Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hem mülga BK’nın 125. maddesi hem de TBK’nın 146. maddesi ile alacak haklarının tabi olacağı genel zamanaşımı süresi on yıl olarak düzenlemiştir. Ancak madde metninde de açıklandığı üzere kanun koyucu tarafından bunun aksine yasal düzenleme yapılabilir. 18. Nitekim yürürlük tarihi itibariyle somut uyuşmazlıkta uygulanması gereken 4077 sayılı TKHK’nın tüketicinin ayıp nedeniyle sahip olduğu seçimlik haklara ilişkin zamanaşımı süresini öngören 4/4. maddesi şu şekildedir: “Bu madde ile ayıba karşı sorumlu tutulanlar, ayıba karşı daha uzun bir süre ile sorumluluk üstlenmemişlerse, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Bu süre konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallarda beş yıldır. Ayıplı malın neden olduğu her türlü zararlardan dolayı yapılacak talepler ise üç yıllık zamanaşımına tabidir....

    Türk Borçlar Kanunu 131. maddesi uyarınca asıl alacak sona erdiği takdirde bağlı hak ve borçlarda sona ermiş olur. Bunun doğal sonucu olarak da asıl alacak sona erdiğinde faiz borcu da sona erer. Faiz alacağı asıl alacağın zamanaşımı süresine tabidir. Asıl alacak da ayıp nedeniyle dönme kapsamında talep edilen satış bedeline bağlı faiz ve munzam zararına ilişkin davada zamanaşımı dolduğundan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine ilişkin verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Konya 2....

    Ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumluluğunun düzenleyen TBK'nın 474. maddesi uyarınca açık ayıplar yönünden iş sahibi imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde, gizli ayıplar yönünden ise, 477/son maddesi uyarınca da, ortaya çıkar çıkmaz gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorunluluğu bulunmaktadır. Ayıbın bildirilmemesi halinde eser kabul edilmiş sayılır. Ayıp halinde iş sahibinin seçimlik hakları aynı kanunun 475. maddesinde; Eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hallerde işsahibi, eser işsahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme, eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme, aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere, eserin ücretsiz onarılmasını isteme ve genel hükümlere göre tazminat isteme seçimlik haklardan biri olarak belritilmiştir....

    Davacının iddia ettiği ayıbın açık ayıp niteliğinde bulunduğu, dinlenen tanıkların ayıp ihbarının süresinde yapıldığına dair beyanda bulunmadıkları, davalının dava dışı şirket yetkilisi ile yapmış olduğu e-mail yazışmalarının, kendi akidi olan davacıya yapılmış ayıp ihbarı olarak kabul edilemeyeceği, davacıya iki ve sekiz günlük süreler içerisinde yapılmış ayıp ihbarı bulunduğunu ispata elverişli başkaca delil de sunulmadığı, mahkemenin ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı yönündeki kabulünde isabetsizlik bulunmadığı, davalı yanın aksi yöndeki istinaf sebebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır....

      Davacının iddia ettiği ayıbın açık ayıp niteliğinde bulunduğu, dinlenen tanıkların ayıp ihbarının süresinde yapıldığına dair beyanda bulunmadıkları, davalının dava dışı şirket yetkilisi ile yapmış olduğu e-mail yazışmalarının, kendi akidi olan davacıya yapılmış ayıp ihbarı olarak kabul edilemeyeceği, davacıya iki ve sekiz günlük süreler içerisinde yapılmış ayıp ihbarı bulunduğunu ispata elverişli başkaca delil de sunulmadığı, mahkemenin ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı yönündeki kabulünde isabetsizlik bulunmadığı, davalı yanın aksi yöndeki istinaf sebebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır....

      göre açık ayıplar yönünden iş sahibi imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek, ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorunda olduğu, gizli ayıplar yönünden ise, 477/son maddesi uyarınca, ortaya çıkar çıkmaz gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorunluluğu bulunduğu, ayıbın bildirilmemesi halinde eser kabul edilmiş sayılacağı, bu halde iş sahibinin ancak eserin ayıplı olduğunu ispat ile ödeme yükümlülüğünden kurtulabileceği, bunun içinde ayıp ihbar koşulunu yerine getirmiş olması gerektiği, eser sözleşmelerinde ayıp ihbarının varlığının her türlü delille ispat edilebileceği, burada ayıp ihbar süresinin ayıbın açık ayıp, gizli ayıp niteliğine göre değişmekte olduğu, açık ayıbın, eserde dikkatli bir inceleme sonunda görülebilen ve anlaşılabilen bozuklukları, gizli ayıbın ise dikkatli bir inceleme ile ortaya çıkmayan ve sonradan kullanılmakla ortaya çıkan ayıpları ifade ettiği, yüklenicinin açık ayıplar nedeniyle sorumlu tutulabilmesi için teslimden itibaren...

        Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraf defterlerindeki kayıtların birbirini doğruladığı, ancak davalı tarafından düzenlenen 6.000 Paund tutarlı faturanın davacı defterinde kayıtlı olmaması sebebiyle bakiyeler arasında fark oluştuğunun anlaşıldığı, davalı her ne kadar bu faturanın davacı tarafından satışı gerçekleşen bazı malların ayıplı olması sebebiyle düzenlendiğini savunmuş ise de, faturanın dosyaya sunulamadığı, dosya kapsamında ayıp ihbarına rastlanılmadığı da gözetildiğinde davalı faturasının hesaplamaya dahil edilmediği gerekçeleriyle davanın kabulüne, sayılı dosyasına yönelik itirazın iptaline, takibin 21.993,65 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren davacı talebini aşmamak üzere avans faizi uygulanmasına, hükmolunan alacak üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

          Tekstil’e tesliminde ortaya çıktığını, 26/03/2016 tarihli sevk irsaliyesinde gönderilen ürünlerden 8909 adetinin konfeksiyon imalat hatası, peç, hat hatalarından dolayı iade edildiğinin bildirildiğini, davacının da ayıbı ve eksikliği kabul ettiğini, davalının kendi atolyesinde ayıp ve eksikliklerin düzeltmelerini yaptığını, davacı taraf ile görüşmelerin sonuç vermemesi üzerine 13.527,00 TL tutarında fatura düzenleyerek davacı alacağından mahsup yaptıklarını, davacıya borçlarının bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, taraflar arasında eser sözleşmesinin mevcut olduğu, davalı tarafça teslim edilen ürünlerin ayıplı olduğunun ileri sürülmesi sebebiyle yapılan bilirkişi incelemesinde 80 adedinde dikim işleminden kaynaklı ayıp olduğunun tespit edildiği, tespit edilen ayıp miktarına göre fire oranın altında olduğu, davalını ayıp ihbarından sonra davacının davalının iş yerine kendi işçilerini göndererek tamir işleminin davalı iş yerinde yaptıklarının...

            Davalı vekili, davacının derileri bizzat beğenip aldığını, davacının müvekkiline halen 650 USD borcu bulunduğunu, ayıp iddiasının yerinde olmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece benimsenen bilirkişi kurulu raporuna göre davacının davalıya sipariş vermiş olduğu derilerin finisaj işlemine tabi tutulması nedeniyle dava konusu derilerde ayıp olup olmadığının belirlenemediği kaldı ki süresinde ayıp olması nedeniyle dava konusu derilerde ayıp olup olmadığının belirlenmediği kaldı ki ihbarının bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

              Mahkemece iddia, cevap ve toplanan deliller doğrultusunda davacı tarafın ayıp ihbarını süresinde yapmadığı, davaya konu makinedeki ayıbın gizli ayıp niteliği taşımadığı, davacının ayıp ihbarını süresinde yapmamasıyla makineyi bu haliyle kabul etmiş sayılacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle süresinde ayıp ihbarında bulunduğunu kanıtlayamayan davacının davasının reddinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 17.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu