Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının fesih ihbarnamesi davalıya tebliğ edilmiş olup, ariyet konusu malzemelerin halen davalıda olduğu anlaşıldığından malzemelerin mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine ve aynen teslimine, iadesi mümkün olmaması halinde dava tarihi itibariyle tespit edilen 99.631,58 TL rayiç bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, taraflar arasındaki ariyet sözleşmesinin 20. maddesinde, ariyetin iadesi sırasında malzemelerin söküm masraflarının ariyet alan davalıya, taşıma masraflarının ise ariyet veren davacıya ait olduğu kararlaştırılmış olmasına rağmen, davacının sözleşme hükümlerine göre ariyetlerin taşınması için gerekli olan giderleri karşılamaya hazır olduğunu veya taşıma için gerekli tedbirleri aldığını davalıya bildirdiğini ispat edemediğinden davacının cezai şart talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
vekili tarafından temyiz edilmiştir. 2-Dava, kasko sözleşmesinden kaynaklanan tazminatı ödeyen kasko şirketinin rücuen tazminat talebine ilişkindir. 2918 sayılı KTK'nun "işleten ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğu" başlığını taşıyan 85. maddesi uyarınca; bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. Aynı yasanın 3. maddesi gereğince işleten; araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir....
taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davalının temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede, dava bayilik sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir....
Sayılı dosyada davayı kabul ettiğini, böylece sözleşmenin haksız olarak feshedildiğinin sabit olduğunu ariyet olarak bırakılan malların, davalı tarafça iade edilmemesi nedeniyle teminat mektuplarının 8. ve 11. Maddesine göre usule uygun biçimde paraya çevrildiğini," savunarak davanın reddini istemiştir. İlk derece Mahkemesince , dava teminat mektubu bedellerinin faizi ile istirdatına ilişkin alacak davası olduğu, akaryakıt dağıtım şirketi ... Oil Türkiye A.Ş . İle davacı ...... arasında 28/06/2007 tarihli sözleşme ile davacı işleticinin .../... ilçesi, dumlupınar mahallesindeki mülkiyeti işleticiye ait gayrimenkuldeki mevcut istasyonun intifa hakkının 20 yıl süre ile ...'...
Taraflar arasındaki imzalanan ariyet sözleşmesinin 5. maddesi gereğince davalı tarafından davacıya ariyet malzemeleri teslim tutanağı ile ariyet verilen mallardan davacı uhdesinde kalan ve iade edilmeyen 1 adet kompresör, 6 adet dalgıç pompası, 1 adet akaryakıt pompası ve 1 adet yıkama makinesi bedelinin bilirkişilerce piyasa araştırması ve kullanım süreleri dikkate alınarak rayiç bedelleri toplamının 19.635,20 TL olarak belirlendiği, ariyet sözleşmesinin 5. maddesinde ariyet söküm bedelinden davacının sorumlu olduğu kabul edilmekle bilirkişilerce ariyet söküm bedelinin 16.100,25 TL olarak belirlendiği, yine protokolün 13. maddesi kapsamında 2*601,80 TL otomasyon hizmet bedelinden davacı bayinin sorumlu olduğu anlaşılmıştır....
Dosya içerisindeki ''Ariyet sözleşmesi'' başlıklı belgenin incelenmesinde, tarafların PO ve Hanpet oldukları görülmektedir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 17/04/2019 NUMARASI: 2016/187 Esas 2019/395 Karar DAVANIN KONUSU: Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ: 10/06/2021 İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile,Davacı ile davalı arasında bayilik ilişkisine ilişkin olarak 20/09/2010 tarihli akaryakıt bayilik sözleşmesi ve ekinde bu sözleşme ile ilişkilendirilen protokolün müvekkili tarafından tek taraflı olarak imzalandığını ve davalı yetkililerine teslim edildiğini, bayilik sözleşmesinin kısa bir süre sonra müvekkiline ulaştığını, davalı şirket yetkililerince protokolün en kısa sürede imzalanıp müvekkiline teslim edileceğinin bildirilmesine rağmen ilişkilendirilen protokolün müvekkiline ancak 04/05/2015 tarihinde ulaştırıldığını, müvekkilinin üzerine düşen tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, protokolün 5....
Dava taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesi kapsamında ariyet malzemesi olarak davalıya teslim edilen malların iadesine mümkün olmadığı takdirde bedelinin tazminine yönelik açılan davadır. Davacı taraf bayilik sözleşmesinin haklı nedenle fesih edildiğini, sözleşme hükümleri gereğince ariyet olarak teslim edilen malların iade edilmediğini iddia etmektedir. Davalı taraf ise bayilik sözleşmesinin haksız feshedildiğini ve ariyet olarak teslim edilen malların davacı tarafından alındığını ifade etmektedir. Uyuşmazlık davalının taraflar arasındaki sözleşme hükümleri gereğince ariyet olarak teslim edilen malları iade şartlarının oluşup oluşmadığı, ve ariyet olarak davalıya teslim edilen malların iade edilip edilmediğinde toplanmaktadır. Mahallinde yapılan keşifte ariyet konusu malların petrol istasyonunda bulunmadığı tespit edilmiştir....
(Turgut Uygur Borçlar Kanunu şerhi ,cilt 6 s:7082)Ariyet veren ayrıca ve açıkça üstlenmedikçe, ariyet konusu malın ayıplı olmasından ya da zapta karşı tekeffül sorumluluğu bulunmamaktadır. Ariyet verilendeki bir ayıbı , ariyet veren bilerek gizlemiş ve bu ayıp yüzünden ariyet alan bir zarara uğramışsa bu durumda ariyet verenin sorumlu olmasını gerektiren bir durum varsayılır . Yani ariyet veren genel prensiplere göre kusuru bulunduğu takdirde ariyet alana zarar verebilecek şekilde bir şey teslim ettiği takdirde , bu yüzden ariyet alanın uğrayacağı zararı tazminle yükümlüğü olacacaktır . Bu düzenleme ariyet sözleşmesinde karşılıksız kullanma söz konusu olduğu için sözleşmenin ariyet alan yararına olduğunu kabul edilmesinin bir sonucudur ....
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup davalılar tacir değildir. 5235 sayılı Yasa m. 35/2 uyarınca, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi hukuk ve ceza daireleri aralarındaki işbölümü, Hakimler ve Savcılar Kurulu 1. Dairesinin 25/06/2020 tarihli ve 564 sayılı kararı ile belirlenmiştir. İşbölümü kararının 4. Hukuk Dairesi'ne ilişkin bölümünün (1) numaralı bendinde "6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ikinci kısmında (Özel Borç İlişkileri -Akdin Muhtelif Nev’ileri) yer alan ve diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmelerden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar (satış sözleşmesi : taşınır ve taşınmaz satışı, ödünç sözleşmeleri: ariyet (kullanım ödüncü)-karz-ödünç (tüketim ödüncü), ölünceye kadar bakma sözleşmesi, vedia (saklama) sözleşmesi,hizmet sözleşmesi, kefalet sözleşmesi, vekalet sözleşmesi)..."ın istinaf incelemesinin işbu Daire tarafından yapılacağı belirtildiğinden HMK m. 352/1,a uyarınca, dosyanın 4....