarınca, hükmün taraflara yükletilen ödevlerin ve bahsedilen hakların hiçbir kuşku ve tereddütü gerektirmeyecek şekilde çok açık ve icra (infaz) edilebilir nitelikte olması gerekirken, infazda tereddüt yaratacak şekilde icra dosya numarası belirtilmeden hüküm kurulması ve tasarrufun sadece alacak ve ferileri ile sınırlı olacak şekilde iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir. 3-Ayrıca tasarrufun iptali davalarında tarifeye göre hesaplanacak karar ve ilam harcının takip konusu alacak miktarı ile tasarruf konusu malların tasarruf tarihindeki değerlerinden hangisi az ise o değer üzerinden belirlenmesi gerekir....

              UYAP Entegrasyonu