Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nun 564. maddesindeki düzenleme de gözetilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyulduktan sonra yapılan yargılama neticesinde tenkis isteğinin kabulüne karar verilmiş, anılan ikinci karar bu kez Dairece “... öncelikle miras bırakanın aktif ve pasif terekesinin sağlıklı olarak tespit edilmesi, ondan sonra uzman bilirkişi marifetiyle doğru bir şekilde sabit tenkis oranı belirlenerek çekişmeli taşınmazların belirlenen sabit tenkis oranında bölünüp bölünemeyeceği araştırılmalı, bölünmesi mümkün ise taraflar adına tesciline karar verilmesi, bölünmesi mümkün değil ise davalı tarafa bu aşamada Türk Medeni Kanunu'nun 564. maddesi gereğince tercih hakkının hatırlatılması, ondan sonra 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı uyarınca süratle sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, tercih hakkının kullanıldığı gündeki fiyatlara göre değerinin belirlenmesi, önceki bozma ilamında değinilen...

    Mahkemece, vasiyetnamenin iptali davasının reddine, tenkis talebinin ise kabulüne karar verilmiştir. Bilindiği gibi; tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlararası kazandırmaların (teberru) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlararası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden sözedilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma dışı terekenin tümü ile bilinmesiyle mümkündür. Tereke miras bırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu mameleki kıymetler ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Mirasbırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin bir aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifidir....

      O zaman davalıdan tercihi sorulmak ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca sür'atle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, karar tarihindeki rayice göre değeri belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödetilmesine karar verilmelidir. Somut olayda; mahkemece yukarıda belirtilen ilkeleri kapsar biçimde bir inceleme ve araştırma yapıldığı söylenemeyeceği gibi, tenkis hesabının da doğru yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak-Tenkis Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm mirasta denkleştirme, olmadığında tenkis istemine ilişkin davada ara kararı ile verilen tedbir kararına ilişkin olup, inceleme görevinin Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren 19.01.2015 tarihli 2015/8 sayılı işbölümü kararı gereğince Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait olduğu düşünülmektedir. Ne var ki, Yargıtay Kanunu'nda 6644 sayılı kanunla yapılan ve 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik gereğince dosyanın bu Daireye değil, işbölümü uyuşmazlıklarını çözmekle görevli Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: ALACAK-TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanlarına ait 101 ada 64 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında davalının beyanı doğrultusunda muvazaalı olarak davalı adına tespit ve tescil edildiğini, taşınmazın EPDK tarafından kamulaştırılması üzerine, kamulaştırma bedelinin davalıya ödendiğini, aynı iddialar ile tespit istemli açtıkları davada muvazaa olgusunun kesinleştiğini ileri sürerek, miras paylarına isabet eden 48.070,08 TL’nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiş, yargılama sırasında ıslah dilekçeleri ile davalarını muris muvazaası nedeniyle alacak ve tenkis davası olarak açıklamışlardır. Davalı, davacıların aynı iddialar ile açtıkları davanın reddedildiğini ve davacıların taşınmazda bir hakları olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

            HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TENKİS -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkin olup, mahkemece tapu iptal ve tescil talebinin reddine, tenkis istemi yönünden ise davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, tenkis isteği yönünden davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 09.07.2021 günü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın incelemesi Yargıtay 7. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 7. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 16/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              olmazsa tenkis talebi ile alacak talebinde bulunduğu, Mahkemenin her ne kadar davacının tenkis talebinin kabulüne karar vererek, davacılar lehine alacağa hükmetmiş olsa da dava aynı zamanda taşınmazların aynına ilişkin talebi de içerdiğinden dolayı ilamın kesinleşmeden icra konulması yasal olarak mümkün bulunmadığı, davacıların alacak kalemlerine uyguladığı faiz başlangıcı ve miktarının da hukuka aykırı olarak hesaplanmış olduğunu iddia ile Ladik İcra Müdürlüğünün 2022/57 E. sayılı dosyası üzerinden yapılan icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

              Tenkis talebine yönelik yapılan incelemede, murisin 29/4/2007 tarihinde vefat ettiği, dava konusu vasiyetnamenin sadece davalı vakıf lehine düzenlendiği, vasiyetnamenin açılması dosyasında davacıya 30/05/2008 tarihinde tebligat yapıldığı, tenkis davasının ise süresinde 04/12/2008 tarihinde açıldığı, murisin dava tarihi itibariyle tenkise tabi malvarlığı bulunmadığının belirlendiği görülmektedir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık ve hüküm; vasiyetnamenin iptali, olmazsa tenkis istemine ilişkin olup, hüküm vasiyetnamenin iptali davasının reddine, tenkis davasının ise kabulüne yönelik olup, taraflarca iki dava yönünden de temyiz edilmiş olmakla öncelikle vasiyetnamenin iptali yönünden incelenmesi, ondan sonra tenkis davası yönünden değerlendirme yapmak üzere Dairemize gönderilmesi gerekmekte olup, vasiyetnamenin iptalini inceleme görevinin Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait olmakla; dosyanın Yargıtay Yüksek 3. Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE 08.11.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık ve hüküm; vasiyetnamenin iptali, olmazsa tenkis istemine ilişkin olup, hüküm vasiyetnamenin iptali davasının reddine, tenkis davasının ise kabulüne yönelik bulunmaktadır. Davacı tarafından iki dava yönünden de hüküm temyiz edilmiş olmakla öncelikle vasiyetnamenin iptali yönünden incelenmenin yapılması, ondan sonra tenkis davası yönünden değerlendirme yapmak üzere Dairemize gönderilmesi gerekmekte olup, vasiyetnamenin iptalini inceleme görevinin Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait olmakla; dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 26.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu