Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, katılma alacağına mahsuben aile konutu üzerinde oturma hakkı tanınması isteğine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 240. maddesinde aynen; "Sağ kalan eş, eski yaşantısını devam ettirebilmesi için, ölen eşine ait olup birlikte yaşadıkları konut üzerinde kendisine katılma alacağına mahsup edilmek, yetmez ise bedel eklenmek suretiyle intifa veya oturma hakkı tanınmasını isteyebilir; mal rejimi sözleşmesiyle kabul edilen başka düzenlemeler saklıdır..." hükmüne yer verilmiştir. Aile konutu, resmi evli eşlerin birlikte seçtikleri ve ortak aile yaşam faaliyetlerini gerçekleştirdiği, yaşantılarını buna göre düzenlemeyi amaçladıkları konuttur (TMK'nun m. 186, HGK 28.09.2011 tarih, 2011/556 K.)....

    "davalı tarafından TMK'nın 652. maddesi gereğince açılan dava konusu taşınmazın miras hakkına mahsuben sağ kalan eşe özgülenmesi davasının sonucunda mülkiyet durumu değişebileceğinden ortaklığın giderilmesi davasının sonucu da etkilenecektir. Bu nedenle, davalı tarafından açılan Balıkesir 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2... Sayılı dosyasının HMK'nın 165/1. maddesi gereğince görülmekte olan ortaklığın giderilmesi davası için bekletici sorun yapılması gerekir. Her ne kadar mahkemece, bekletici sorun yapılması istenen bahsi geçen davanın davalı tarafından ortaklığın giderilmesi davasında karar verildikten sonra açıldığı, bekletici sorun yapılamayacağı gerekçesiyle direnme kararı verilmiş ise de, hüküm kesinleşinceye kadar açılmış olan ve eldeki davanın sonucuna etki edecek mahiyetteki davanın HMK'nın 165. maddesi gereğince bekletici sorun yapılması gerektiği kuşkusuzdur."...

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile dava dışı Muris Fikret Elibol'un 1998 yılında evlendiklerini, murisin 10/09/2018 tarihinde vefat ettiğini, muris ile müvekkilinin müşterek çocuklarının bulunmadığını, murisin mirasçıları olarak ise müvekkilinin ve davalar olan murisin ilk evliliğinden olan çocuklarının kaldığını, müvekkili ile murisin evlilik birlikteliği süresince oturmuş oldukları ve halen müvekkilinin ikamet ettiği kullandığı meskenin aile konutu olduğunu, müvekkilin söz konusu konutta muris ile birlikte yaşadığını, evlilik birlikteliğine dair tüm anılarının bu evde bulunduğunu, müvekkili ile murisin oturmuş oldukları Konya İli Çumra İlçesi Bardakçı Mahallesi 2630 YC pafta, 298 ada 13 parsel ve 5 bağımsız bölüm için aile konutunun sağ kalan eş müvekkiline özgülenmesi için aile konutu tespitin yapılması gerektiğini belirterek dava konusu taşınmazın müvekkilinin adına özgülenmesi uğruna söz...

    Yargılama sırasında, ... mirasçılarından ..., vekili vasıtasıyla verdiği 2.12.2005 hakim havale tarihli dilekçesinde; davacılar tarafından dosyaya sunulan 14.3.2005 tarihli senedin geçerli olmadığını zira okur yazar olmayan, Ayni’nin adı altında bulunan imzanın HUMK nun 297. maddesi hükümleri uyarınca tanıklar ve köy ihtiyar heyeti tarafından onanmadığını belirterek, davaya katılmış ve sadece sözleşmede yazılı olanlar değil, mirasın tamamının bütün yasal mirasçılar arasında aynen taksimini, olmadığı taktirde satılarak bedellerinin paylaştırılmasını ve ayrıca aile konutununsağ kalan eş” durumunda bulunan ...’e özgülenmesini istemiştir....

      ün mirasını reddetmiş, murisin eşi diğer mirasçı ... tarafından miras reddedilmemiştir. Altsoyun tamamının mirası reddetmesi halinde sağ eş mirası reddetmemiş ise bunların payı sağ kalan eşe geçer ( TMK md. 613 ). Sağ kalan eş daha sonra vefat ettiğinden Türk Medeni Kanununun 613. maddesi hükmü gözetilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 06.02.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        dan intikal eden 4975 ada 16 parsel sayılı ev ve bahçe nitelikli taşınmazın, aile konutu olarak kullanıldığını ileri sürerek, miras hakkına mahsuben oturma hakkı tanınması istemi ile ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/17 Esas sayılı dosyasında dava açmıştır. Anılan davanın sonucunun beklenmesi, daha sonra bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeler ile davanın kabulü doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcının davalıya iadesine, 02.10.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, katılma alacağına mahsuben aile konutu üzerinde mülkiyet hakkı tanınması, mümkün görülmediği takdirde katılma ve değer artış payı alacağı isteğine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun "Aile konutu ve ev eşyası" başlıklı 240. Maddesin de aynen; " Sağ kalan eş, eski yaşantısını devam ettirebilmesi için, ölen eşine ait olup birlikte yaşadıkları konut üzerinde kendisine katılma alacağına mahsup edilmek, yetmez ise bedel eklenmek suretiyle intifa veya oturma hakkı tanınmasını isteyebilir; mal rejimi sözleşmesiyle kabul edilen başka düzenlemeler saklıdır. Sağ kalan eş, aynı koşullar altında ev eşyası üzerinde kendisine mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir. Haklı sebeplerin varlığı hâlinde, sağ kalan eşin veya ölen eşin yasal mirasçılarının istemiyle intifa veya oturma hakkı yerine, konut üzerinde mülkiyet hakkı tanınabilir....

            Maddesinde "Aile Mahkemesi kurulan yerlerde bu mahkemeler faaliyete geçtiğinde, yargı çevresi içeresinde ve görev alanına giren sonuçlanmamış dava ve işler, yetkili ve görevli Aile Mahkemesine devredilir." hükmü yer almakta olup ilgili esas sayılı dosyasının ... Aile Mahkemesi'ne devrine ve gönderilmesine karar verilmiştir. Somut olayda, mallarının korunması istenen çocukların babasının vefat ettiği anlaşıldığından bu halde yetkili mahkeme, velayeti kullanma hakkına sahip sağ kalan annenin yerleşim yeri mahkemesidir. Türk Medenî Kanununun 21. maddesine göre velayet altında bulunan çocuğun yerleşim yeri ana ve babanın ortak yerleşim yeri olduğu gibi Türk Medenî Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 4. maddesi uyarınca sağ kalan veya velayet kendisine verilen eşin yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir. Somut olayda, UYAP sistemi üzerinden yapılan inceleme sonucu anne ...'in yerleşim yerinin "... mah. ... sk. No:......

              Davacı koca adına kayıtlı bulunan aile konutunun tapu kaydı üzerine davalı kadının istemi ile 30.5.2003 tarihinde aile konutu şerhi konulmuştur. Taraflar 23.3.2005 tarihinde kesinleşen karar ile boşanmışlardır. Davacı koca tarafından 27.9.2005 tarihinde aile konutu şerhinin kaldırılması için “boşandığı eşi” aleyhine temyiz konusu dava açılmıştır. Başka bir anlatımla davacı ve davalı “dava tarihinde” evli bile değillerdir. Bilindiği üzere Dairem uygulamasında eşler arasında boşanma davası varsa “Boşanma davasının “kesinleşme tarihi ile sınırlı” olarak aile konutunun şerhi gerekirken (M.K. md. 194) yazılı şekilde boşanmadan sonra da devam edecek şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. (Y2HD, 03.06.2003, 5022-8187, Ömer Uğur GENÇCAN, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu, Bilimsel Açıklama-İçtihatlar-İlgili Mevzuat, : I....

                SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın yazlık niteliğinde olduğu, tarafların aile konutu olarak kullandıkları taşınmazın Bafra ilçesinde bulunduğu, muris Sadık Çakır ile davacı eşinin müşterek yaşamlarını devam ettirdikleri, aile konutu olarak kullandıkları yerin İshaklı Mahallesi Gençlik Caddesi Güner Apartmanı No:61 Kat:5 adresinde bulunduğu, davaya konu edilen taşınmazın yazlık konut niteliğine haiz olup aile konutu kriterlerini karşılamadığı, davaya konu edilen taşınmazda yaşamsal faaliyetlerin sürdürülebilmesi için gerekli olan su, elektrik, telefon gibi abonelik işlemleri kaydının bulunmadığı, Bafra Sulh Hukuk Mahkemesi'nin miras hakkına mahsuben aile konutununu özgülenmesi konulu 2019/1803 Esas sayılı dosyasında; Bafra Sulh Hukuk mahkemesine muris Sadık Çakır adına İshaklı Mahallesi Gençlik Caddesi Güner Apartmanı No:61 Kat:5 Bafra adresine kayıtlı elektrik, su, telefon abonelik kayıtlarının olup olmadığının tespiti açısından ilgili kurumlara müzekkere...

                UYAP Entegrasyonu