O nedenle, sözleşme ile tayin edilen bir cezai şartın tahsilini istemek hakkını haiz olan davacının açtığı dava sonunda cezai şartın mahkemece fahiş görülerek tenkis edilmesi halinde, tenkis edilen miktardan dolayı davalı yararına vekalet ücretine hükmedilemeyeceği açıktır. Somut uyuşmazlıkta da, mahkemece tenkis edilen cezai şarta ilişkin miktar üzerinden davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK.nun 438/7 maddesi gereğidir....
tenkis bedellerinin tüm yasal semereleri ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine dair karar verildiği anlaşılmıştır....
Bu sebeple saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar ayrı ayrı tenkis davası açabilecekleri gibi birlikte de açabilirler.Tenkis hükmü sadece davanın tarafları açısından hukuksal sonuç doğurur, tenkis davasında yer almayanlar açısından hüküm tesis edilemez. Tenkis davası, mirasçıların mahfuz hisselerine tecavüz edildiğini öğrendikleri günden itibaren bir sene ve her halde vasiyetnameler hakkında açıldıkları tarihten, diğer tasarruflar hakkında mirasın açılmasından itibaren beş sene geçmesiyle sakıt olur.(TKM m.513) Tenkis iddiası defan her zaman dermeyan olunabilir....
dan eşit miktarda tenkis yapılması suretiyle ...'dan eksik, ...'den fazla miktarda tenkis yapılması usul ve yasaya aykırı olmuştur. a)Davalı.., miras bırakanın yeğeni olup, saklı pay sahibi değildir. ...'dan tenkis edilmesi gereken miktar 9.156.67 YTL. olması gerekirken, kararda yanlış değerlendirme yapılarak 5.630.41 YTL'nin tenkisine karar verilmesi doğru olmamış ise de, davacı bu hükmü temyiz etmemiş bulunduğundan, bu yön bozma sebebi yapılmamış, yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmişti b) Davalı...'den ise saklı payı düşüldükten sonra kalan fazla kazandırma üzerinden orantılı tenkis yapılması gerekirken saklı pay düşülmeden fazla tenkis yapılması yanlış olmuştur. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün 3/b bendinde açıklanan nedenle davalı ...n lehine BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan sair temyiz yönlerinin 2. bentte açıklanan nedenle ONANMASINA, davalı ...'in temyiz dilekçesinin 1. bentte belirtilen nedenle REDDİNE, aşağıda yazılı harcın ...'...
Tasarrufa konu mal, sabit tenkis oranında bölünebilir ise bu kısımların taraflar adına tesciline karar verilmelidir. Eğer, tassarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıkar ise bu defa MK. madde 564'de öngörülen tercih hakkı gündeme gelecektir. Davalıya MK. 564.maddesi uyarınca seçimlik hakkı mahkemece kullandırılır. Seçimlik hakkının kullandırılması davalı duruşmada hazır ise, mal seçip para ödemeyi mi, yoksa mal verip almayı mı tercih ettiği mahkemece sorulmak suretiyle, davalı duruşmada değil ise kendisine bu konuda meşruhatlı davetiye çıkartılmak suretiyle yapılır. Daha sonra ise yine mahkemece usulen bilirkişi iştirakı ile ikinci kez yapılacak bir keşif ile seçim hakkının kullanıldığı tarih itibariyle murisin davalıya vasiyet ettiği malların değeri saptanır....
SABİT TENKİS ORANISAKLI PAYTENKİS 743 S. TÜRK KANUNU MEDENİSİ (MÜLGA) [ Madde 506 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. Gereği görüşüldü: Yargıtay bozma ilamında özetle; "muris A.Saim'in 17 ve 18 numaralı bağımsız bölümlerdeki 1/2'şer payını oğlu olan Tevfik'e vasiyet ettiğini, yalnız bu pay dikkate alınarak tenkis hesabı yapılıp hüküm verilmesi gerekirken, anne Sabiha'nın payı da dikkate alınarak tenkis hükmü kurulmasının doğru olmadığına" değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın tenkis talebi yönünden kabulüne karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır....
Dosya öncesinde tenkis hesabı yapılması için bilirkişiye gönderilmiş olmakla; muvazaa iddiası ispatlanamadığından tenkis hesabı yapılmasının gerekli olmadığı ancak tenkis bilirkişisi öncesinde görevlendirildiği iş bu nedenle davacıların murisin toplam mal varlığı değerleri üzerinden tenkis alacağı hesaplanarak; bu miktar üzerinden harç tamamlanarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Şöyle ki; sabit tenkis oranı 17.05.2002 tarihli bilirkişi raporundaki değerlere göre hesaplanmış olup davalılar tercih haklarını sabit tenkis oranı belirlenmeden önce 3.4.1997 tarihinde kullanmışlar, mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı tespit edilirken dosyada mübrez 13.1.2005 tarihli müzekkere cevabına göre 1984 yılında aylık iaşe bedeli 250.000-TL olarak bildirilmiş olmasına rağmen iaşe bedeli bilirkişi tarafından tahmini ve 3 aylık 600TL olarak hesaba katılmış, belirlenen sabit tenkis oranına göre bölünmezlik hususunda araştırma yapılmamış, hükme esas alınan bilirkişi raporunda tenkis alacağı keşif tarihindeki değerlere göre hesaplanmıştır....
İflas Dairesi vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; müflis bankanın yönetimine ... (...) tarafından el konulmasına, iflasen tasfiyesine karar verilmesine ve alacaklılar sıra cetveline kayıt koşullarına dair açıklamalar yapıldıktan sonra davacının talebinin hisse senetlerine dayandığını, hisse senetlerinin alacak hakkı sağlamadığı, hisse senetlerine dayanarak yapılan alacak kaydı talebinin reddi gerektiğini, İİK 235.maddesi gereğince hak düşürücü süre içerisinde açılmamış ise davanın öncelikle usulden reddini, dava süresi içerisinde açılmış ise izah edilen nedenlerle davanın esastan reddini, müvekkili müflis bankanın harçtan muaf olduğunu, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini savunmuştur. Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde Dava, İİK. 235. maddeye dayalı olarak açılan kayıt kabul davasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TENKİS Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacı, miras bırakan annesi ...’nin maliki olduğu, 1486 ada 11 parselde yer alan 5 numaralı bağımsız bölümü bağış yoluyla, 1486 ada 39 parselde bulunan 6 numaralı bağımsız bölümü ise satış suretiyle davalılara temlik ettiğini, işlem tarihlerinde miras bırakanın ehliyetli olmadığını, 6 numaralı bağımsız bölüm temlikinin aynı zamanda muvazaalı yapıldığını, saklı payının da zedelendiğini ileri sürerek, taşınmazların tapu kaydının miras payı oranında iptal ve tescili, ehliyetsizlik olgusunu kabul görmemesi halinde 5 numaralı bağımsız bölüm temlikinden ötürü tenkis isteğinde bulunmuş, sunmuş olduğu ıslah dilekçesi ile de 6 numaralı bağımsız bölüm yönünden de iptal ve tescil isteğinin kabul görmemesi halinde tenkis istediğini bildirmiştir....