Mahkemece, ortaklığın haklı nedenle feshini gerektirir herhangi bir durum bulunmadığı, bu nedenle tasfiyenin istenemeyeceği, ortaklık sözleşmesi incelendiğinde, her iki tarafın da ortaklığa eşit oranda sermaye koydukları, bu nedenle yarı oranında kar payı talep edebilecekleri, ortaklığın sona ermeyip dava tarihi itibariyle devam ettiği, ortaklığın devam etmesi nedeniyle davacının kar payı talep edebileceği gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen .... sayılı davanın kabulü ile 30.000 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleşen ...sayılı davanın kabulü ile 42.976,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin kurulduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının icra takibinin dayanağının yazılı belgeye dayanmayan "ortaklık payı alacağı" gösterildiğini, ortaklık payı alacağının adi ortaklıkta yahut tüzel kişiliğe haiz ortaklıklarda söz konusu olabileceğini, ancak sözü edilen Batu Teknik Vestel Yetkili Servisin tek sahibinin müvekkili olduğunu, davacının ortaklıkla ilgili iddialarının ise gerçek dışı olduğunu, nitekim davacının adi ortaklığa ilişkin yazılı bir delil sunamadığını, davacının takibe dayanak belgeyi ortaklık payı alacağı olarak gösterdiğini, şayet davacı alacağını adi senede dayandırmış olsa idi buna da itiraz edeceklerini ancak davacının alacağını ortaklık payı alacağına dayandırdığını, bu alacağını da ispat edemediğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından Silivri (Kapatılan) 2....
Ortaklar, ortaklık borçlarından dolayı alacaklılara karşı doğrudan doğruya ve sınırsız olarak tüm varlıklarıyla sorumludurlar (Prof. Dr. Baki Kuru. İcra ve İflas Hukuku EI Kitabı 2004 bas. Sahife 137, HGK. nun 08.10.2003 tarih ve 2003/12¬574 E 2003/564 K. sayılı içtihadı). Açıklanan bu hükümlere aykırı olarak adi ortaklığın malları üzerine haciz konulması halinde bu husus, ortaklardan her biri tarafından şikayet konusu yapılabilir. Somut olayda, ... tarafından oluşturulan adi ortaklığa izafeten ... ile ... aleyhine başlatılan icra takibinde, adi ortaklığın, ... Belediye Başkanlığı'ndan olan hak ve alacağı üzerine haciz konulduğu görülmektedir. Adi ortaklıklarda, ortakların borçlarından dolayı takip yapılması halinde, ortağın kar payı veya tasfiye payına haciz konulması mümkün olup, alacaklı, tüzel kişiliği bulunmayan ortaklığa ait bir mal veya alacak üzerine haciz koyduramaz. O halde; mahkemece, ......
Pide Kebap Salonu” adı altında bir müesseseyi, düzenlenen Yazılı Ortaklık Sözleşmesi hükümlerine uygun bir şekilde işletmek üzere bir adi ortaklık tesis ettiklerini, Ocak/1995 tarihinde vefat eden ...’ın kanuni varislerinin asli ortak olarak, ortaklığa devam ettiklerini, diğer ortak ...’ın sonradan hissesini davalıya devrettiğini, işyerinin yüksek cirolu ticari işletme olduğunu, ancak davalının olumsuz yaklaşımları ve muris ...’ın kalp hastası olması nedeniyle, gerçek kar miktarı ve marjını araştırmadan davalının tek taraflı hesaplarla belirlediği rakamlar doğrultusunda ortaklık kar payını almak zorunda kaldığını, ancak davalının 10/07/1996 tarihinden itibaren ortaklık kar payı ödemesini yapmadığını buna karşılık ortaklıktan elde ettiği ve dağıtmadığı kar payları ile ticari deposu olan bir dükkan satın aldığını öne sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, ticari işletmenin kazancıyla alınan ve fakat davalı adına tescil edilen dükkan ile ticari deponun 1/3 hissesinin davacılar...
katılığı anlaşılan davacının kar payı istemesinin adi ortaklığın fesih ve tasfiyesini gerektirdiği kabul edilmelidir....
Noterliğinin 28/03/2016 tarih, 11776 yevmiyeli sözleşmesi ile "Hayalim Kuru Temizleme" adı altında adi ortaklık kurulduğunu, sözleşme gereği müvekkilinin 15.495,00 TL sermaya koyduğunu, ancak davalının ortaklık amacına aykırı davranışlarda bulunmaya başladığını, işletme kar etmesine rağmen müvekkilinin kazanç payını alamadığını, davalının gelirin tamamına el koyduğunu, daha ilk aylardan kar payını ödemeyerek müvekkilini zarara uğrattığını, davalı ile yapılan görüşmelerde kar payı ödeneceğinin taahhüt edilmesi nedeniyle ortaklığın bir süre daha devam ettiğini, ancak taahhütler yerine getirilmediğinden müvekkilince Bursa 10. Noterliğinin 08/08/2016 tarih, 30953 yevmiyeli ihtarnamesi ile ortaklığın haklı yere fesh edildiğini ve ödenmeyen kar payları ile sermayesini alabilmek için Bursa 6....
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkilleri arasında adi ortaklık ilişkisinin mevcut olmadığını, davacı tarafından adi ortaklık olduğu iddiasında bulunulan işyerinin " ......
HMK 355. maddesi yarınca ve ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava , adi ortaklığın tespiti ile tasfiyesine, davacının kar payının davalılardan müştereken ve müteselsilen faiziyle tahsiline ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre ; Dairemizce verilen kaldırma kararında; somut olayda taraflar arasında adi ortaklık sözleşmesi bulunduğu, davacının kar payı alacağını talep etmesi nedeniyle artık taraflar arasındaki ortaklık ilişkisinin sona erdiğinin kabulü gerektiği, fiilen sona eren adi ortaklıkta davacının talebinin adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine ilişkin olduğu ve tasfiyenin mahkemece bizzat yapılması gerektiği, tasfiyenin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 642 ve devamı maddelerinde düzenlenen sıra ve yöntem izlenmek suretiyle yapılması gerektiği hususları açıklanmıştır.Bu sebeplerle ,davalı tarafın bu yönlere ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....
Mahkemece;uzman bilirkişi kurulu tarafından yapılan tespitlere göre,nizalı inşaatın iskan alınması hariç ikmal edilmiş olduğu,maliyetinin 4.314.314,08 TL'ye tekabül ettiği,davacının sorumlu olduğu maliyet oranının 1/3 olması nazara alındığında,karşılaması gereken miktarın 1.438.104,69 TL olduğu,davacının inşaat finansmanı için yaptığı ödemeler toplamının 185.400,00 (%12,8) ettiği,kendisine kar payı olarak 230.200,00 TL ödeme yapıldığının belirlendiği,dava konusu inşaattan (iskan giderleri hariç) yapılan hesaplamaya göre 5.028.955,00 TL kar elde edildiği düşünülmekle ve davacının hissesine göre de 1.676.318,33 TL talep edebileceği kanaatine ulaşılmakla birlikte,yaptığı ödeme nazara alındığında,ancak 216.077.43,00 TL'yi talep edebileceği,davacıya bu miktarın üzerinde bir ödeme yapıldığından davacının kar payı ödemesi yapılması talebinin yerinde olmadığı ve bu nedenle kar payı alacağı isteminin reddedildiği,adi ortaklık ilişkisinin mahiyeti gereği de davacının koyduğu sermayeyi geri isteyemeyeceği...
Mahkemece; "...taraflar arasında adi ortaklığın olduğu gerek cevap dilekçesindeki kabul beyanı ve gerekse yukarıda açıklamaları yapılan belgelerden anlaşılmıştır. Buna göre davacıya, adi ortaklıktan kar payı ödendiğini davalılar ispat edecektir. Davalılar bu yönde bir iddiada bulunmamışlardır. Bu sebeple dava konusu olan adi ortaklığın kurulduğu 03.10.2008 tarihinden dava tarihine kadar adi ortaklığın gerçek gelirinin hesaplanması gerekmiştir. Bilirkişi raporunda hesaplanan davacıya düşen kar payının 33.344,19 TL olduğu anlaşıldığından, taleple bağlı kalınarak 30.000 TL'nin tahsiline karar vermek gerekmiştir, gerekçesiyle" davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiştir. Davada, taraflar arasında kurulan adi ortaklık ilişkisinde, işletmeden elde edilen karın paylaşılmış olmasına rağmen, davacının hissesine düşenin verilmediği iddiası ile alacak talep edilmektedir....