Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

lll.İNCELEME ve GEREKÇE: Dava ayıp nedeniyle meydana gelen zarara vaki takibe itirazın iptali istemine ilişkindir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, taraflar arasında imzalanan eser sözleşmesi kapsamında yer alan işin sözleşmede ön görülen süre içerisinde ve sözleşmeye uygun şekilde yerine getirilmesi sebebiyle eksik işler bedelinin, fazladan ödenen bedelin ve cezai şart bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davacı ile davalı arasında 13.02.2017 tarihinde "..." yapım işlerine ilişkin sözleşme düzenlendiği taraflar arasında çekişmeye konu değildir. Davacı taraf davalının sözleşme hükümlerini yerine getirmediğini, işi süresinde bitirmediğini ve işi eksik bırakarak sahasını terkettiğini, davalıya fazladan ödeme yaptıklarını, eksik yapılan işler ve cezai şart nedeniyle alacağı olduğunu iddia etmiştir....

      ya daha az bildirildiğini, geçici statüde olduğundan ve kurum tarafından çalışması askıya alınabileceğinden çalışırken hakkını arayamadığını, müvekkilinin davalı yerindeki çalışmalarının diğer davalıya tam olarak bildirildiğinden ay boyunca tam olarak çalıştığı halde davalı yeri tarafından maaşlarının eksik olarak ödendiğini, çalışmaları eksik bildirildiği için ilave tediyeleri ve hak kazandığı ikramiyelerinin de eksik olarak ödendiğini, müvekkilinin çalışmaları eksik bildirildiğinden tespit edilen çalışmaları uyarınca çıkacak süreler üzerinden müvekkilinin kıdem tazminatı alacağının da doğacağını, ayrıca müvekkiline bağlanan emekli aylığının eksik bildirilen hizmet süreleri uyarınca bağlanmış olması nedeniyle tespit edilecek çalışmaları uyarınca müvekkilinin almakta olduğu emekli aylıklarının da düzeltilmesini talep ettiklerini belirterek; müvekkilinin davalı kurumda çalıştığı süreler içinde ...'...

        Davalı sahibi, cevap dilekçesinde, davacı yüklenicinin sözleşmeyle üstlendiği işleri ayıplı ve eksik yapması nedeniyle, uğrayacağı zararların artmasına önlemek için TBK.md.473 ve 475 maddeleri hükümlerine istinaden sözleşmeyi feshettiğini beyan etmiştir. Tanıkların beyanları incelendiğinde; davacı yüklenicinin sözleşmeyle üstlendiği işleri yaptığı anlaşılmaktadır. Ancak davacının yaptığı işlerde bir takım “eksiklikler ve ayıplar” olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla da, davacı yüklenicinin sözleşmeyle üstlendiği borcunu ifa ettiği, fakat ---- deyimle, “eksik ve ayıplı ifa ettiği” anlaşılmaktadır. Yine Davalı sahibinin yukarıda açıklanan beyanları birlikte değerlendirildiğinde; davalı sahibinin sözleşmeyi, davacı yüklenicinin sözleşme konusu işleri ayıplı ve eksik olarak tamamlayacağının anlaşılması nedeniyle TBK.md.473/f.2 hükmüne istinaden feshettiği kabul edilmiştir....

          Asliye Hukuk Mahkemesi'nin .....dosyasında yapılan tespit ve bilirkişi raporlarındaki görüş ve tespitlerin benzer ve birbirine yakın olduğu, birbirini doğruladığı anlaşıldığından 3. bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olduğu, 3.bilirkişi raporunda mahallinde davacı tarafından yapılan ve imalatlardaki eksik/ayıplı işlerin ufak tefek, önemsiz yani ekonomik değeri olmayan ve bu nedenle mahsubunu gerektirecek önem ve miktarda olmayan vasıfta oldukları tespit edilip bildirildiğinden, yapılan ve imalat bedelinden bu yönden herhangi bir mahsup yapılmadığı, mahallindeki ve imalatların yapıldığı, oturulmakta olduğu, mesken ruhsatının da alındığı bildirildiğinden, dava konusu ve davacının yaptığı ve imalat bedelinin 207.695,48 TL olduğu, ancak davacının kendi ticari defter kayıtlarının, talep ettiği alacak iddiası yönünden aleyhine kesin delil olması nedeniyle alacak bedelinin 201.630,26 TL olarak dikkate alınması gerektiği, bu imalat bedelinden davacının da kabulünde...

            İş dosyasına dayanarak belirli alacak davası açılamayacağını, raporun itiraz neticesinde kesinleşmediği ve mahkeme tarafından ek rapor alınmadığını, benzer nitelikli olarak açılan belirsiz alacak davasında, davalının beyanları da dikkate alınarak, alınan ek raporda, D.İş dosyasından daha düşük bir bedel hesaplandığını, D. İş dosyasına göre dava açılmış olsaydı ve yeniden ek rapora gönderilmiş olsaydı bu durumda davacının teknik inceleme ile sonuca varılacak bu durum sebebi ile karşı vekalet ücreti ve yargılama giderleri ödemek zorunda kalacaklarını, bu nedenle belirsiz alacak davası açma zorunluluğu doğduğunu, ayrıca açılmış davanın kısmi dava olarak kabulü gerektiğini, bu nedenlerle Mersin 1. Tüketici Mahkemesinin usulü ret kararının kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : Yazılı beyanlar, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı....

            Hal böyle olunca, mahkemece işin esasına girilerek açık ayıp, gizli ayıp ve eksik ifa ayrımı yapılması, eksik ifa nedeniyle ihbar şartı aranmaksızın davacıların 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde satıcının sorumluluğuna gidebileceğinin kabul edilmesi, açık ayıplar için teslimden itibaren 30 günlük süre içinde ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığının araştırılması, gizli ayıpların ise ortaya çıkması sonrası davacıların oyalanmış olmaları karşısında davacıların daireleri ve ortak yerlerdeki payları gözetilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. " şeklindeki ilamlarında da belirtildiği üzere; ayıp ihbarı süresinde olmasa dahi satıcı ihbar süresi geçtikten sonra alıcının bildirdiği ayıpların varlığını kabul etmiş ve bunların giderilmesi taahhüdünde bulunmuş ise, artık bu ayıplardan dolayı tekeffül altında bulunmaktadır....

            gibi davalı tarafından pek çok kez işin durdurularak müvekkilinin zarara uğramasına neden olunmuş ihale şartnamesine aykırı olarak noksan ödemeler yapıldığını ve müvekkilinin bu nedenle zarar uğradığını başka borçlarını ödemekte temerrüde düştüğünü ve hakkında pek çok icra takibi başlatıldığını, bu cihetle yaptığı pek çok şirket tarafından akdinin fesih edildiğini ve zarara uğradığını beyanla, işçilere daha uzun bir süre ücret sosyal haklar ödenmek zorunda kalındığını, işin davalının kusuru nedeniyle uzatılan sürenin tespiti ile birlikte bu süre için işçilere ödenen ücret ve sosyal hakların tespiti ve ödeme gününden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsiline, ...'...

              Nitekim Hukuk Genel Kurulunun 23.06.2020 tarihli ve 2017/3- 1058 E., 2020/448 K., 30.03.2021 tarihli ve 2017/9(22)-3108 E., 2021/380 K. ile 12.10.2021 tarihli ve 2017/(13)3- 2665 E., 2021/1207 K. sayılı kararlarında da aynı ilkeler benimsenmiştir. Somut olayda, davacı bu dava ile taraflar arasında yapıldığı uyuşmazlık konusu olmayan 09/01/2015 tarihli inşaat yapımına ilişkin eser sözleşmesi kapsamında eksik ifaya dayalı eksik bedeli, teslimde gecikme nedeniyle gecikme tazminatı ve cezai şart talebine ilişkin olup, taraflar arasında daha önce görülen ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen Gebze 4....

              halde yapılmayan (noksan bırakılan) işleri ifade ettiği, eksik işler bedelinin istenebilmesi için teslim sırasında ihtirazi kayıt konulmasına ya da ihtar çekilmesine gerek bulunmadığı, eksik işler yönünden TBK’nın 474 ve 477. maddesindeki hükümler uygulanmayacağı, bedelinin tamamının yüklenici tarafından taşerona veya sahibince yükleniciye ödenmesi halinde eksik ve kusurların giderim bedeli hüküm altına alınabilir ise de bedelinin ödenmemiş olması halinde eksik ve kusurların giderim bedelinin değil, varsa fazla ödenen bedelinin iadesine karar verilmesi gerektiği, bu nedenle eksik ve kusurlar gözetilerek yapılan işin fiziki oranı belirlenip bedeline uygulanarak mukayese edilmesi sonucu eksik veya fazla ödemenin belirlenmesi gerektiği; sözleşme dışı ve fazla işler yönünden ise yapılmış ve bunun sahibinin yararına olması durumunda TBK’nun 529. maddesine göre vekâletsiz görme hükümleri uyarınca işin yapıldığı tarihteki mahalli piyasa rayiçlerine göre belirlenecek bedelinin...

                UYAP Entegrasyonu