şartları arasında olduğu durumlarda, bu tür akreditiflerin vadeli akreditif olarak değerlendirilmeyeceği ve fon kesintisine tabi bulunmayacağı ancak, bu tür bir işlemlerde firmaca, ithalatın vadesiz olduğunu gösterir bir belge ibraz edilemeyeceğinden, ithalatın ödeme şeklinin bu tür bir akreditif olduğunun belirtilmesi halinde, gümrük idarelerince bu şartı gösterir sözleşme metninin aranacağının belirtildiği, olayda, Tuz Gölü Doğal Gaz Yer Altı Depolama Projesi kapsamında yüklenici ......
İTİRAZ: İhtiyati tedbire itiraz eden ... vekili; ..., uyuşmazlık konusu akreditif ilişkisinde, amir banka ... Bankası tarafından, teyit bankası olarak görevlendirildiğini, davalı ve akreditif lehtarı ...’ya yapılmasını engellemek amacıyla ve fakat ...’in, usulüne uygun belgelerin ibrazı karşılığında amir banka ... Bankası tarafından gelen teyid üzerine lehtar ...’ya ödeme yapmasından sonra, kanuna aykırı bir ihtiyati tedbir başvurusu yaptığını, banka nezdinde işlem gören akreditifin ödenmesinin 20 Temmuz 2018 tarihinde tedbiren durdurulduğunu bu ihtiyati tedbir kararının, amir banka ödemeye teyit verdikten çok sonra, akreditif lehtarı olan davalı’ya çoktan ödeme yapılması sebebiyle konusuz kaldığını,htiyati tedbir kararının davalı ...’yı etkilemediğini olumsuz etkilenen tek tarafın ... olduğunu, akreditif metni uyarınca ...'...
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih : 30.12.2009 Nosu : 41-836 - K A R A R - Uyuşmazlığın akreditif kredisine dayalı olarak banka teminat mektubunun iadesi ve depo edilmesi istemini konu alan bankacılık işleminden kaynaklanan alacak davası niteliğinde bulunduğu anlaşılmakla kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında olup, Yüksek 11.Hukuk Dairesinin görevi kapsamındadır. ancak anılan Yüksek Dairece de aidiyet kararı verildiğinden meydana gelen olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa sunulmasına, 08.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili, evrak incelemesi dahil tüm işlemlerin banka tarafından akreditif kurallarına uygun yerine getirildiğini, proforma faturanın akreditif belgesi olmadığını ve davacının davada yer verdiği diğer konuların da akreditif ilişkisi içerisinde müvekkili bankaca hukuka uygun olarak karşılandığını, analiz gerekçe gösterilerek akreditif açan bankaya kusur yüklenemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
Teyit edilmiş bir akreditifte teyit bankası lehtara karşı akreditif bankasından tamamen bağımsız, kesin bir yükümlülük altına girdiğinden, akreditif bankasının lehtara ödemesini durduran bir ihtiyati tedbir kararı, hiç bir şekilde akreditif bankasının teyit bankasına ödemesini durdurmayacaktır.(Prof. Dr. Seza Reisoğlu,Türk Hukukunda ve Bankacılık uygulamasında Akreditif,Ankara,1995,sayfa 260). Somut olayda da amirin kendi ülkesinde akreditif bankasına karşı almış olduğu ihtiyati tedbir kararının akreditif bankasının teyit bankasına ödemesini durdurması söz konusu olamayacağından davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 2011/13294 E, 2013/16893 K sayılı bozma kararının kaldırılarak usul ve yasaya uygun yerel mahkeme kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Tasfiye kesin hesabının çıkartılmasında da davalı-karşı davacı alt taşeronun gerçekleştirdiği ve hakettiği imalat bedelinin bulunup bunun davacı-karşı davalı taşeronun akreditif yoluyla yaptığını kabul ettiği ödeme miktarı ile sözleşmeye göre nakliye bedelleri ve akreditif masraflarının da davalı-karşı davacı alt taşerona ait olduğu ileri sürüldüğünden, bu harcama ve masrafların da davalı-karşı davacı alt taşerona ait olması halinde akreditif yolu ile yapılan ödemeye katılarak bulunacak toplam ödeme miktarından düşülerek asıl davada fazla ödeme olup olmadığı, ya da karşı davada talep edilen ödenmeyen iş bedeli alacağı olup olmadığı konusunda sonucuna uygun karar verilmesi gerekir. Asıl davada fazla ödemenin istirdadı talep edildiğinden, çıkarılacak tasfiye kesin hesabında alt taşerona yapılan tüm ödemeler saptanıp hak edilen ödenmeyen imalât bedelinden düşülecektir....
Akreditif bankasının akreditife uygun belgelerin süresi içerisinde ibraz edilmesi halinde ödeme yükümlülüğü altında olacak ve amire rücu hakkı doğacaktır. Akreditif teyidinin hiçbir şekilde teyit bankasının akreditif bankasının borcunu ödeyeceği şeklinde bir taahhüt veya garanti olmadığı gibi, aksine teyit bankasının yükümlülüğü asli ve bağımsız bir yükümlülüktür. Daha açık bir anlatımla, teyit bankası ikinci bir akreditif bankası olup teyit bankasının akreditif bedelini ödemesi halinde rücu için belgeleri akreditif bankasına gönderecektir. Akreditif bankasının da belgeleri aldığı tarihten itibaren makul süre de en geç 7 iş günü belgeleri inceleyerek uygun bulunmazsa rezerv koyup teyit bankasına iade edecektir. (Hukuki Açıdan Akreditif ve Uygulanma Sorunları, Prof. Sezai REİSOĞLU, bkz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 18.12.2002 tarih, 2002/12- 1078 Esas -1072 Karar, Yargıtay 11....
Davalı vekili cevabında, davacının akreditif ilişkisi içinde 4 adet ticari fatura, 3 adet orijinal çek listesi, 1 adet taşınma listesi ve 1 adet lehdar deklarasyonundan oluşan vesaiki 29.06.1998’de bankaya teslim ettiğini, taşıma belgesinin CMR olması gerekirken FCR olarak tanzimi ve mal tanımının eksik olması nedeniyle davacıya eksiklik bulunduğunun bildirildiğini, davacının uyumsuzlukları giderdikten sonra belgeleri 01.07.1998’de bankaya teslim ettiğini, belgelerin aynı gün amir bankaya gönderildiğini, akreditif bedelinin rambursman bankasından talep edilerek 07.07.1998’de davacıya ödendiğini, aynı gün amir bankanın akreditife rezerv konulduğunu bildirdiğini, davacının akreditif şartlarına uygun belgeler ibraz etmeden aldığı akreditif bedelini iade etmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir....
A.Ş.’ye devredildiğini, müvekkilinin akreditifin yürürlükte olduğu süre içerisinde ve akreditif ilişkisi tahtında Kamerun’da bulunan bir firmaya Antalya limanından 01/03/2009 tarihinde 1.850.000,00 USD FOB bedelli, 19/03/2009 tarihinde 1.850.000,00 USD FOB bedelli çimento ihracatı gerçekleştirdiğini, müvekkilinin söz konusu ihracatı gerçekleştirirken tümüyle akreditif ilişkisine dayandığını ve özellikle Citibank gibi muteber bir ihbar bankası tarafından akreditife eklenen teyide itibar ettiğini, müvekkilinin uyuşmazlığa konu akreditif alacağının 03/03/2009 tarihinde 1.574.937 USD ile 11/03/2009 tarihinde 1.574.937 USD bölümünün dava dışı .....
de "elektrik trafosu üretiminde" aralıksız 20 yılı aşkın süredir ticari faaliyetini sürdürdüğünü, elektrik trafosu imalatının hammaddesi olan "silisli sac" ürününü dış piyasalardan tedarik etmek zorunda bulunan müvekkili şirketin ... menşeli firma olan "..." ile silisli sac alımı konusunda anlaşma sağladığını ve "teyitli akreditif" ilişkisi kurulması konusunda mutabakata varıldığını, bundan sonra davalı ... A.Ş. ile müvekkili arasında 18.11.2005 tarihinde "akreditif şartnamesi" akdedildiğini, ne var ki akreditif ilişkisi sürecinde bankanın müvekkilini zarara uğrattığını, bu bağlamda 07.12.2005 tarihinde akreditif konusu mallar için taşıma sigortası düzenleyen "Inges Insurance ... Ltd." firmasından doğrudan ... A.Ş. ...S.B....