KARAR Davacı, davalıya ait işyerinde davalı ile adi ortaklık kurarak 10 yıldan beri beraber çalıştıklarını, son zamanlarda işlettikleri mermer atölyesinin iyi kazanç getirdiğini gören davalının kendisini ortaklıktan çıkardığım bu nedenle kar payı ile ortaklık payının, ıslah dilekçesi ile de talebini toplam 101.450,00 TL olarak belirleyerek, davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 13.300,00 TL ortaklık payı bedelinin 1.10.2005 tarihinden hesap edilecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin feragat nedeniyle reddine, kar payının tazmini hakkındaki dava hakkının saklı tutulmasına karar verilmiş; hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. 1- Dava, adi ortaklığın sona ermesi nedeniyle ortaklık payı ve kar payının tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın adi ortaklıktan kaynaklandığı mahkemenin ve tarafların kabulündedir....
-------yapılan protokolün adi ortaklık sözleşmesi mahiyeti taşımadığını, protokol kapsamında davacının üstlendiği yükümlülüklerini ifa etmediğini, katılım payı koymaya ilişkin üstlendiği asli yükümlülükleri yerine getirmeyen davacı tarafın adi ortaklık olduğunu iddia ettiği bir hukuki ilişkinin feshini ve tasfiyeyi isteyemeyeceğini, davacının pay sahibi/hissedarı dahi olmadığını ve davalı müvekkili ----kar payı talep etme hakkının bulunmadığını, davacının pay sahibi/hissedarı dahi olmadığı müvekki------şirketinin feshini ve tasfiyesini isteyemeyeceği ve bunun ötesinde müvekkil-------şirketinin TTK'daki özel hükümler karşısında adi ortaklık hükümlerine göre tasfiyesinin mümkün olmadığını ve davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir....
Adi ortaklık sözleşmesi geçerlilik şekli bakımından herhangi bir şekle bağlı değildir. Ancak, ihtilaf çıktığında ispat bakımından yasal delillerle kanıtlanması gerekir. Somut olaya gelince; davacı, davalı ile birlikte inşaat yapımı ve satımı konusunda adi ortaklık kurulduğunu, ancak ortaklık nedeniyle yaptığı harcamaların davalı tarafından kendisine verilmediğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalı ise, davacının ileri sürdüğü adi ortaklık ilişkisini inkar etmiştir. Bu durumda, ortaklığın var olduğunu ispat davacıya düşer. Davacı alacaklının, adi ortaklık ilişkisini yasal delillerle kanıtlaması gerekir. Taraflar arasında, dava konusu taşınmazlar üzerinde yapılan inşaat nedeniyle adi ortaklıktan kaynaklanan kar payı alacağına ilişkin olarak daha önce Didim Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/333 E, 470 K sayılı dosyası ile görülen dava, adi ortaklığın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddedilmiş, bu karar 13.Hukuk Dairesi tarafından 15.06.2010 tarihinde onanarak kesinleşmiştir....
Dava adi ortaklık kar payı alacak talebine ilişkindir. Dosyaya sunulan ve tercümesi yapılmış sözleşme başlıklı belgede herbir ortağın ortaklık hissesi belirtilmiş,davacı hissenin ise %10 olarak yazıldığı anlaşılmıştır. Dava adi ortaklık iddiasına dayalı kar payı alacağının tahsiline yönelik olmakla,davacının bir süre SGK lı çalışan olmasının ,davada talep edilen kar payı alacağı yönünden davanın iş mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Kaldı ki işçilik alacağı talep edilmemiştir. Tarafların tacir olduğuna dair dosyada bilgi ve belge olmadığından, davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerektiğinden, görevli olduğuna dair kararı usul ve hukuka uygun bulunmamıştır....
Davalı karşı davacı tarafın inşaat maliyetinin artışı nedeniyle uğradığı zararın tazmini istemi açısından, sözleşmenin yukarıda anılan nedenlerle, kimin tarafından yerine getirilemediği tespit edilememiş olup, davacı karşı davalı yanın kusuru ispatlanamadığından inşaat giderine katılma borcu doğmayacak olmakla, inşaat maliyetindeki artışa bağlı uğranıldığı iddia olunan zarar açısından davacı karşı davalı tarafın sorumluluğu söz konusu olmadığından, sözleşmeye göre de yeni kurulacak şirket tarafından inşaatın yapılacağı belirtilmiş olmakla, yine şirkette kurulmamış olduğundan bu konudaki istemin de reddine karar vermek gerekmiştir. Katılım ve kar payı alacağı açısından ise, taraflar arasında düzenlenmiş adi ortaklık sözleşmesi bulunmaktadır. Sözleşmenin feshine ilişkin kararla birlikte adi ortaklıkta sona ermiş olacaktır. Bu kapsamda sona eren adi ortaklık açısından katılım ve kar payı alacağı söz konusu olabilecektir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki adi ortaklığın tasfiyesi-kar payı alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı ile 25 yıldır adi ortaklık şeklinde müteahhitlik yaptıklarını, 22.09.2005 tarihinde İnfotex Turizm Seyahat Gıda ve İçecek ...İmalat San.Tic.Ltd....
Karar tarihine ne yakın değerler üzerinden yapılan hesaplama sonucunda alınan 12/11/2021 tarihli tasfiye ek raporunda; davacının adi ortaklıktan 25/08/2009 dava tarihinde %50 hissesine 53.645,43 TL kar payı dava tarihine en yakın 05/11/2021 tarihinde 321.037,49 TL güncel değere ulaştığı kanaatini bildirmişlerdir. Son ek rapor oluşa ve hüküm kurmaya elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır. DEĞERLENDİRME: Asıl ve birleşen davalar, adi ortaklığın tasfiyesi, ortaklık/kar payı, cezai şart ve tazminat istemine ilişkindir. Taraflar arasında su bayisi işletmesine ilişkin 17/06/2008 tarihli protokol ile adi ortaklık kurulduğu, davacının 21/05/2009 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi feshettiğini beyan ettiği, ortaklık/kar payının ve cezai şartın tahsili amacıyla eldeki asıl davayı açmış, birleşen davada da diğer ortak birleşen davalının edimlerini yerine getirmemesi nedeni ile uğranılan zararın tahsilini talep etmiştir....
İhtiyati haciz isteyen davacı vekilinin beyanına göre davanın dayanağını taraflar arasındaki adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan adi ortaklık payı oluşturmaktadır. Davacıya ödenmesi gereken tasfiye payı bulunup bulunmadığı şu aşamada belli olmayıp bu hususlar ancak yargılama sonucunda açıklığa kavuşacaktır....
Mahkemece, adi ortaklığa ait defter ve belgelerin mevcut olmaması, dolayısıyla ortaklığın aktif ve pasifinin de belli olmaması nedeniyle tasfiyenin mümkün olmadığı belirtilmiş, bilirkişi raporuna, davalının yemin beyanına ve tüm dosya kapsamına göre davacının sermaye payını ödediğini, harcamalara katıldığını ve adi ortaklığın kar ettiğini ispat edememesi nedenleriyle kar payı da isteyemeyeceği kabul edilerek, ortaklığın tasfiyesi, sermaye payı, hizmet bedeli ve kar payı istemlerinin reddine, her iki tarafın talebi üzerine taraflar arasındaki ortaklık sözleşmesinin feshine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi, sermaye payı ile kar payının tespiti ile ödenmesi, diğer ortakça haksız tahsil edildiği iddia edilen bedellerin iadesi taleplerine ilişkindir. Taraflar arasında akdedilen 10/10/2018 tarihli ortaklık sözleşmesi ile davalı şirketin %75, davalının %25 ortaklığı ile restoran işletilmesi hususunda adi ortaklık kurulmuştur....