WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dosya kapsamına, sav ve savunmaya, mahkemece saptanan hukukî niteliğe göre uyuşmazlık, 2/B sahasında kalan taşınmazın tapu kaydının iptalinden kaynaklanan TMK.'nun 1007. maddesine göre açılan tazminat (mahkemenin nitelindirmesine göre belediye yönünden de sebepsiz zenginleşme) davasıdır. 4. Hukuk Dairesi tarafından sebepsiz zenginleşmeye ilişkin olduğu gerekçesiyle 17/01/2014 tarih ve 629-489 sayılı kararla 3. Hukuk Dairesinin görevli olduğuna, 3. Hukuk Dairesi tarafından da 2/B kapsamında bulunması nedeniyle 26/05/2014 tarih ve 1268 - 8093 sayılı kararla Dairemizin görevli olduğuna karar verilmiştir. SONUÇ: Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27/01/2011 tarih ve 2011/2 sayılı kararı gereğince gerekli inceleme yapılıp görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine 21/10/2014 günü oy birliği ile karar verildi....

    Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2019/566-2021/407 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, TMK 1007 maddesine dayalı tapu kaydının iptalinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 18.01.2024 tarihli ve 2024/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 5. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 5. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 06.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

      Mahkemece, davacı ve aynı durumda olan kişilerin ileride ev yapabilecekleri bir arsa edinme gayesi ile, davalı Belediyenin yaptığı bir projeye katılarak arsa paralarını peşin ödedikleri, projenin iptal edilmesi nedeniyle arsa edinme umutlarının yok olduğu, davalı Belediyenin paraların geri ödenmesi yönünde herhangi bir girişimde bulunmadığı , arsa alacağı umudu ile projeye giren davacıya yıllar sonra sadece ödediği parayı isteyebileceğini kabul etmenin hakkaniyete uygun olmadığı, denkleştirici adalet ilkesi gereği ödemelerinin dava tarihinde ulaşabileceği değeri isteyebileceğini kabul etmenin gerek TMK'nun 4. maddesinde öngörülen hak ve nasafet ilkesi gereği gerekse sosyal adalet ilkesi gereğince uygun olacağı gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile, 3.737,64 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık, davalı tarafa ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme kurallarına göre iadesine ilişkindir....

        Ada, .... parsel, 9600.88m2'lik arazinin 26/03/2014 tarihinde müvekkili şirkete tahsis edildiğini, arsa tahsis bedeli 576.052,80 USD'nin tamamının ödendiğini, davalı ... Müdürlüğünün 15/03/2023 tarihli, .... sayılı yazısı ile müvekkili şirkete yapılan sanayi parseli tahsisinin Yönetim Kurulunun 13/03/2023 tarihli YK .... sayılı kararı ile iptal edildiğinin öğrenildiğini belirterek, sözkonusu kararın iptali ile ayrıca dava konusu parselin müvekkili dışındaki firmalara tahsisinin durdurulmasına, ilgili yönetim kurulu kararının yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 13/04/2023 tarihli ara karar ile; 3.kişilere tahsisin engellenmesine yönelik tedbir talebi yönünden; HMK'nun 389....

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/36E. 2012/283K. sayılı ilamıyla satış şartlarının yasal olarak mümkün olmaması gerekçesiyle iptalinden kaynaklı alacak istemine ilişkin olup, mahkeme kararıyla belirtilen gerekçeyle iptal hükmü kurulmakla artık geçerli bir sözleşmeden bahsedilemeyeceğine göre, davanın açıklanan bu niteliğiyle sebepsiz zenginleşme hükümlerinden kaynaklandığı sonucuna varılmaktadır. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesinindir. Ne var ki, dosyanın görevsizlik kararı üzerine Dairemize gönderildiği anlaşıldığından görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 01/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dar gelirli aileleri konut edindirme projesinden yararlanmak için davalı belediyeye yaptığı başvurunun kabul edildiğini ve yapılan noter çekilişi ile 205 m2 yüzölçümlü arsa tahsisinin yapıldığını, ancak satış bedelinin müvekkilince taksitler halinde ödenmesine rağmen, davalı belediyenin arsa tahsislerini iptal ettiğini, akabinde ise bölgenin imar planının değiştirildiğini, müvekkilinin davalı idareye ödediği meblağla davalı idarenin sebepsiz olarak zenginleştiğini ileri sürerek müvekkilinin yapmış olduğu ödemelerin arsa tahsisi karşılığı olması ve fiili olarak arsa tahsisi de imkansız olduğundan 205 m2'lik taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedelinin tespit edilerek yasal faizi ile birlikte davalı belediyeden tahsiline karar verilmesini istemiştir....

              Bu nedenle çekişmeli taşınmazın belediye adına tescil nedeninin yolsuz olup olmadığı üzerinde durulması gerekecektir. 2981 sayılı “İmar Affı Kanunu”nun 10/b maddesi uyarınca bir yer ancak üzerinde imar mevzuatına aykırı olarak toplu binalar edilmiş hisseli veya özel parselasyona dayalı arsa ve arazilerde hisse miktarları ve fiili kullanma durumları dikkate alınarak hak sahipleri adına tescil edilebilir. Somut olayda ise; dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu, üzerinde imar mevzuatına aykırı herhangi bir şekilde toplu bina inşaatı bulunmadığı sabittir. Diğer taraftan dava konusu taşınmaz imar hudutları içinde de değildir. Hal böyle olunca; mahkemenin bu olguları dikkate alarak gerçek kişi üzerindeki kaydı iptal edip taşınmazı mera olarak sınırlandırmasında yasaya aykırılık yoktur....

                Bu nedenle çekişmeli taşınmazın belediye adına tescil nedeninin yolsuz olup olmadığı üzerinde durulması gerekecektir. 2981 sayılı “İmar Affı Kanunu”nun 10/b maddesi uyarınca bir yer ancak üzerinde imar mevzuatına aykırı olarak toplu binalar edilmiş hisseli veya özel parselasyona dayalı arsa ve arazilerde hisse miktarları ve fiili kullanma durumları dikkate alınarak hak sahipleri adına tescil edilebilir. Somut olayda ise; dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu, üzerinde imar mevzuatına aykırı herhangi bir şekilde toplu bina inşaatı bulunmadığı sabittir. Diğer taraftan dava konusu taşınmaz imar hudutları içinde de değildir. Hal böyle olunca; mahkemenin bu olguları dikkate alarak gerçek kişi üzerindeki kaydı iptal edip taşınmazı mera olarak sınırlandırmasında yasaya aykırılık yoktur....

                  Bu nedenle çekişmeli taşınmazın belediye adına tescil nedeninin yolsuz olup olmadığı üzerinde durulması gerekecektir. 2981 sayılı “İmar Affı Kanunu”nun 10/b maddesi uyarınca bir yer ancak üzerinde imar mevzuatına aykırı olarak toplu binalar edilmiş hisseli veya özel parselasyona dayalı arsa ve arazilerde hisse miktarları ve fiili kullanma durumları dikkate alınarak hak sahipleri adına tescil edilebilir. Somut olayda ise; dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu, üzerinde imar mevzuatına aykırı herhangi bir şekilde toplu bina inşaatı bulunmadığı sabittir. Diğer taraftan dava konusu taşınmaz imar hudutları içinde de değildir. Hal böyle olunca; mahkemenin bu olguları dikkate alarak gerçek kişi üzerindeki kaydı iptal edip taşınmazı mera olarak sınırlandırmasında yasaya aykırılık yoktur....

                    Bu nedenle çekişmeli taşınmazın belediye adına tescil nedeninin yolsuz olup olmadığı üzerinde durulması gerekecektir. 2981 sayılı “İmar Affı Kanunu”nun 10/b maddesi uyarınca bir yer ancak üzerinde imar mevzuatına aykırı olarak toplu binalar edilmiş hisseli veya özel parselasyona dayalı arsa ve arazilerde hisse miktarları ve fiili kullanma durumları dikkate alınarak hak sahipleri adına tescil edilebilir. Somut olayda ise; dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu, üzerinde imar mevzuatına aykırı herhangi bir şekilde toplu bina inşaatı bulunmadığı sabittir. Diğer taraftan dava konusu taşınmaz imar hudutları içinde de değildir. Hal böyle olunca; mahkemenin bu olguları dikkate alarak gerçek kişi üzerindeki kaydı iptal edip taşınmazı mera olarak sınırlandırmasında yasaya aykırılık yoktur....

                      UYAP Entegrasyonu