açılacak bir dava ile ilgili gayrimenkulün aile konutu olduğunun tespit edilmesinin akabinde Sulh Hukuk Mahkemesinde açılacak bir diğer dava ile aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesi mümkün olduğunu, fakat davalılar tarafından bu yasal işlemlerin hiçbiri gerçekleştirilmediğini, davalı T5 dava dışı oğlu Murat GÜMÜŞ'ün hisse devri yapmış olması konutun aile konutu statüsü kazanması için gerekli olan yasal şartlarından biri olmadığını, aynı şekilde davalı T5 sosyo-ekonomik durumu ve davaya konu taşınmazda ikamet etmesi de ilgili gayrimenkule hukuken aile konutu statüsü sağlamayacağını, davalı T5 ikamet ettiği davaya konu taşınmazın aile konutu olarak kabul edilmesine hukuken imkan ve ihtimal olmadığını, bu nedenle kararın kaldırılması için istinaf talebinde bulunmuştur....
Cevap dilekçesi: Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; Aile konutunun özgülenmesi konusunda görevli mahkemenin sulh Hukuk Mahkemesi olduğunu, TMK'nın 352. Maddesine göre özgülemenin yapılabilmesi için eşin miras payına düşen miktarın aile konutunun değerini karşılaması gerektiğini, terekeye bakıldığında muristen 171 ada, 4 parsel ve 34 XX 515 plakalı aracın kaldığını, davacının payına düşen miktarın aile konutunun değerini karşılamadığını, davacının davaya konu yerde değil, kendisine ait Kesecik Mahallesinde bulunan evde yaşadığını, tüm bu nedenlerle mahkemenin görevsizliğine, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davanın kabulü ile 171 ada, 4 parsel, 13 nolu bağımsız bölümün davacının eşi ölmeden önce davacı ve eşi tarafından aile konutu olarak kullanıldığının tespitine karar verilmiştir....
Cevap dilekçesi: Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; Aile konutunun özgülenmesi konusunda görevli mahkemenin sulh Hukuk Mahkemesi olduğunu, TMK'nın 352. Maddesine göre özgülemenin yapılabilmesi için eşin miras payına düşen miktarın aile konutunun değerini karşılaması gerektiğini, terekeye bakıldığında muristen 171 ada, 4 parsel ve 34 XX 128 plakalı aracın kaldığını, davacının payına düşen miktarın aile konutunun değerini karşılamadığını, davacının davaya konu yerde değil, kendisine ait Kesecik Mahallesinde bulunan evde yaşadığını, tüm bu nedenlerle mahkemenin görevsizliğine, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davanın kabulü ile 171 ada, 4 parsel, 13 nolu bağımsız bölümün davacının eşi ölmeden önce davacı ve eşi tarafından aile konutu olarak kullanıldığının tespitine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, nafakalar, velayet ve aile konutunun özgülenmesi yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı kadının harcı verilerek usulüne uygun olarak açılmış Türk Medeni Kanununun 197/2. maddesine dayalı bağımsız bir davası ya da karşılık davası bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanununun 169. maddesi uyarınca boşanma hakkındaki hükmün kesinleşmesine kadar bu konuda tedbir kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutu Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, kusur belirlemesi, tazminatlar, aile konutu şerhi ve aile konutunun özgülenmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı kadın tarafından usulüne göre harcı yatırılarak açılmış, aile konutu şerhi konulmasına yönelik bir dava bulunmadığına ve mahkemece konulan aile konutu şerihinin tedbir mahiyetinde ve tedbirin boşanma hükmünün kesinleşinceye kadar devamına karar verildiğinin anlaşılmasına göre tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50'şer TL. temyiz başvuru harçları peşin...
Ölüm halinde tasfiye yapılırken kural olarak, ortaklık malların yarısı sağ eşe, kalan yarısı da sağ kalan eşin miras hakkı saklı kalmak üzere ölenin mirasçılarına geçer (743 TKM m. 221, 222, TMK. m.276). Yukarıda açıklanan yasal düzenleme ve ilkeler uyarınca yapılan incelemede; Eşler, 20.07.1959 tarihinde evlenmiş, mal rejimi ...'un 02.03.2004 tarihinde vefatı ile sona ermiştir (TMK m. 225/1). Dosya arasındaki mirasçılık belgesine göre davacı sağ eş ile davalı çocuk mirasçı olarak kalmıştır. Davacı ile muris eş arasında 25.12.2002 tarihinde ... 7. Noterliği'nde 'Düzenleme Şeklinde Mal Ortaklığı Sözleşmesi' imzalanmıştır. Evlilik tarihinden eşler arasında sözleşmenin yapıldığı 25.12.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM m. 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, sözleşme uyarınca mal ortaklığı rejimi geçerlidir (4722 sayılı Yasa'nın m. 10, TMK m. 202). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK m. 179)....
Aile Mahkemesince ise, mallarının korunması istenen çocuk ...'un annesinin vefat ettiği, bu halde yetkili mahkemenin velayeti kullanma hakkına sahip sağ kalan babanın yerleşim yeri mahkemesi olduğu, küçüğün babası Mehmet'in MERNİS'te kayıtlı yerleşim yeri adresinin Bayraklı/... olduğu gerekçesiyle karşı yetkisizlik kararı verilmiştir. Somut olayda, mallarının korunması istenen çocuğun velayetinin ... 2. Aile Mahkemesinin 15/05/2018 tarih 2016/1406 Esas 2018/366 Karar sayılı kararı ile anne ...’a verildiği anlaşıldığından bu halde yetkili mahkeme, velayeti kullanma hakkına sahip sağ kalan babanın yerleşim yeri mahkemesidir. Türk Medenî Kanununun 21. maddesine göre velayet altında bulunan çocuğun yerleşim yeri ana ve babanın ortak yerleşim yeri olduğu gibi Türk Medenî Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 4. maddesi uyarınca sağ kalan veya velayet kendisine verilen eşin yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tapu İptali ve Tescil- Aile Konutu Şerhi Konulması- Aile Konutunun Özgülenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü....
ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair İncesu Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinden verilen 24.12.2009 gün ve 63/309 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalılar ... ve müşterekleri tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... dava dilekçesinde, dava konusu 291 ara 2 parseldeki 1 nolu bağımsız bölümün evlilik birliği içinde satın alınarak miras bırakan eşi ...adına tescil edildiğini, 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanununa göre edinilmiş malların yarısının kendisine ait olduğunu ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptaliyle 1/2'sinin adına tesciline, ev eşyalarının ise eşi tarafından bağışlandığından tamamının kendisine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiş, sonradan vekili aracılığıyla sunduğu 24.11.2009 havale tarihli dilekçede ise, dava konusu taşınmazın müşterek aile konutu olduğunu kanunen söz konusu konut üzerinde sağ eşe mülkiyet...