Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı isteminin özeti: Davacı; 2007-14.03.2013 tarihleri arasında davalı işyerinde sevkiyat ve tahsilat elemanı olarak çalıştığını, akdinin ücretlerinin eksik ödenmesi ve bir kısmının hiç ödenmemesi nedeniyle kendisi tarafından haklı nedenle feshedildiğini beyanla, kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevabının özeti: Davalı; davacının istifa ederek ayrıldığını,alacak iddialarının doğru olmadığını beyanla, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

    Somut olayda işin ayıplı olduğu kabul edilse dahi yüklenicinin 1 yıllık garanti süresi belirlemiş olması nedeniyle istinaf talebindeki TBK'nın 477. maddesi uyarınca yüklenicinin sorumluluktan kurtulduğu iddiasına da itibar edilemez. Mahallinde yapılan keşif neticesinde sözleşmeye göre 1.450 metreküp malzeme kullanılması gerekirken eksik malzeme kullanıldığı, buna bağlı olarak yapılması gereken işlerin eksik yapıldığı bildirilmiş olmakla bedelinin hangi usule göre hesaplanacağı bilinmesi gerekir. Götürü bedelli işlerde; yüklenicinin hak ettiği bedelinin saptanması ya da sahibinin fazla ödemesinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi için, yüklenici tarafından gerçekleştirilen imalatın, eksik ve kusurlar da dikkate alınarak toplam işe göre fiziki oranının belirlenmesi, bu oranın toplam bedeline uygulanması suretiyle, hak edilen bedelinin bulunması ve bulunacak bu bedelden kanıtlanan ödemeler düşüldükten sonra alacağın hüküm altına alınması gerekir....

    yapıldığı, davalının zamanında yapmadığı ya da eksik yaptığı nedeniyle davacı toplam zararı 82.500 TL tespit edilmiş olmakla, taraf defterlerinin incelenmesinde, davacı defterlerinde kayıtlanmayan 4 ve 5 nolu hakediş bedeli(161.482,02 TL ve 246.196,30 TL) yapılan imalattan mahsup edildiğinde davacının davalıya borçlu olduğu, birleşen dosyada sözleşme kapsamında alacak talebinde bulunamayacağı ve asıl davada verilen çeklerin avans karşılığı verilmediği anlaşıldığından asıl ve birleşen davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 23/09/2019 NUMARASI : 2018/516 2019/543 DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle ; davacı/karşı davalı vekili 01/11/2018 tarihinde harçlandırılan dilekçesinde özetle davacının 18/06/2009- 07/08/2018 tarihleri arasında davalı işyerinde müşteri ilişkileri uzmanı olarak çalıştığını, maaşının net 3.250,00 TL olmasına rağmen ücretin sgk y eksik bildirildiğini, işyerinde yemek ve servis hizmeti olduğunu, her ay ortalama 100,00 euro prim ve diğer sosyal haklara ilişkin elden ö deme yapıldığını, yıllık izin alacağının olduğunu ücretin sgk ya eksik bildirilmesi nedeniyle akdinin büyükçekmece 10....

      Bilindiği üzere, dava sırasında davaya konu edilen alacak davacıya ödenirse, dava konusuz kalır. Buna göre, ödemenin davalı tarafından (iradi olarak) yapılmış olması gerekir. Somut olayda ise; davalı tarafından, davaya konu alacak nedeniyle yapılan iradi bir ödeme bulunmamaktadır. Bu nedenle, davacı idarenin, davalının rızası hilafına gerçekleştirdiği mahsup işlemine yanılgılı anlam yüklenerek davanın esası hakkında yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.Buna göre mahkemece yapılacak ; tarafların delillerini usulünce toplayarak değerlendirmek ve sonucuna göre karar vermek olmalıdır....

        zamanında ve eksiksiz olarak yerine getirmediğini, davacı taraftan kaynaklanan ve sözleşmede kararlaştırılan işlerin teslimini geciktiren sorunların giderilmesi için zamanında ihtarda bulunulmamış, davacı taraf yaşanan sorunları gidermek için gerekli tedbirleri almadığını, davacı şirketin eser sözleşmesi gereğince özen ve sadakat borcuna uygun olarak genel bildirim (ihbar) ve aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmemiş olup işin gecikmesi ve tamamlanamaması nedeniyle kusurlu olduğunu, TBK’da eser sözleşmesine ilişkin hükümlerde, sahibinin sadece bedel ödeme borcuna ilişkin düzenleme yer aldığını, ancak eser sözleşmesinin niteliğinden doğan sahibinin bazı yan yükümleri, koruma yükümleri ve yerine getirmesi gereken külfetleri olduğunu, sahibinin bu konularda kendisinden beklenen her şeyi yapması, gerekiyorsa malzeme ve araç gerecin seçilmesi ve korunmasına yardımcı olması, gerektiği yerde yükleniciye bilgi vermesi gerekli olup tüm bu hususlar sahibinin işbirliği yapma borcu olarak...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, davalıya ait işyerinde uygulanmakta olan toplu sözleşmelerinde yer alan ücret artış düzenlemelerinin davacıya geç ve eksik uygulandığını öne sürerek kıdem tazminatı, yıllık izin, ücret, ilave tediye ve ikramiye fark alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, gerekli ödemelerin tam olarak yapıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, talepler kısmen hüküm altına alınmıştır. Temyiz: Kararı davalı vekili temyiz etmiştir....

            Davacı, ...’a ait işin yapımı aşamasında dava dışı yüklenici şirketin işçisi olan davalının geçirmiş olduğu kazası nedeniyle İş mahkemesinde açılan davada kusur durumlarının ayrı ayrı belirlenerek kabul edilen tazminat miktarının müteselsilen tahsiline karar verildiğini ve başlatılan icra takibi sonucu tüm tazminat miktarının taraflarınca ödendiğini, yüklenici şirket aleyhine kusuru oranında ödemesi gereken tazminat bedelinin rücuen tahsili için açılan davada, yüklenici şirketin işçisi olan davalıya kazası nedeniyle ödeme yapıldığının anlaşılması nedeniyle taraflarına eksik ödeme yapıldığını, davalının yapılan mükerrer ödeme nedeniyle rücu edilemeyen miktarı geri iade etmesi gerektiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, elektrik mühendisi bilirkişiden alınan rapor hükme esas alınarak, davacının fazla alındığını iddia ettiği 25.658,20 TL'nın yapılan anlaşmayla davalıya ödendiği, davacının ödemek zorunda olmadığı bedeli kusuru oranında dava dışı ... Platform Ltd....

              GEREKÇE: Davacı tarafından kısmi dava olarak açtığı menfi tesbit davası ile icra takibine konu edilen çek nedeniyle borçlu olmadığının tesbiti olarak açılmış iken dava tam ıslah edilerek davalının eksik ve ayıplı ifası bulunduğundan bahisle,fazla ödenen bedelin iadesi ve 3.kişiye tamamlattırıldığından zararın tazmini gerektiği iddiası ile;5.000-TL nin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 107/1 maddesi davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.Somut olayda eksik teslim edilen mal ,3.şahısdan yapılan tahsilat ve 3.kişiye yaptırılan bedeli davacı tarafça bilinen tutarlar olup, alacağın miktarı tam ve belirlenebilir olduğundan davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır....

                Uyuşmazlık konusu işler ile ilgili her bir kalemi yönünden eksik ve ayıplı kısımların, işin tamamlanmış olması durumunda yüzde kaçına karşılık geleceği Yargıtay uygulamasına uygun şekilde 20/03/2022 tarihli raporda belirtilmiş, bulunan yüzdelerin inceleme yapılan işle ilgili bedeli ile çarpılmak suretiyle asıl davada sahibinin eksik ve ayıp nedeniyle talep edebileceği alacak saptanmıştır ki bu husus Yargıtay 15.HD'nin benimsediği yönteme uygundur.(Yargıtay 15.H.D. 2019/1350E. 2019/4613K.sayılı kararı) Bu arada belirtmek gerekir ki eksik ve ayıplı ile ilgili tespit olunan miktarlar KDV'siz miktarlardır. Bu miktarların hesaplanması aşamasında marka değişimi ve benzeri durumlarla ilgili ayrıca, asıl dosyadaki davacı lehine ayıp ve eksik bedel hesaplaması yapılabilmesi taraflar arasındaki sözleşmenin özelliği nedeniyle mümkün kabul edilememiştir....

                  UYAP Entegrasyonu