WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

bir itiraz sürülmediğini, alacağın kesinleştiğini, buna rağmen borçlunun hiçbir yasal gerekçe sunmadan alacağın bakiye kısmını kabul etmemesinin kanuna ve hukuka aykırı olduğunu, davalının kötü niyetli hareket ettiğini, alacaklarının teminatlı alacak olduğundan faiz işlenmesinin kanundan doğan bir hak olduğunu belirterek öncelikle konkordato nisabına dahil edilmeyen ----riskinin tespit edilerek konkordato nisabına dahil edilmesine, bu mümkün değil ise iş bu çekişmeli alacağın borçlu davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Bir tanımlama yapmak gerekirse alacağın temliki alacaklı (yüklenici) ile onu devralan üçüncü şahıs (davacı) arasında borçlunun rızasına ihtiyaç olmaksızın yapılabilen ve sadece kazandırıcı bir tasarruf işlemi niteliğini taşıyan şekle bağlı bir akittir. Alacağın temlikinden söz edebilmek için hiç kuşkusuz orta yerde geçerli bir alacağın varlığı bulunmalıdır. Somut olay bakımından, geçerli alacağın varlığı demek davalılar arasında arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin bulunması bu sözleşmeyle yüklenicinin arsa sahibinin maliki olduğu bir arazi üzerine sözleşmeye fen ve amaca uygun bir bina yapıp ona teslim etmesi bu şekilde şahsi bir hak kazanması kazanacağı bu hakkını üçüncü bir kişiye devretmesi demektir. Kısaca vurgulamak gerekirse arsa sahibi ile yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi olmadan ve bu sözleşmenin varlığı ve sözleşme uyarınca edimlerin yerine getirildiği kanıtlanmadan arsa sahibinden ifa istenemez....

      Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ----- Esas sayılı dosyasında konkordato projesinin tasdik kararı ----- Gazetesinde 25/11/2020, Basın İlan Kurumu resmi ilan portalında 26/11/2020 tarihlerinde ilan edildiğini, davanın bir aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan davanın reddedilmesi gerektiğini, muhatap----- tarafından sözü geçen teminat mektubu bozdurulmadığını, bu durumda davacı Bankanın hukuken doğmamış bir borcu talep etmesi açıkça dayanaktan yoksun ve hukuka aykırı olduğunu, davarır İtiraza Uğramış Alacak davası olduğunu, iddia edilen alacağın itiraza uğramış alacak olması için öncelikle alacaklı tarafından konkordato sürecinde alacak olarak kaydettirilmesi gerektiğini, alacaklı -----. tarafından komiserlere teslim edilen Alacak Kaydı Dilekçesinde, 22.000,00-TL lik süresiz teminat mektubundan kaynaklanan gayrınakdi alacak talebi yer almadığını, davacının iddia ettiği 22.000,00-TL lik süresiz teminat mektubundan kaynaklanan gayrınakdi alacak iddiasının itiraza uğramış alacak...

        Sayılı dosyası ile icra takibine geçildiği, davalının itirazı nedeniyle işbu davanın açıldığı, davacı bankaca İcra takibinde “İhtarname Masrafı” adı altında talep edilen 748,70 TL için ispatlayıcı belge sunulmadığından alacak hesabına dahil edilmediği, davacı bankaca söz konusu tutara ilişkin ispatlayıcı nitelikte harcama belgesinin sunulması halinde söz konusu tutarın, “Asıl Alacak” başlığı haricinde tutularak bankanın toplam alacak tutarına dahil edilmesi gerekeceği, Kredili Mevduat Hesabından (KMH) kaynaklanan alacak yönünden; Davalının ---------- E. Sayılı dosyasına yaptığı itirazın 0.01 TL Asıl Alacak üzerinden iptalinin gerektiği, Kredi Kartından kaynaklanan alacak yönünden: Davalının ------- E....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2019/658 Esas KARAR NO : 2021/57 DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 17/10/2019 KARAR TARİHİ : 29/01/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın ... A.Ş, ......

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2019/658 Esas KARAR NO : 2021/57 DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 17/10/2019 KARAR TARİHİ : 29/01/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın ... A.Ş, ......

              Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; taraflar arasındaki uyuşmazlığı davalı Belediye ile dava dışı Osmanlı Park Kent mobilyaları arasında imzalanan sözleşmeden değil, temlik alan müvekkil davacı şirket ile temlikten doğan alacağı ödemeyen davalı Belediye arasındaki temlikten doğan alacağın ödenmemesinden kaynaklandığını, sözleşmenin ifa yeri ve temlik sözleşmesindeki kayıtlara göre takip ve davanın yetkisinde hukuksal bir sorun olmadığını belirterek, istinaf isteminin kabulü ile kararın ortadan kaldırılmasına ve davanın esastan incelenmesi talebinde bulunmuştur. Dava, sözleşmeye konu alacağın temlikinden kaynaklı başlatılan takibe vaki itirazın iptali isteğine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince HMK'nın 17. maddesinden ve davalı ile alacağı temlik eden arasında yapılan sözleşmenin 42. maddesinde hüküm altına alınan münhasır yetkiden bahsedilerek yetkisizlik kararı verilmiştir....

              Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, ----- sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinden kaynaklanan 10.000,00 TL alacağın dava tarihi olan 10/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, davalının sözleşme dışında kullandığı ve adına tescil ettirdiği markalardan kaynaklandığı beyan edilen 30.000,00 TL alacak talebinin reddine, davalının dava ---- tarihli kira sözleşmesi gereğince dava dışı şirkete ödenen kira bedelinden kaynaklanan kira alacağına ilişkin usulune uygun dava açılmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, karara karşı tarafların istinaf kanun yoluna başvurması sonucunda, İstanbul BAM ------ Karar sayılı ilamıyla ----- açısından usule ilişkin istinafı olmakla öncelikle davalı yanın bu istinaf talebinin incelenmesinin gerektiği, dosyada bir örneği bulunan ve imzaları inkar ---göre davacı şirketin davalı ile olan akdedilmiş/akdedilecek sözleşmeler...

                Şti.’nin borçlarından dolayı..... hitaben düzenlenen 18.11.2008 tarihli haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği, haciz ihbarnamesi içeriğinde alacağın temlikinden de bahsedildiği, davacı tarafça haciz ihbarnamesine itiraz edilmeden, temlik eden ve temlik olunan şirketlerde hataya düşülerek, ödemelerin haftalık ödeme planları çerçevesinde yapılacağının Kuruma bildirildiği, sonrasında davalı Kuruma ödeme yapılmayarak gerek icra gerekse banka kanalıyla davalı .... … Ltd. Şti.’ne bir kısım ödemeler yapıldığı, yapılan ödemelerden bir kısmının ise davalı ....… Ltd. Şti. tarafından borçlarına mahsup edilmek üzere davalı Kuruma verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, Kurumun 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen prim ve diğer alacaklarının imtiyazlı alacak olduğu, dava dışı ...d… Ltd. Şti.’nin davacıdan olan alacağını temlik etmesinin amme borçlusu sıfatını sona erdirmeyeceği, haciz ihbarnamesine konu borcun, davacının, ....… Ltd....

                  Bir davada bilirkişiye başvurulmasına rağmen davacı dava açarken alacak miktarını belirleyebiliyorsa, belirsiz alacak davası açılamaz. Kategorik olarak, belirli bir tür davanın veya belirli kişilerin açtığı davaların baştan belirli veya belirsiz alacak davası olduğundan da söz edilemez. Her bir davaya konu alacak bakımından, belirsiz alacak davasına ilişkin ölçütlerin somut olaya uygulanarak, belirleme yapılması gereklidir. Hakime alacak miktarının tayin ve tespitinde takdir yetkisi tanındığı hallerde (Örn: 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu md 50, 51,56), hakimin kullanacağı takdir yetkisi sonucu alacak belirli hale gelebileceğinden, davacının davanın açıldığı tarih itibariyle alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin imkansız olduğu kabul edilmelidir....

                    UYAP Entegrasyonu