Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı tarafından belirsiz alacak davası açılmış olup, ayıp oranında indirim oranının yargılama sırasında bilirkişi raporu ile belirlenebilir olması nedeniyle mahkememizce de davanın belirsiz alacak davası olduğu kabul edilmiş, belirsiz alacak davalarında miktar yargılama sırasında belirlenerek bedel arttırım dilekçesi sunulsa dahi dava tarihinden itibaren faize hükmetmek gerektiğinden, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmiştir. ( Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 18/12/2019 tarih, 2018/5538 Esas,2019/12825 karar sayılı ilamı) Her ne kadar davacı "avans" faize hükmedilmesini talep etmiş ise de; Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere davalı TOKİ Başkanlığı tacir olmadığından yasal faize hükmedilmiştir. (Yargıtay 13....

Mahkemece; aracın ayıplı değerinin bilirkişi raporuna göre 52.556,00 TL, satış bedelinin ise noter satış senedinde belirtildiği üzere 47.000,00 TL olmasına göre davacının ayıp sebebiyle zarara uğramadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

Ayıp halinde alıcının hakları 6098 sayılı TBK'nın 227- (1) maddesinde; "Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, İmkan varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme" olarak sayılmıştır. Alıcının genel hükümlere göre tazminat hakkının saklı olduğu da hüküm altına alınmıştır(m.227/1)[mülga 818 SK 202- 204). Yukarıda belirtildiği üzere malın gizli ayıplı olması halinde ayıp ihbarı, ayıbın ortaya çıkması üzerine hemen yapılmalıdır (6098 sayılı TBK'nın m. 223/2). Davacı malın ayıplı olması nedeniyle ayıp ihbarında bulunmuştur. Ancak bu haliyle de ayıp ihbarının süresinde yapıldığı kanıtlanamamıştır. Davalının, ikame mal vermesi ayıbın süresinde yapıldığını kanıtlamamaktadır....

Davalının açılan itirazın iptali davasına verdiği cevabında borçlu olmadıklarını bildirdikten sonra satım konusu malların ayıplı olduğunu ve bu yönde davacıya ayıp ihbarında bulunduğunu belirterek 26.11.2008 tarihli ayıp bildirimine yönelik ihtarı ibraz etmiştir. Bu durumda mahkemece, davalının icra takibindeki itiraz sebepleri ile bağlı olmadığı ve maldaki ayıp nedeniyle borçlu olmadığına yönelik savunması üzerinde durulup inceleme ve araştırma yapılması gerekirken icra takibine yapılan itirazda ayıp definin ileri sürülmediği gerekçeleriyle eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 06.07.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Sözleşmede kararlaştırılan 2 yıllık garanti süresi içinde davacı tarafından herhangi bir başvuru yapılmadığı ve işbu davanın yaklaşık 5 yıl sonra açıldığı gözetildiğinde, davacının yapılan işi kabul ettiği ayıp ve eksik iş sebebiyle başvuru hakkından vazgeçtiği mahkememizce kabul edilmiştir. Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; yukarıda açıklanan sebeplerle davacı iş sahibinin 2016 yılında ödemeleri yapması ve ödemelere ilişkin ticari kayıtlarını ibraz etmemesi sebebiyle fazla ödeme yaptığına ilişkin iddiasını ispat edememesi sebebiyle; ayıp ve eksik işlere ilişkin iddiasının ise, işin bitimi üzerinden geçen yaklaşık 5 yıllık sürede sessiz kalınması, garanti süresinin dolması ve yapılan iş karşılığı ücretin ödenmesi gözetilerek TBK md. 477 uyarınca işin kabul edilmesi sebebiyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Davalı savunmasında, etiketlerin davacıya 26.3.2004 tarihinde teslim edildiğini, malın ayıplı olduğu yolunda kendilerine bu ihtarda bulunulmadığını, ayrıca ileri sürülen ayrı bir açık ayıp olup basit bir muayene ile tespit edileceğini beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının iddia ettiği ayıbın açık ayıp olup 26.3.2004 tarihinde teslim alınan etiketler için süresi içinde ayıp ihbarında bulunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        ihtarname çekildiği, her iki muhataba da 06.01.2017 tarihinde ihtarımız tebliğ olduğu,---- aramızda herhangi bir sözleşmesel ilişki olmadığından talebimizin muhatabı olmadığını, taleplerimizin yüklenici şirkete yöneltilmesi gerektiği hususunda cevap verdiği, davacıya gönderilen ayıp bildiriminde bulunulan ------talebinde bulunulduğu, davalının iddia ettiği gibi yapılan iş bedelinin ödenmemesini gerektiren bir ayıp olup olmadığının tespiti için yapılan işten aylar sonra bilirkişiler -----dosyasından hazırlanan bilirkişi raporuna göre de yapılan--- olmadiğini, yapılan işte de olsa olsa %5'lik takdiri bir ayıp olabileceğini belirttiği, aylar sonra günlük kullanımla bile oluşabilecek hasarlar sebebiyle %5 'lik takdiri bir ayıp bile olsa tarafımıza 9....

          Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:Dava, davaya konu makinenin ayıplı olup olmadığı, ayıp var ise gizli ayıp olup olmadığı, makinenin kullanılmasına engel teşkil edecek boyutta olup olmadığı, onarılmasının, ayıpsız misli ile iadesinin mümkün olup olmadığı, ayıp ihbarının süresinde/usulüne uygun yapılıp yapılmadığı, bunun sonucunda davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkı ile zarar tazmini hakkının doğup doğmadığı; sözleşme bedeli olan 116.266,15 TL'nin avans faiziyle tahsili, zarar bedeli olan 5.050,00 TL'nin avans faiziyle tahsili, delil tespiti ve ihtarname masraflarının tahsili talepli alacak davası dair davadır.Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir....

            Davacı ayıplı ürün iddiası ile zarara uğradığını iddia ettiğinden mahallinde refakete resen seçilecek mukavva kutu alanında uzman bir bilirkişi alınarak mukavva kutuların vasıf ve nitelikleri ayrıca belirtilmiş siparişe özgü tasarlanmış bir ürün olup olmadığı, gizli yada açık bir ayıp bulunup bulunmadığı, kalitesiz olup olmadığı, beklenen faydaları azaltan yada ortadan kaldıran nitelikte olup olmadığı, ürünleri koruyucu mahiyette olup olmadığı, ürünlerin yanlış bir şekilde ambalajlanması veya yanlış nakliye sebebiyle bir zarar meydana gelip gelmediği hususunda rapor hazırlanabilmesi için keşif kararı ve taraflar arasındaki alacak borç ilişkinin açıklığa kavuşturulması davacı tarafından ayıp ihbarı yapılıp yapılmadığı, herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı, icra takibine konu faturalar sebebiyle borçlu olunup olunmadığı, yönünden, taraflar arasındaki ticari ilişkinin başlangıcından sonuna kadar olan dönemi kapsayan, davalı ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi...

              Tüketici mahkemesi'nin ... esas sayılı dosyasında davacı aleyhine verilen karardan kaynaklı davalının sorumluluğu olup olmadığı, bu tazminatın davalıdan istenip istenemeyeceği noktalarında toplanan alacak davası olduğu tespit olundu. Bakırköy ... Tüketici mahkemesi'nin ... esas sayılı dosyası incelendiğinde; davaya konu .... model, .... plaka aracın, davacı ... tarafından davalıdan alındıktan sonra, ....'e 02/05/2018 tarihinde Bakırköy ... Noterliği huzurunda satılması akabinde, aracın kilometresinin düşürüldüğünden bahisle açılan ayıplı mal satışı iddiasıyla satış bedelinden ayıp oranında indirim istemine ilişkin davada; Mahkemece 05.12.2019 tarihinde verilen kararda; ''Tüm dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacının, davalıya ait galeriden 02/05/2018 tarihinde almış olduğu aracının km sinin düşürüldüğünü beyan ederek ayıplı mal satışı sebebiyle ayıp oranında satış bedelinden indirim talep ettiği anlaşılmıştır....

                UYAP Entegrasyonu