Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bilirkişi raporunda belirtildiği üzere taraflar arasındaki hizmete konu olan -----ayıplı olmadığı, kaldı ki ------ ayıplı olsa dahi Borçlar Kanunu'nda öngörülen ayıp ihbar sürelerine uyulmaması sebebiyle ayıptan doğan hakların kullanamayacaktır. Davalının --------- hizmetini gerçekleştirmiş olduğu uyuşmazlık konusu değildir. Davacı her ne kadar --- sunulmadığını iddia etmiş ise de buna ilişkin delil sunmamış olup 17/09/2019 tarihli ihtarnamede verilmesi istenen -- sitesinin --- ilişkin olup sözleşmede taahhüt edilen edimlere ilişkindir. Davacı tarafın 17/09/2019 tarihli ihtarnamedeki talepleri mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu ile irdelenmiş olup bu hususlar ayıp olarak kabul edilse bile ilk kullanımda derhal tespit edilebilir derecede açık ayıp olarak nitelendirilmesi gerektiği anlaşılmıştır....

    gerektiğini, ayıp oranında satış bedelinden indirim yapılmamasının hatalı olduğunu, vekalet ücretinin yanlış hesaplandığını belirterek, yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi istemiştir....

      Davalı, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığından bahisle davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava menfi tespit davası olup, davacı 16.7.2008 de davalıdan satın aldığı yatak odası takımıyla ilgili olarak karyolada oluşan arızanın giderilmesi için 6.10.2009 tarihinde servise başvurmuş, ayıp bu başvuruya rağmen halen varolduğundan eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, ayıp ihbarının süresinde olmadığından, diğer bir deyişle ayıpların açık ayıp olup 30 günlük süre içinde ihbar yapılmadığından bahisle dava reddedilmiş ise de, karyoladaki ayıpların gizli ayıp niteliğinde olup olmadığı, bu durumda ihbarın süresinde yapılıp yapılmadığı yeterince irdelenmemiştir....

        Mahkemece, ayıbın ortaya çıktığı tarihten itibaren süresinde davalıya gönderilmiş bir ayıp ihbarı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş;hüküm,davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava 4077 Sayılı Kanunun 4.maddesine göre açılan sözleşmenin feshi ile ayıplı bilgisayarın bedelinin tahsili talebine ilişkin olup, davacı söz konusu bilgisayarın defalarca arızalandığını ve servise başvurduğunu belirtmiştir. Her ne kadar mahkemece,ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı ve buna ilişkin ara kararının yerine getirilmediği gerekçesiyle dava reddedilmiş ise de;davacının davalıya ait servise başvurusu ayıp ihbarı mahiyetinde olup, ayrıca ayıp ihbarında bulunma zorunluluğu yoktur. Kaldı ki, dosyaya ibraz edilen servis kayıtlarından da bu husus anlaşılmaktadır....

          Ancak satılanda olan bir gözden geçirme ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da hemen satıcıya bildirmediği taktirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır o halde gizli ayıpların dava zamanaşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan sonra hemen ihbar edilmesi; ayıbın açık mı gizli mi olduğunun tayininde ise, ortalama bir tüketicinin bilgisinin dikkate alınması gerekmektedir. Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında davacının 2011 tarihinde satın aldığı aracı 2012 yılında iki kez, 2013 yılında dört kez, 2012 yılında üç kez 2015 yılında yedi kez, 2016 yılının ilk yarısında iki kez olmak üzere yetkili servise başvuruldu anlaşılmaktadır....

          Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, ticari satımlarda ayıp ihbarının açık ayıplarda 2 gün, gizli ayıplarda 8 gün içinde yapılması gerektiği, bilirkişi raporlarında ayıbın gizli ayıp olduğunun belirtildiği, makinelerdeki ayıbın kullanımla belirleneceğinin açık olduğu, ticari satımlarda ayıp ihbarının TTK' nın 20/3. maddesinde öngörülen şekle uygun olarak yapıldığının ispat edilmesi gerektiği, davacının ilk makineyi 30/04/2009 tarihinde teslim aldığı, ikinci makineyi ise 03/06/2009 tarihinde aldığı, davacının davalıya ilk arıza bildirimi 16/06/2009 tarihinde olup, bundan sonra sırasıyla 23/06/2009, 09/07/2009, 10/07/2009 ve 14/07/2009 tarihlerinde arıza bildirimi olduğu, malların son teslim tarihi 03.06.2009 olup, ayıp ihbarı 16/06/2009 tarihinde olduğundan süresinde yapılmış bir ayıp ihbarı bulunmadığı, bunu ispat edemeyen davacının malları ayıplı olarak kabul etmiş sayılması gerektiği, davalının makineler için garanti vermiş olmasının da ayıp ihbar sürelerini ortadan...

            DAVA KONUSU : Alacak (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu işletmenin henüz tamamlanmadan davalı kiralayan tarafından işletmenin otel ruhsatı alabilecek şekilde tamamlanması şartı ile davacıya kiralandığını, ancak kiralayan tarafından yapılması gereken işlerin bedeli, eksik işler bedeli için verilen çeklerin karşılığı, kiralananın kolonunun yıkılması üzerine yapılan işlerin masrafı ve kira bedelinin ayıp sebebiyle indirilmesine karar verilmesini dava ve talep ettikleri görülmüştür....

            Ödenen Mal Bedelinden Alacak; Davacının davalıya 18.793,53 Euro ödeme yaptığı, davalı tarafından 14.313,60 Euro'luk mal teslimi yapRası sebebiyle eksik teslim edilen (teslim edilmeyen) ancak bedeli peşin ödenen ürün tutarı olarak Davacının davalı ...'den 4.479,93 alacaklı olduğu, Ayıplı Teslim Edilen Ürünlerden Alacak: Davacı, teslim edilen ürünlerin yüzde 30 'unun ayıplı mal olarak iade edildiğini beyan etmiş, teknik bilirkişi ise iade edilen ürünlerde yaptığı incelemede ayıp oranını yüzde 100 olarak belirlemiştir. Sayın Mahkemenin yüzde 30 ayıp oranını esas alması halinde davacının alacağının 4.294,08 Euro olarak hesaplandığı, Kâr Kaybı Açısından: Sözleşmenin feshedilmesi sebebiyle Davacının beyan ettiği satış fiyatlarına göre Sözleşmede belirlenen 9.950 adet malın teslim edilmesi halinde davacının elde edebileceği en yüksek kâr kaybı 60.807,49 Euro olarak hesaplanmaktadır. Sayın Mahkeme davacının kâr kaybının sadece 1....

              Ödenen Mal Bedelinden Alacak; Davacının davalıya 18.793,53 Euro ödeme yaptığı, davalı tarafından 14.313,60 Euro'luk mal teslimi yapRası sebebiyle eksik teslim edilen (teslim edilmeyen) ancak bedeli peşin ödenen ürün tutarı olarak Davacının davalı ...'den 4.479,93 alacaklı olduğu, Ayıplı Teslim Edilen Ürünlerden Alacak: Davacı, teslim edilen ürünlerin yüzde 30 'unun ayıplı mal olarak iade edildiğini beyan etmiş, teknik bilirkişi ise iade edilen ürünlerde yaptığı incelemede ayıp oranını yüzde 100 olarak belirlemiştir. Sayın Mahkemenin yüzde 30 ayıp oranını esas alması halinde davacının alacağının 4.294,08 Euro olarak hesaplandığı, Kâr Kaybı Açısından: Sözleşmenin feshedilmesi sebebiyle Davacının beyan ettiği satış fiyatlarına göre Sözleşmede belirlenen 9.950 adet malın teslim edilmesi halinde davacının elde edebileceği en yüksek kâr kaybı 60.807,49 Euro olarak hesaplanmaktadır. Sayın Mahkeme davacının kâr kaybının sadece 1....

                Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır. Yukarıda anılan kanuni düzenlemeye göre, davacı almış olduğu ürünlerdeki ayıp teslim sırasında açıkça belli ise teslimden itibaren iki gün içerisinde, açıkça belli değilse teslimden sonra 8 gün içerisinde sekiz gün içinde malı inceleyip ayıp bulunması halinde bunu satıcıya bildirmekle, eğer satılandaki ayıp gözden geçirmekle tespit edilemeyecek bir ayıp ise ve sonradan ortaya çıkarsa derhal satıcıya bildirmekle yükümlüdür. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur....

                  UYAP Entegrasyonu