"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Sulh Hukuk Mahkemesi Davada ödenmeyen kira alacağının tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali, takip tarihi ile dava tarihi arasındaki dönemde ödenmeyen kira alacağının tahsili ve tahliye istenilmiştir. Uyuşmazlığa bakan mahkemece ise bu dava taraflar arasında kira sözleşmesi bulunmadığı gerekçesi ile men'i müdahale ve işletme sözleşmesinden kaynaklanan alacak olarak nitelendirilmiştir.Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 14.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 14.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 02/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İlk derece Mahkemesi tarafından, davacının iş akdinin emeklilik sebebiyle feshinin haklı nedene dayandığından kıdem tazminatına hak kazandığı gerekçesiyle, “Davanın KABULÜ ile; Net 7.280,36 TL kıdem tazminatı alacağının akdin feshi tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, Net 847,20 TL yıllık izin ücreti alacağının 100,00 TL'sinin dava tarihinden, kalan kısmının ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, Net 154,18 TL fazla çalışma ücreti alacağının 100,00 TL'sinin dava tarihinden, kalan kısmının ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, Net 469,72 TL UBGT ücreti alacağının 100,00 TL'sinin dava tarihinden, kalan kısmının ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine” karar verilmiştir....
SONUÇ: Temyiz olunan kararın hüküm fıkrasından; 163,40 TL yıllık izin ücreti alacağının ıslah tarihinden (08/04/2010) itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, 345,91 TL genel tatil ücreti alacağının ıslah tarihinden (08/04/2010) itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,fıkralarının hükümden çıkartılarak yerine; 163,40 TL yıllık izin ücreti alacağının ıslah dilekçesinde faiz talep edilmemiş olması dikkate alınarak faiz yürütülmeksizin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, 345,91 TL genel tatil ücreti alacağının ıslah dilekçesinde faiz talep edilmemiş olması dikkate alınarak faiz yürütülmeksizin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine" yazılmasına, hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 18.02.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....
A.Ş.' den olan maaş ve özlük hakları alacağının tahsili için davalı avukat ...' e vekaletname vermesine rağmen davalı tarafından alacağın tahsili için icra takibine girişilmediği dosya kapsamı itibariyle sabittir. Ancak davacının, davadışı şirketten alacağını tahsil etmek için davalı vekil haricinde bizzat kendisi yada başka bir vekil aracılığıyla yasal yollara başvuru yapıp yapmadığı, dava dışı şirketin iflas edip etmediği, eğer iflas etmişse, davacının alacağının iflas masasına kaydedilip edilmediği, davacının alacağının tahsil imkanının olup olmadığı yönünde ayrıntılı araştırma yapılıp, alacağın tahsili imkanı yoksa davacının alacağının davalıdan tahsiline, eğer alacağın tamamının yada bir bölümünün tahsili imkanı varsa tahsil edilmeyen bölümü ve gecikmeden doğan zararın tahsiline karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
SONUÇ: Temyize konu olan kararın hüküm fıkrasının (2), (3), (4), (5) ve (6) numaralı bentlerinin hükümden çıkartılarak yerlerine; “2-Davacının hak kazandığı 2.254.96 TL ihbar tazminatı alacağının temerrüt tarihi olan 17.10.2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 3- Davacının hak kazandığı 3.168.32 TL fazla çalışma ücreti alacağının temerrüt tarihi olan 17.10.2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 4- Davacının hak kazandığı 2.542.35 TL hafta tatili ücreti alacağının temerrüt tarihi olan 17.10.2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 5-Davacının hak kazandığı 160,58 TL ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının temerrüt tarihi olan 17.10.2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 6- Davacının hak kazandığı...
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının 2, 3, 4, 5, ve 6. maddelerinin silinerek yerine, "2-2.515,00 TL (brüt) İhbar Tazminatı alacağının 25/12/2012 temerrüt tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faiz oranını geçmemek üzere yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 3-215,00 TL (brüt) ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının 25/12/2012 temerrüt tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 4-5.410,00 TL (brüt) hafta tatili ücreti alacağının 25/12/2012 temerrüt tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 5-4.360,00 TL (brüt) fazla mesai ücreti alacağının 25/12/2012 temerrüt tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine...
K A R A R Davacı, davalının avukat olduğunu, kambiyo senedine dayalı alacağının tahsili için anlaştıklarını, davalının alacağının tahsili için dava dışı borçlu aleyhine takip başlattığını, ana borcun 9.4.2009 tarihi itibariyle 41.644,97 TL olduğunu, davalının 17.4.2009 tarihinde borçlu ile anlaşarak borcu 29.200,00 Tl olarak kabul ettiğini böylece kendisinin 12.444,00 Tl zarara uğratıldığını ileri sürerek bu bedelin tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 9.032,76 TL'nin tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ......
zarfının taşınma nedeniyle bulunmadığın belirtildiği, … takip numaralı ödeme emrinin diğer kısımlarında yer alan kamu alacağı ile … takip numaralı ödeme emrine konu kamu alacağının tahsili amacıyla asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin ise tebliğ edilmediği anlaşıldığından, asıl borçlu şirket nezdinde usulüne uygun şekilde takip edilmeyen kamu alacağının şirket ortağı sıfatıyla davacıdan aranmasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle ödeme emirleri iptal edilmiştir....
"İçtihat Metni"Davacı ... ile davalılar ... vs. arasındaki davadan dolayı Sulh Hukuk Mahkemesince verilen 15/12/2015 gün ve 2015/1209-2015/1311 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl dava kira bedeli alacağının tahsili, karşı dava ise araç tamirinden doğan iş bedeli alacağının tahsili istemine ilişkin iken karşı dava tefrik edilmiş; asıl dava yönünden ise miktar itibariyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asıl dava kira bedelinin tahsili istemine ilişkin olduğundan temyiz inceleme görevi dairemize ait olmayıp Yargıtay Yüksek 6. Hukuk Dairesi'ne aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli dairenin belirlenmesi açısından Yargıtay Hukuk Daireleri İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 12.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yukarıda anılan düzenlemelerde, tüzel kişiliğe sahip şirketlerin ödenmeyen veya tahsili olanaksız kalan amme alacağının, tüzel kişiliği temsil edenlerin ve ortakların malvarlığından alınacağı, ödeme emrinin ancak usulüne uygun olarak tarh, tahakkuk ve tebliğ aşamasından geçtiği halde vadesinde ödenmemesi suretiyle tahsili kabil hale gelen amme alacaklarının tahsili amacıyla düzenlenebileceği açıklanmıştır. Dosyanın incelenmesinden, davacının ortağı olduğu ... Gıda Pet. Mad. Yağ. Tur. ve İnş. San. Tic. Ltd. Şti. adına kesinleştiği ileri sürülen amme alacağının tahsil ve takibi amacıyla asıl borçlu şirket adına ödeme emri düzenlenerek tebliğ edildiği, yapılan tebligata rağmen herhangi bir ödemede bulunulmaması ve yapılan malvarlığı araştırmasında da amme alacağının şirketten tahsiline imkan bulunmadığı ileri sürülerek, amme alacağının tahsili amacıyla davacı adına ortak sıfatıyla ... tarih ve ..., ..., ...ve ... sayılı dava konusu ödeme emirlerinin düzenlendiği anlaşılmıştır....