Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ayıp; yasa ya da sözleşmede öngörülen unsurlardan birinin veya birkaçının eksikliği ya da olmaması gereken vasıfların olmasıdır. Malın ayıplı olması halinde taraflara ait hak ve yükümlülüklerin nelerden ibaret olduğu, 4822 Sayılı Kanun ile değişik 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4.maddesinde düzenlenmiş; ayıbın gizli ya da açık olması halleri için ayrı ihbar süreleri getirilmiş; hatta ayıbın ağır kusur veya hile ile gizlenmesi halinde zamanaşımı süresinden yararlanılamayacağı, açıkça ifade edilmiştir. Buna göre; satılan maldaki ayıp açık ayıp niteliğinde ise, 4077 Sayılı Kanun’un 4.maddesi uyarınca malın teslim tarihinden itibaren 30 gün içinde; gizli ayıp niteliğinde ise, dava zamanaşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan sonra derhal (dürüstlük kuralına uygun olan en kısa sürede), ihbar edilmesi; ayıbın açık mı, yoksa gizli mi olduğunun tayininde ise, ortalama (vasat) bir tüketicinin bilgisinin dikkate alınması, gerekmektedir....

Asıl alacağın likit olması sebebiyle asıl alacak olan 8.840,00 nin %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Ayıp ihbarının yapılması herhangi bir şekle tâbi olmayıp iş sahibi teslim aldığı malın ayıplı olduğuna dair ihbarın yapıldığını şahit ifadeleriyle de ispat edebilir. Nitekim davacı delil listesinde şahit kanıtına da dayanmıştır. Bu nedenlerle mahkemece, davacıya şahitlerinin isimlerini bildirmesi ve dinletmesi için imkân tanınarak ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığının değerlendirilmesi süresinde ayıp ihbarı yoksa şimdiki gibi davanın reddedilmesi, ayıp ihbarının varlığı ispatlandığı takdirde ise mahkemece işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile ve olayda uygulama yeri olmayan Tük Ticaret Kanunu’nun 25. maddesi gerekçe yapılarak davanın reddedilmesi doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuştur....

      Buna göre; satılan maldaki ayıp açık ayıp niteliğinde ise, 4077 sayılı Kanun’un 4.maddesi uyarınca malın teslim tarihinden itibaren 30 gün içinde; gizli ayıp niteliğinde ise, dava zamanaşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan sonra derhal (dürüstlük kuralına uygun olan en kısa sürede), ihbar edilmesi; ayıbın açık mı, yoksa gizli mi olduğunun tayininde ise, ortalama (vasat) bir tüketicinin bilgisinin dikkate alınması gerekmektedir....

        Müvekkili şirket mağazası tarafından ürün kontrol edildiğini hazneye sıkışan kağıt parçaları temizlenerek test baskısı alındığında ürün sorunsuz çalıştığından herhangi bir servis işlemi yapılmadığını, TBK'nın 219.maddesinde ayıp ''Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur.'' şeklinde tanımlandığını üründe ayıp bulunmadığı ortada olduğunu, dava konusu ürünü teslim eden İpek Tüz isimli kişiye ilk olarak 25.11.2018 tarihinde ürünün hazır olduğuna dair SMS gönderildiğini fakat ürün teslim alınmadığını. Daha sonra da defalarca SMS gönderilmesine karşın ürün teslim alınmadığını. 0533-400-64-73 numaralı telefona SMS gönderildiğini....

          tarafça, raporda belirlenen 660,00 TL haricinde kalan eksik ve ayıp savunmasının ispat edilemediği, rapordaki mali incelemeye göre, davalı tarafın reklamasyon fatura dikkate alınmadığında her iki tarafın ticari defter kayıtlarına göre de davalının bakiye borç miktarının 95.304,12 TL olarak göründüğü, bu miktardan 660,00 TL'lik ayıp bedeli düşüldüğünde bakiye borç miktarının 94.644,02 TL olarak belirlendiği, mahkemenin bu doğrultuda kabul ettiği bakiye borç miktarına karşı bir istinaf itirazı olmadığı, davacı tarafça istinafa gelinmediğinden, kabul edilen mevcut ayıplara karşı ve süresinde ayıp ihbarı yapılmadığına dair bir istinaf itirazı da bulunmadığı, bu değerlendirmeler doğrultusunda davalı vekilinin esasa ilişin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, ayrıca davalı tarafça ileri sürülen ayıp savunması, yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde kısmen yerinde görülmüş ise de, belirlenen 660,00 TL'lik ayıp bedeli düşüldüğünde dahi davacının bakiye alacak miktarının takip talebinde...

            Eser sözleşmelerinde ayıp, eserin sözleşme ile işin niteliğine göre bulunması gereken bazı vasıfların bulunmaması ya da olmaması gereken bazı bozuklukların bulunması olarak tanımlanır. Ayıp ihbarının yapılması ve eserin teslim ya da iadesi, maddi vakıa niteliğinde olduğundan bunların Dairemiz uygulama ve içtihatlarında her türlü delil ve tanık beyanı ile ispatlanabileceği kabul edilmektedir. Davalı tarafça ayıplı olduğu ileri sürülen ürünler 13.02.2014 tarihinde teslim alınmış olup, 15.02.2014 tarihli e-mail ile ayıp ihbarında bulunulduğu gibi yeminle dinlenen davalı tanıkları da davacıya ayıp ihbarında bulunulduğu ve davacı şirket yetkililerinin gelip ayıplı ürünleri geri aldıklarını beyan etmişlerdir. Davalı tanıklarının beyanları ve e-mail yazışmalarından 22 Mayıs 2012 tarihli ihtarnameden çok önce süresi içinde davalı tarafça ayıp ihbarı yapıldığı ve ayıplı olduğu ileri sürülen ürünlerin davacı tarafından geri alındığı anlaşılmaktadır....

              Ayıbın varlığının saptanmasından sonra da, uyuşmazlık konusu ise, ayıp sonucu oluşan maddi zararın gerçekleşip, gerçekleşmediğinin incelenmesi gerekir. Ayıplı olduğu ileri sürülen ürünler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmamış ve ürünlerin satılmış olması sebebiyle de, inceleme yaptırılması da olanaksız olmuştur. Tüm bu sebeplerle davanın tümden reddi yerine; varlığı ileri sürülen ayıplı ürünlerin gerçekten ayıplı olup, olmadıkları saptanmadan mahkemece, hukuksal olmayan gerekçelerle, ayıp sonucu oluştuğu ileri sürülen maddi zararın tahsiline karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan sebeplerle karar bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın davalı yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek hA..nde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 16.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                niteliğinde olduğundan gözle görülür açık ayıp olduğunu, TBK m. 474/1 gereğince eserde açık bir ayıp varsa iş sahibi makul süre içerisinde bunu yükleniciye bildirmek zorundadır....

                  Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının dava konusu aracı finansal kiralama yoluyla satın aldığı ve araç ile ilgili dava açma hakkını da dava dışı kiralayan Yapı Kredi Finansal Kiralama AŞ'den devraldığı, dolayısıyla davacının davayı açıp takip etme yetkisinin bulunduğu, dava konusu araçta gizli ayıplı olup bu ayıbın önemli ve vaadedilmiş mal özelliklerini ciddi şekilde etkileyen bir ayıp oluşturması sebebiyle davacının araç satışı ile ilgili sözleşmeyi feshetmekte haklı olduğu, sözleşmenin feshedilmesi ile de ödenen bedelin davacıya iadesinin gerektiği, davacının dava konusu araç için aylık Türk Lirası (TL) bazında taksitlerle ödeme yaptığı, bu itibarla araç için yabancı para cinsinden ödeme yapılmamış olması sebebiyle davacının yabancı para cinsinde talepte bulunamayacağı, dava konusu edilen araç için faturada gösterilen bedelin 115.000- Euro olup bu bedelin dava tarihi itibarıyle Türk Lirası...

                    UYAP Entegrasyonu