Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a devir edilerek arsa sahibi ile anılan kişiler arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmasına önceki yüklenicinin muvafakat ettiğini, ardından taraflar arasında 25.10.2000 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, ancak arsa sahibinin sözleşmeyi tek tarafla feshederek başka yüklenici ile sözleşme yaptığını ileri sürerek, 10.000,00 TL'nin fesih tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 28.09.2009 tarihli ıslahla dava değerini 106.925,87 TL'sına yükseltmiştir. Davalı vekili, feshin haklı olduğunu, davacıların imalat nedeniyle alacakları bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

    Mahkemece, dava konusu 2 no'lu bağımsız bölümün tapu kaydının 1/2 arsa payı oranında miktarının iptali ile (20,5/545) bu arsa payı oranında taşınmazın davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline hükmedilmiştir. Hükmü, davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir. Davadaki istemin dayanağı, davalı yüklenici ile dava dışı arsa sahipleri arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve yüklenicinin davacıya şahsi hakkını devretmesine ilişkin “alacağın devri” (temlik) sözleşmesidir. Burada öncelikle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve bu sözleşmenin hüküm ve sonuçları üzerinde durulması gerekmektedir. Bir tanımlama yapmak gerekirse; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, yüklenicinin finansını kendisi sağlayarak arsa maliklerine ait arsa üzerine bina yapımı işini yükümlendiği, arsa malikinin ise bedel olarak binadaki bir kısım bağımsız bölümlerin mülkiyetini yükleniciye geçirmeyi vaat ettiği sözleşmelerdir....

      Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile ilgili davaların kapsamı ve karmaşıklığı dikkate alınarak, basit yargılama usulüne tabi tutularak kısa ve basit bir şekilde sonuçlandırılmasının sakıncaları da dikkate alınmalıdır. Buna göre, uyuşmazlığın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanması karşısında, davaya genel mahkeme olarak Asliye Hukuk Mahkemesinin bakması gerekirken, yanılgılı gerekçeyle Tüketici Mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. 2-Bozma nedenine göre, davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....

        Temlikin konusu, yüklenicinin arsa payı karşılığı arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, temlik eden yüklenicinin arsa sahibinden hak kazanmadığını üçüncü kişiye temlik etmesi arsa sahibi bakımından önemsizdir. Somut uyuşmazlıkta, davalı yüklenici ... ile davalı arsa maliki arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca davalı yükleniciye avans olarak verilen arsa payı, davalı yüklenici tarafından davacıya ve dava dışı üçüncü kişilere tapudan temlik edilmiştir. Arsa maliki inşaat sözleşmesi uyarınca yüklenicinin edimini yerine getirmemesi halinde her zaman dava açarak avans olarak devrettiği taşınmazı geri alabilir....

          ne satışı nedeniyle önalım hakkının tanınmasını istemiştir. Dosyada bulunan belgelerden arsa sahipleri Şükran Karaaslan, ....., .... ile 25.03.2013 ...., ......... ile 27.03.2013 ....ve ............ ile 20.03.2013 tarihlerinde davalı yüklenici şirket ile düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi imzalandığı ve sözleşmeler kapsamında 29.03.2013 tarihinde 8598 yevmiye no'lu akit ile taşınmaz pay devrinin yapıldığı ve bu devirler nedeniyle önalım davası açıldığı görülmüştür. Dava konusu edilen temlik işlemleri arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi gereği yapılmıştır. Gerçek bir satış bulunmamaktadır. Davacının önalım hakkını kullanması mümkün değildir....

            Arsa sahibi ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yüklenicinin şahsi hakkını üçüncü kişiye temlik etmesi halinde üçüncü kişinin ifa talep edip edemeyeceğinin saptanmasında öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Davaya konu olayın, temlik işleminin hukuki niteliği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenicinin borçlarının neler olduğu ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir.  Alacağın temliki ve borcun nakli Borçlar Kanununun 162 ila 181. maddelerinde düzenlenmiştir. Temlik, alacağın ona bağlı bütün (yan ve öncelik) hakları ile birlikte devralana geçmesini sağlar ve bu işlem yapılırken borçlunun rızası alınması gerekmez. Temlik, hatta borçlunun muhalefetine rağmen geçerli olarak doğar ve hükümlerin hasıl eder....

              Asıl ve birleşen davalar, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve tapu iptali-tescil istemlerine ilişkindir. Davacı arsa sahipleri ile davalı-yüklenici ... arasında 11.11.2005 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlenmiş olup, sözleşmeye göre devri gereken arsa payının, yüklenicinin istediği zaman tapuda devri kararlaştırılmıştır. Nitekim, 14.11.2005 tarihinde sözleşme konusu parseller yükleniciye devredilmiş, bilahare, arsa sahiplerine ait taşınmaz 31.05.2006 tarihinde başka parsellerle tevhid edilmiştir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, arsa sahibince yapılan pay devirlerinin kural olarak sözleşme gereği yapıldığı kabul edilir. Bunun aksini savunan yüklenicinin, savunmasını kanıtlaması gerekmektedir. Ne var ki, yüklenici, arsa sahipleri ile yaptığı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshedildiğini veya sözleşme harici bedelini ödeyerek taşınmazı satın aldığını kanıtlayamamıştır....

                Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, yüklenicinin teslimde temerrüde düşmesi halinde sözleşmede hüküm bulunmasa dahi gecikme tazminatı talep edilebilir. Ancak bağımsız bölümlerin kullanılmaya başlanması, kiraya verilmesi veya satılması hallerinde bu tarihten sonrası için aksi yazılı olmadıkça kira tazminatı talep edilemez. Somut olayda taraflar arasında ek olarak imzalanan 26.03.2007 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde teslim tarihi olarak 31.12.2007 tarihinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Davalı vekili dava konusu bağımsız bölümlerin iskân ruhsatından önce teslim edildiğini iddia etmesine rağmen bu konuda bir araştırma yapılmamıştır....

                  Davacı ile dava dışı arsa sahipleri arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca gerçekleşen imalâtta davalının payına isabet eden bedelin ödenmediği iddiasıyla dava açılmış, davalı da adi ortaklık ilişkisini kabul etmiş, mahkemenin tavsifi de ortaklık niteliğinde oluşmuştur. Bu haliyle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafları davada bulunmayıp, eser sözleşmesi ilişkisine dayalı alacak istemi de bulunmadığından, dosyanın temyiz incelemesi görevi Yüksek 13. Hukuk Dairesi'ne aittir. Bu nedenle Dairemizin görevsizliğine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 05.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümün temlik alındığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Arsa sahibi ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yüklenicinin şahsi hakkını üçüncü kişiye temlik etmesi halinde üçüncü kişinin ifa talep edip edemeyeceğinin saptanmasında öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Davaya konu olayın, temlik işleminin hukuki niteliği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenicinin borçlarının neler olduğu ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir. Alacağın temliki ve borcun nakli Borçlar Kanununun 162 ila 181. maddelerinde düzenlenmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu