Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-Taraflar arasında 6098 sayılı TBK'nın 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinin kendine özgü bir türü olun arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi mevcuttur. Sözleşmede, inşaatın geç teslimi halinde gecikme tazminatı ödenmesi kararlaştırılmıştır. Bu hüküm, cezai şart niteliğinde olmayıp, TBK'nın 125/.... maddesinde yer alan seçimlik hak niteliğindedir. Sözleşmelerden kaynaklanan alacaklar yönünden ise, borçlunun TBK'nın 117. maddesi hükmü uyarınca temerrüde düşürüldüğü tarihten itibaren faiz yürütülebilir. Somut olayda kira sözleşmesi değil, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı alacak istemi bulunduğundan ve takip tarihinden önce davalının temerrüde düşürüldüğüne ilişkin dosyada herhangi bir delil bulunmadığı halde aylık kira dönemlerinin sonundan faiz uygulanmak suretiyle işlemiş faize hükmedilmesi doğru değildir. Bunun yanında, itirazın iptali davasına konu alacak yargılama sonucu tespit edilebilmiş, davalı da itirazında kısmen haklı çıkmıştır....

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ve icra takibinin dayanağı, davacılar-arsa malikleri ile davalı yüklenici şirket ve yetkilisi tarafından imzalanan düzenleme şeklinde satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve bu sözleşme gereğince davalı yüklenici şirket adına kayıtlı taşınmaz üzerinde inşaatın teminatını teşkil etmek üzere tesis edilen inşaat teminat ipoteğidir. Dava konusu uyuşmazlık davacılar-arsa malikleri ile davalı yüklenici şirket ve yetkilisi tarafından imzalanan düzenleme şeklinde satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden ve bu sözleşme gereğince tesis edilen inşaat teminat ipoteğinden kaynaklanmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacılar-arsa malikleri ile davalı yüklenici şirket ve yetkilisi tarafından imzalanan düzenleme şeklinde satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri değerlendirilmek ve tartışılmak suretiyle çözümlenebilecektir....

    Kuşkusuz, yüklenicinin yaptığı temlik işleminin hüküm ve sonuç doğurması arsa payı devri kaşlığı inşaat yapım sözleşmesinin ifa ile sonuçlanmasına bağlıdır. Çünkü, temlik işleminin dayanağını arsa sahibi ile yüklenici arasındaki inşaat yapım sözleşmesi oluşturur. Ne var ki somut uyuşmazlıkta, davalılar arasındaki arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi noterde biçimine uygun olarak fesh edildiğinden ve kural olarak da fesih geriye etkili sonuçlar doğuracağından bu fesih işleminden sonra ne yüklenici ne de onun temlik ettiği üçüncü kişi fesh edilen sözleşmedeki hükümlerden yararlanamaz. Davacı, feshin muvazaalı yapıldığını iddia etmişse de, bu konuda yeterli delil göstermediğinden alacağın temliki işleminden faydalanarak mülkiyet aktarımı isteyemeyeceğinden, mahkemenin bu bölüm talebi reddetmesinde yanılgı yoktur. Ancak; Somut olayda, davalılar arasındaki 12.12.2003 günlü arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi 13.09.2005 tarihinde iradi olarak fesh edilmiştir....

      Uyuşmazlık davalılara yapılan devir işleminin gerçekte satış olup olmadığı, ve buna bağlı olarak arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yapılan devir işleminin avans niteliğinde bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır. Dava konusu taşınmazdaki pay devri satış bedeli 17.398.00 TL olarak gösterilerek yapılmıştır. Oysa davalılar ile dava dışı arsa malikleri arasında yapılan arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesinde taşınmaz karşılığı 7 daire teslimi öngörülmüştür. Öte yandan 24.09.2013 tarihli duruşma tutanağına geçen açıklamalar ve davalılar vekilinin 23.10.2013 tarihli yazılı beyanından davalılar vekili tarafından ibraz edildiği bildirilen ancak temyiz aşamasında dosya da bulunmayan 05.04.2012 tarihli harici protokol içeriğine göre, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yüklenici tarafından arsa sahiplerine dairelerin teslim edildiği ve yüklenicinin edimini yerine getirdiği anlaşılmaktadır....

        Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Her ne kadar dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Yasa'nın 3/l bendi ile tüketici işlemi kapsamına eser sözleşmeleri alınmışsa da, somut olayda olduğu gibi arsasına karşılık bağımsız bölüm alacak olan arsa sahibinin ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket ettiğinden sözedilemeyeceği, amacının salt kişisel ihtiyaçları için kullanma, tüketme amacını aştığı, Yasa'nın 3/k maddesindeki "tüketici" tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. ../.. S.2. Bünyesinde taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmesi olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değildir. Güdülen amaç, arsasının değerlenmesini sağlayacak yapının arsa üzerine yapılmasıdır....

          -K A R A R- Davacılar vekili, yüklenici olan davalı ... ile arsa sahibi müvekkilleri arasında arsa payı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, davalı yüklenicinin iki bloktan oluşan inşaatı sözleşme şartlarına ve hükümlerine uygun olarak verilen sürede yerine getirmediğini ve bundan sonra getirmesinin de mümkün olamayacağını ileri sürerek, 31.12.1997 tarih 07771 nolu arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geçmişe etkili olmak üzere feshine,davalı adına kayıtlı payın tapu kaydının iptaline, müvekkillerinin arsa payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiş; davalı yüklenicinin kendi kusuruna dayanarak hak talep edemeyeceğini savunarak, birleşen davanın reddini istemiştir....

            Mahkemece, iddia, savunma, ve tüm dosya kapsamına göre, davalıya yapılan ....000,00 TL kira ve taşınma masrafı ödemesinin sözleşme hükümlerinin karşılıklı yerine getirilmesi kapsamında ödenen bedel olduğu ve fesih nedeniyle edimlerin karşılıklı iadesi gerektiğinden bu miktar yönünden itirazın iptali gerekeceği, sözleşmeye konu cezai şartın ise sözleşme hükümlerinin yerine getirilmemesinde davacının kusurlu olması nedeniyle davalı fesihte haklı olduğundan istenemeyeceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, itirazın ....000,00 TL asıl alacak yönünden iptaline, asıl alacağa ........2012 tarihinden itibaren ticari faiz yürütülerek takibin devamına karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir....

              Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi tapulu taşınmazın ya da payının temlikini içerdiğinden, kural olarak ve Türk Medeni Kanunu’nun 706. maddesi Tapu Kanunu’nun .... maddesi Noter Kanunu’nun 60. maddesi ve Borçlar Kanunu’nun 237. maddesi hükümleri gereğince resmi şekilde düzenlenmesi gerekir. Ancak, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin konusu olan inşaatın yasal koşullarına uygun olarak büyük oranda tamamlanmış olması veya arsa sahiplerinin yükleniciye tapulu taşınmazın ya da paylarının kayden temlik etmesi gibi durumlarda, “Sözlü” veya “Adi yazılı” şekilde yapılmış olan arsa payı inşaat sözleşmesiyle tarafların kendilerini bağlı saydıklarının kabulü gerekir. Aksine olan durum, TMK’nın .... maddesinde öngörülen “Objektif iyiniyet” ilkesi ile bağdaşmaz....

                Davadaki istemin dayanağı, yüklenici ile dava dışı arsa sahipleri arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve yüklenicinin davacıya şahsi hakkını devretmesine ilişkin “alacağın devri” (temlik) sözleşmesidir. Burada öncelikle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve bu sözleşmenin hüküm ve sonuçları üzerinde durulması gerekmektedir. Bir tanımlama yapmak gerekirse; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, yüklenicinin finansını kendisi sağlayarak arsa maliklerine ait arsa üzerine bina yapımı işini yükümlendiği, arsa malikinin ise bedel olarak binadaki bir kısım bağımsız bölümlerin mülkiyetini yükleniciye geçirmeyi vaat ettiği sözleşmelerdir. Bu sözleşmelerde bina inşaatı sebebiyle yükleniciye ödenmesi gereken ücret (bedel), arsa sahibi tarafından ayın olanak ödenmektedir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde ilk unsur “yüklenicinin bir inşaat (bina) meydana getirme borcu altına girmesidir.”...

                  Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı Mülga Borçlar Kanunu'nun 355 vd., 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi; diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı açıktır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Yasada tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....

                    UYAP Entegrasyonu