ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/478 Esas KARAR NO : 2023/520 Karar DAVA : Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 12/06/2023 KARAR TARİHİ : 16/06/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili tarafından mahkememize verilen 12/06/2023 tarihli dilekçe ile, müvekkillerinin davalı kooperatifin ortakları olduğunu, kooperatifin 24/12/1988 tarihli genel kurul kararı ile bağımsız bölüm kura çekiminin yapıldığını, kooperatifin binalarının kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği İzmir İli ......
Köyünde kâin 203 ada 1 parsel sayılı ve 473,02 m² yüzölçümlü arsa niteliğindeki taşınmazın 911/2400 hissesinin davacı adına kayıtlı olduğunu, taşınmazdaki hissesini satmak isteyen davacıdan tapu kaydındaki ... Vakfına ait şerh nedeniyle 40.773 TL taviz bedeli alındığını, alınan bu paranın haksız olduğunu ileri sürerek; 40.773 TL’nin iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili dilekçesinde; ... Vakfının sahih vakıflardan olduğunu, kaldı ki sahih ve gayri sahih vakıflardan taviz bedelinin alınmasının yasal bir zorunluluk olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, bilirkişi raporuna göre, arsa niteliğindeki taşınmazın menşeinin miri arazi olup tahsisinin gayr-i sahih nitelikte olduğu gerekçesiyle; davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir....
K A R A R Davacı, 19.12.1993 ve 16.2.1994 tarihli harici sözleşmelerle davalıdan adına tahsisli 2 adet taşınmazı satın aldığını, bu taşınmazların adına devrinin gerçekleştirilmesi için 29.5.2005 gününde dava dışı belediyeye başvurduğunu, belediyenin davalı adına 1981 yılında arsa tahsisinin bulunması ve gecekondunun işyeri olması nedeniyle hak sahibi olmasının mümkün bulunmadığını bildirdiğini ileri sürerek 2 ve 3 numaralı taşınmazların değerlerinin tespiti ile şimdilik 6.000.000.000 TL’nın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, savunmada bulunmamıştır....
Davacı tarafın sunduğu belgelerden davacının da aralarında bulunduğu gecekondu sahiplerine, kamu kurumu olan davalı ... tarafından arsa satışı yapılacağı yönünde alınan encümen kararları ile güven aşılamak suretiyle satışlar yapılarak arsalar karşılığında para toplandığı sabittir. Davalının kamuya sunduğu bu nitelikteki bir işlemde, devletin güvenilir olması asıldır. Üzerinde gecekondusunun bulunduğu arsa tahsisinin yapılacağı ilanına güvenerek belediyeye para yatıran davacı, belediye ile olan bu ilişkide edimini yerine getirmiş, davalı ise getirmemiştir. İfa, davalının arsayı 3. bir kişiye satışı ile imkansız hale gelmiştir. Davalı kurum, davacının zararını gidermelidir. Tazminat miktarı belirlenirken, davacının gerçek zararı esas alınmalıdır. Bu nedenle; davacı, arsanın rayiç değerini isteyebilir....
Maddesine dayanarak arsa tahsisinin iptaline, katılımcılık sıfatının sonlandırılmasına karar verildiğinin, bu kararın Karşıyaka 5. Noterliği'nin 15/02/2019 tarih 5380 yevmiye nolu ihtarnamesi ile müvekkiline 11/03/2019 tarihinde bildirim yapıldığını, karar ile bildirimdeki içeriklerin birbirinden farklı olduğunu, Bildirimden önce müvekkilinin 22/02/2019 tarihinde davalıya başvurduğunu, yeni Yönetmeliğin 6. Maddesi yönünden sürenin yeniden başlandığını belirterek talepte bulunduklarını, davalı idarenin 22/02/2019 tarih, 2019/325 sayılı ve 05/03/2019 tarih 2019/386 sayılı yazılarında değişiklik hükmünden arsa tahsisleri iptal edilmemiş katılımcıların yararlanabileceğinin bildirildiğini, bunun üzerine müvekkilinin Karşıyaka 5. Noterliği'nin 26/04/2019 tarih 13359 yevmiye nolu sürenin uzatılmasına ilişkin ihtarnamesini gönderdiğini, Ayrıca, iptal talebiyle sınırlı olarak İzmir 3....
Başka bir deyişle, yüklenicinin sözleşmeden kaynaklanan borçları onun tarafından bütünüyle yerine getirilmeden, ondan temlik alan üçüncü kişiler yüklenicinin haklarından yararlanamaz. Zira temlik edilen alacak, gerçek alacak ne ise ondan ibarettir. Kaldı ki, 09.01.2004 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 7. maddesinde "her türlü vergi, resim, harç, sigorta primleri ve yapı kullanım belgesi alınması için gereken harçların yüklenici tarafından ödeneceği" hükmü bulunmaktadır....
Davalının esasa yönelik istinaf sebepleri yönünden; Davacı, dar gelirli aileleri konut edindirme projesinden yararlanmak için davalı belediyeye yaptığı başvurunun kabul edildiğini, arsa tahsisinin yapıldığını, ancak satış bedelinin taksitler halinde ödenmesine rağmen, davalı belediyenin arsa tahsislerini iptal ettiğini, akabinde ise bölgenin imar planının değiştirildiğini, bu nedenlerle arsanın devrinin talep edilmesinin imkânsız hale geldiğini ileri sürerek arsanın 2006 yılındaki rayiç değerinin tespit edilmesini, tespit edilen bedelden belediye tarafından iade edilen bedelin düşülmesini, kalan bakiye kısmın davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiş, davalı davanın reddini dilemiştir....
İlçesi, ... sınırları içerisindeki ... ada, ... parsel sayılı taşınmazın davalı tarafından müvekkiline tahsis edildiğini, 11/04/2014 onay tarihli 472 sayılı ruhsatı ile yapı ruhsatı verildiğini, inşaatın çok büyük ölçüde tamamlandığı halde davalının 17/01/2019 tarih 665 sayılı yönetim kurulu kararı ile 02/02/2019 tarihinde yürürlüğe giren yönetmelik hükümlerine aykırı olarak arsa tahsisinin iptaline ve katılımcılık sıfatının sonlandırılmasına karar verildiğini, kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olması nedeniyle iptaline, 02/02/2019 tarihli 30674 Sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren yönetmeliğin geçici 6 ıncı maddesine göre sürenin yeterli miktara uzatılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
tahsisinin iptaline ve katılımcılık sıfatının sonlandırılmasına karar verildiğini, kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olması nedeniyle iptaline, 02/02/2019 tarihli 30674 Sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren yönetmeliğin geçici 6 ıncı maddesine göre sürenin yeterli miktara uzatılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DAVA Davacı; davalı ile imzaladığı 15.09.2014 tarihli arsa tahsis sözleşmesi gereği davaya konu arsanın adına tahsis edildiğini, tahsis bedelini ödediğini, söz konusu arsa üzerine gerçekleştirmeyi planladığı projenin hazırlık çalışmalarına devam ettiği sırada, davalının 23.01.2018 tarihli yazısı ile OSB Uygulama Yönetmeliği'nin 110 uncu maddesini dayanak göstererek arsa tahsis işleminin iptal edildiğini bildirdiğini; ülkede yaşanan 15 Temmuz 2016 tarihli darbe girişiminin ve beraberinde getirdiği olağanüstü halin (OHAL) yatırımcı olarak kendisi açısından mücbir sebep teşkil ettiğini, bu nedenle tahsis işlemi ile ilgili yapı ruhsatını yönetmelikte belirtilen süre dahilinde alamadığını, mücbir sebeplerin varlığı halinde bu sürenin uzatılabileceğini, süre uzatım talebinin haklı bir gerekçe gösterilmeksizin davalı tarafça reddedildiğini, mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürerek; tahsisin iptali hakkındaki davalı yönetim kurulu kararının iptali ile tahsise konu arsanın adına kayıt ve...