KARAR Davacı vekili; müvekkilinin, dar gelirli aileleri konut edindirme projesinden yararlanmak için davalı belediyeye yaptığı başvurunun kabul edildiğini ve yapılan noter çekilişi ile 200 m² yüzölçümlü arsa tahsisinin yapıldığını, ancak satış bedelinin müvekkilince taksitler halinde ödenmesine rağmen, davalı belediyenin arsa tahsislerini iptal ettiğini, akabinde ise bölgenin imar planının değiştirildiğini, bu nedenlerle arsanın devrinin talep edilmesinin imkânsız hale geldiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, müvekkiline tahsis edilmiş olan 200 m² lik arsanın dava tarihindeki rayiç değerinden şimdilik 10.000 TL'sinin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, 10.04.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 94.000,00 TL’ye çıkarmıştır. Davalı davanın reddini dilemiştir....
KARAR Davacı vekili; müvekkilinin, dar gelirli aileleri konut edindirme projesinden yararlanmak için davalı belediyeye yaptığı başvurunun kabul edildiğini ve yapılan noter çekilişi ile 200 m² yüzölçümlü arsa tahsisinin yapıldığını, ancak satış bedelinin müvekkilince taksitler halinde ödenmesine rağmen, davalı belediyenin arsa tahsislerini iptal ettiğini, akabinde ise bölgenin imar planının değiştirildiğini, bu nedenlerle arsanın devrinin talep edilmesinin imkânsız hale geldiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, müvekkiline tahsis edilmiş olan 200 m² lik arsanın dava tarihindeki rayiç değerinden şimdilik 10.000 TL'sinin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, 10.04.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 93.389,00 TL’ye çıkarmıştır. Davalı davanın reddini dilemiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2023/284 Esas KARAR NO:2024/244 DAVA: Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 13/04/2023 KARAR TARİHİ: 08/03/2024 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili ----davalı arsa maliki ------- ile tapuya kayıtlı taşınmaza ilişkin olarak adi yazılı ----- altında bir adi yazılı ----- imzalandığını, davalarının kabulü ile taraflar arasında imzalanan -------- sözleşmesi uyarınca davalının, arsa malikinin asli edimi kapsamında taşınmaz mülkiyetinin 9/16 oranındaki kısmını davacı müvekkile devredildiği, davacının eser edimlerinin ifasına ilişkin eser sözleşmesinin geçerlilik şeklinin adi yazılı olduğu ve bu konuda sunulmuş emsal-------- geçerli bir sözleşme olduğunun tespiti ile davacı müvekkilinin yüklenici sıfatı ile inşaata başlayabilmesi için TBK m.106 hükmü uyarınca alacaklı temerrüdüne düşen davalıya...
Hukuk Dairesi SAYISI : 2023/158 Esas, 2023/1077 Karar KARAR : Esastan ret Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptalinden kaynaklanan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Giresun ili, ... ilçesi, ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizilğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, maddi ve manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklandığı, 6502 Sayılı Yasa hükümlerine göre Tüketici Mahkemesi'nin görevli olduğu gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliğine ve dava dilekçesinin dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1)Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tazminatın tahsiline ilişkindir....
Dairesinin E:2017/12671, K:2017/22794 sayılı soru iptaline ilişkin kararından önce 18/01/2017 tarihli sonuçlara göre mülakata girmeye hak kazanıp, soru iptaline ilişkin kararının uygulanmasından sonra puanı ve sıralaması davacının soru iptalinden sonraki puanından ve sıralamasından daha düşük olan yukarıda örnekleme yoluyla belirtilen 12 aday, toplamda 20 aday kontenjan nedeniyle mülakat girmeye hak kazanmadıkları halde, soru iptaline ilişkin yargı kararı yok sayılmak suretiyle soru iptalinden önceki mülakata girmeye hak kazanma durumlarının kazanılmış hak olduğu gerekçesiyle korunduğu ancak aynı sınava katılan ve esasında yargı kararı lehine olan yani soru iptali ile puanı ve sıralaması yükselen davacının aleyhine bir durumun hasıl olduğu kaldı ki; ,Anayasa Mahkemesinin birçok kararında da belirtildiği üzere, kazanılmış hakların, yalnızca kişinin bulunduğu statüden doğan (maaş gibi), tahakkuk etmiş ve kendisi yönünden kesinleşmiş, kişisel alacak niteliğine dönüşmüş hakları kapsadığı...
Dosya kapsamındaki bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; O.. müteşebbis heyetince alınan arsa tahsisinin iptaline ilişkin kararın ve bu kararın yürütülmesine ilişkin işlemlerin kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun olduğu anlaşılmaktadır. Davalı O.. tarafından alt yapı çalışmaları ile ilgili yükümlülüklerin yerine getirilmesi, ekonomik kriz nedeniyle katılımcılara gerek birikmiş borçların ödenmesinde, gerekse inşaata başlanmasında defaatle ek süreler verilmesi ve hatırlatmalar yapılması karşısında, yapılan işlemlerin iyiniyet kurallarına ve hakkaniyete aykırı olduğu da kabul edilemez. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararının yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve davalı yararına takdir olunan.....
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ : 08/02/2024 GEREKÇE TARİHİ : 07/03/2024 ........ Karar sayılı kararı aleyhine davacı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: I. DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; .......... Şirketi'ne ....... m2 olan .......... nolu Müteşebbis...........
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 1/2 payı davacılar .... ve .... adına, 1/2 payı da davalı ... adına kayıtlı olan (21264) ada (1) parsel sayılı taşınmazla ilgili dava dışı yüklenici şirket ile yapılan "arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine " göre .... adına kat irtifakı tesis edilmiş (3) nolu bağımsız bölümün, üçüncü kişiye satışı nedeniyle arsadaki diğer (1/2) pay sahipleri .... ve ....'nin arsadaki payları oranında alacak; yüklenici şirket tarafından, davalı ...'a verilen üzerinde "arsa sahipleri adına" verildiğine ilişkin açıklama bulunan 5.6.2007 keşide tarihli çek bedelinden, arsadaki payları oranında alacak; mirasbırakan ....'ın sağlığında "satış" göstermek suretiyle gelini....'ye devrettiği (21264) ada (8) ve (9) parsel sayılı taşınmazların, .... tarafından elden çıkarılmış olması sebebiyle muris muvazaasına dayalı miras payları oranında satış bedelinden alacak isteğine ilişkindir....
Karar, davacı vekili ile davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin ve davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2) Dava konusu, 14.07.1995 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini; arsa sahibi sıfatıyla, sözleşme tarihinde tapu kayıtlarında hissedar olan ..., ..., ... ve ... imzalamışlardır. Bunlardan bazıları hisselerini, daha sonra, üçüncü kişilere ve davalı ...'e devretmiş iseler de, sözleşmedeki haklarını devretmedikleri gibi, borcun nakli de sözkonusu değildir. Bu durumda, davada talep edilen imalat bedelinden, temyiz eden ...'...