Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine icra takibine koyduğu bononun bir taşınmaz alım satımı için teminat olarak verildiğini, taşınmaz bedelinin ödendiği halde bononun iade edilmeyerek icra takibine konulduğunu iddia ederek borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı savunmasında, takip konusu bononun satılan taşınmazın bedeli olduğunu ve kısmi ödemede bulunulduğunu ve kalan alacak miktarı yönünden icra takibine girişildiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece dinlenen tanık beyanları ve satış konusu taşınmazın keşif ile belirlenen değeri dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. HUMK.’nun 290. maddesinde “senede bağlı olan her çeşit iddiaya karşı def’i olarak ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak hukuki işlemlerin tanık ile ispat olunamayacağı” hüküm altına alınmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde 6.500,00 TL taşınmaz alım satımı nedeniyle komisyon ve peşinat olarak ödediği bedelin satışın gerçekleşmemesi nedeniyle iadesi gerektiği halde iade edilmediği gibi yapılan takibe itiraz edildiği faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 26/11/2012 günü oybirliğiyle karar verildi....

      . - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin altın alım satımı ve hayvan alım satımı yapması için davalıya toplamda 58.000,00 TL para gönderdiğini, ancak davalının bu paralarla ne altın ne de hayvan alımı yaptığını, müvekkilinin parasının iadesini talep ettiğinde, bunun üzerine... 28.İcra Müdürlüğünün 2014/15767 sayılı dosyası ile müvekkili tarafından davalıya ödenen bedellerin iadesinin istendiğini, davalının borca itiraz ettiğini, yapılan itirazın haksız olduğunu ileri sürerek tirazın iptaline, takibin devamına, takip tutarının %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında hiçbir ticari ilişki veya sözleşmenin de mevcut olmadığını, müvekkilinin de işyerinde altın veya hayvan alım satımı yapan kişi olmadığını, söz konusu havalelerin davacının iradesi dışında 3. kişilere verilmek üzere yapıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

        olduğu halde minibüs ile evine doğru giderken, sanığın aracı ile önlerine çıkıp mağdurları durdurduğu, sanığın mağdurdan araç satışından kaynaklı olduğunu iddia ettiği 2.000 TL civarındaki alacak borç konusunu görüşmeye başladıkları, mağdurun borca itiraz edip borcu olmadığını söylemesi üzerine, aralarında tartışma çıktığı, tartışma sırasında sanığın bijon anahtarını alarak, mağdur ...'...

          - K A R A R - Davacı vekili, yanlar arasındaki madeni yağ alım satımı konusunda ticari ilişki bulunduğunu, müvekkili tarafından davalıya satılıp teslim edilen mallar karşılığında düzenlenen 3 adet faturadan kaynaklı bakiye alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davaya konu 3 adet faturadan 03.08.2012 tarihli 10.190,00 TL bedelli faturadaki malın müvekkiline teslim edilmediğini, diğer 2 adet faturadan kaynaklı borcun da ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

            . - DAVA :Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) DAVA TARİHİ :29/07/2022 KARAR TARİHİ :10/02/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH :24/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA;Davacı Vekili Dilekçesinde Özetle;taraflar arasında ticari alım-satım ilişkisi bulunduğunu, davacı firma tarafından davalı tarafa ürün satıldığını fakat bedelinin ödenmediğini, çeşitli tarihlerde yapılan alım-satımlar nedeniyle faturalar, cari hesap, ticari defter ve kayıtlar nedeniyle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile 34.494,30 TL ana para alacağı bulunduğunu, her ne kadar davalının adresi Denizli olsa da Bursa mahkemelerinin yetkili olacağını, taraflar arasında, ürün alım-satımı konusunda anlaşma bulunmadığını, davalı şirketin ürün sattığını ve karşılığında para alacağı bulunmadığını, HMK.nın 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalarda sözleşmenin ifa edileceği...

              Yukarıda yer verilen tespitler bir arada değerlendirildiğinde, taşınmaz alım-satımı faaliyetinde devamlılık unsuru bir yılda birden fazla veya birbirini izleyen yıllarda bir veya birden fazla taşınmaz alım-satımı ile gerçekleşeceğinden, olayda devamlılık unsurunun oluştuğu ve yapılan satışların ticari mahiyette olduğu, davacı tarafından bazı satışların ikrazatçılık faaliyeti nedeniyle teminat olarak alınan gayrimenkullerin satışından kaynaklandığı ve kendisine borcunu ödeyenlere iade ettiği, ödeyemeyenlerin ise kendileri yada emlakçılar vasıtasıyla bu gayrimenkulleri sattığı iddia edilmişse de, ispat yükü üzerine düşen davacı tarafından sadece 5 gayrimenkulün satışına ilişkin olarak müşterilerinden teminat olarak alındığına dair sözleşmelerin ibraz edildiği ve bu gayrimenkul satışlarının da 2009 yılına ilişkin olmadığı dikkate alındığında uyuşmazlıkta katma değer vergisini doğuran olayın gerçekleştiği ve alıcı ifadeleri, tapu kayıtları ile VDİNTRA sistemindeki bilgiler dikkate alınarak...

                Ve 13.madde hükümleri uyarınca yönetim kuruluna taşınmaz alım - satım hususunda tam yetki verilmesine ilişkin maddelerin yürütmesinin durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir talep edildiği, davacının ileri sürdüğü hususların yargılamayı gerektirdiği, tedbiren kayyım atanmasının koşullarının bulunmadığı, yaklaşık ispat kuralının da yerine getirilmediği, ilk derece mahkemesinin 20/01/2022 tarihli ara kararı ile de; "Davacı, dava dilekçesi ile birlikte tedbiren birlik yönetim kurulunun işlerinin yerine getirilmesi için kayyım heyeti atanmasını, bununla birlikte toplantının 12.ve 13.maddesi uyarınca yönetim kuruluna taşınmaz alım ve satımı hususunda tam yetki verilmesine ilişkin olarak bu taşınmazların yeri ve niteliği ile ilgili bilgilendirme yapılmamış olması, kooperatifin kayden maliki olduğu taşınmazın asgari hangi fiyatla satılabileceği ile kooperatifi temsile yetkili kişilerin kim veya kimler olduğunun belirtilmemesi göz önüne alınarak 12.ve 13.maddelerin yürütmesini durdurulmasını talep...

                Ve 13.madde hükümleri uyarınca yönetim kuruluna taşınmaz alım - satım hususunda tam yetki verilmesine ilişkin maddelerin yürütmesinin durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir talep edildiği, davacının ileri sürdüğü hususların yargılamayı gerektirdiği, tedbiren kayyım atanmasının koşullarının bulunmadığı, yaklaşık ispat kuralının da yerine getirilmediği, ilk derece mahkemesinin 20/01/2022 tarihli ara kararı ile de; "Davacı, dava dilekçesi ile birlikte tedbiren birlik yönetim kurulunun işlerinin yerine getirilmesi için kayyım heyeti atanmasını, bununla birlikte toplantının 12.ve 13.maddesi uyarınca yönetim kuruluna taşınmaz alım ve satımı hususunda tam yetki verilmesine ilişkin olarak bu taşınmazların yeri ve niteliği ile ilgili bilgilendirme yapılmamış olması, kooperatifin kayden maliki olduğu taşınmazın asgari hangi fiyatla satılabileceği ile kooperatifi temsile yetkili kişilerin kim veya kimler olduğunun belirtilmemesi göz önüne alınarak 12.ve 13.maddelerin yürütmesini durdurulmasını talep...

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2020/2 Esas KARAR NO : 2021/173 DAVA : Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 21/03/2018 KARAR TARİHİ : 24/02/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacılar vekilinin----- dilekçesinde özetle; "Davacıların evli olup davalı şirketin kat karşılığı------- taşınmazı satın almak üzere davalı ile anlaştıklarını, satış -------belge imzalandığını, satış bedelinin ----olarak belirlendiği, yapılan görüşmeler sonucunda satış bedelinin 950.000-TL olması konusunda mutabık kaldıklarını ve davacılar tarafından 950.000-TL nin davalı tarafa ödendiğini, davalı tarafça 22/01/2018 tarihinde davacılara gönderilen e-postada davacılara devredilmesi --- gönderildiğini, tapu kaydında taşınmaz niteliğinin -- belirtildiğini, baştan beri devri yapılacak taşınmazın dükkan niteliğimle okluğu hususunda taraflar arasında anlaşma...

                    UYAP Entegrasyonu