Dava konusunun gerekçeli kararda belirtildiği gibi "ortaklığın giderilmesi" olmadığı aksine "miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınması"na ilişkin olduğu, İstanbul Adli Yargı ilk derece mahkemesi Adalet Komisyon Başkanlığı 11/08/2020 tarih 2020/4702 muhabere yazısında uygulama birliğinin sağlanması açısından sadece "miras nedenli Ortaklığın Giderilmesi" ve "Mirasın Gerçek Reddi" davalarının Ahkam-ı şahsiye mahkemelerince bakılacağının kararlaştırıldığı, mahkeme kararıyla komisyon kararın genişletilmesinin mümkün olmadığı, uygulamada ve Yargıtay kararlarında "Miras Hakkına Mahsuben Mülkiyet Hakkı Tanınması" davası genel yetkili Sulh Hukuk mahkemelerinin görev alanında kaldığı ve davaya bakılmaya aynı mahkemece devam olunması gerektiğinden dosyanın ilk tevzi edilen İstanbul Anadolu 19. Sulh Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine ..." gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul Anadolu 19....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "...Yapılan inceleme sonucu; Türk Medeni Kanunu'nun 652. maddesinde; eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa sağ kalan eşin bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben, mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebileceğini hükme bağlamıştır. Somut olayda, davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde TMK'nın 652. maddesi gereğince dava konusu konutun miras hakkına mahsuben özgülenmesi için dava açacaklarını beyan etmiştir. Evlilik ölüm ile sona erdiğinden dava tarihi itibariyle aile konutu vasfı kalmadığından taşınmaza aile konutu şerhi konulamaz ise de davacının aile konutunun kendisine özgülenmesine dair yasal hakkını kullanabilmesi için taşınmazın aile konutu olduğunun tespitini istemekte hukuki yararının olduğu açıktır....
Mahkemece, paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 652. maddesinde; “Eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir. Haklı sebeplerin varlığı halinde, sağ kalan eşin veya mirasbırakanın diğer yasal mirasçılarından birinin istemi üzerine, mülkiyet yerine intifa veya oturma hakkı tanınmasına karar verilir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ : ...Sulh Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutunun Özgülenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İncelenmesi gerekli görülen...1. Aile Mahkemesinin 2008/465 esas ve 2010/872 karar sayılı dosyasının mahkemesinden getirtildikten sonra birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi.17.12.2015(Prş.)...
Maddesi uyarınca miras payına mahsuben konutun sağ kalan eşe özgülenmesi istemiyle dava açıldığı ve yargılamasının derdest olduğu anlaşılmış olmakla bu dosyanın bekletici mesele yapılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi de usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan nedenlerle; savunma hakkı kısıtlanarak karar verilmiş olması nedeniyle davalı T4 vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- a(6) maddesi gereğince esası ve sair istinaf sebepleri incelenmeksizin kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı T4 vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; Tarsus 2....
“Eşlerden birinin ölümü hâlinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir (TMK m. 652/1). “Haklı sebeplerin varlığı hâlinde, sağ kalan eşin veya mirasbırakanın diğer yasal mirasçılarından birinin istemi üzerine, mülkiyet yerine intifa veya oturma hakkı tanınmasına da karar verilebilir” (TMK m. 652/2). Evliliğin, boşanma veya iptal kararıyla sona ermesi ile eşlerin birinin ölümü sebebiyle sona ermesinin, hukuki sonuçları farklıdır. Zira, evliliğin ölümle sona ermesi durumunda sağ kalan eş mirasçı konumundadır. Diğer durumlarda ise eşler birbirine mirasçı olamazlar. Bu sebeple, evliliğin ölümle sona ermesi durumunda sağ kalan eşin miras hakları devam etmekte, ayrıca Türk Medeni Kanunu'nun 240 ve 652. maddesinde aile konutuyla ilgili kendisine tanınan yasal hakları bulunmaktadır....
Davacı vekili 21.12.2017 tarihli dilekçesi ile, dava dilekçesindeki sonuç ve istek kısmının bir numaralı bendindeki aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesi ve iki numaralı bendinde ise davalı tarafından tasarruf edilmiş olan terekeye ait çekle ilgili davalının miras payından mahsubu taleplerinden vazgeçtiğini beyan etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bahsedilen çekin murisin sağlığında tahsil dilerek murisin talimat verdiği yerlere ödendiğini, bunun ortaklığın giderilmesi davası ile ilgisinin bulunmadığını, murisin eşi hakkındaki taleplerin mahkemenin görevi dışında olduğunu, menkul mallarda ortaklığın giderilmesi taleplerinin uygun olmadığını ikisinin birlikte aynı mahkemede görülmesinin mümkün olmadığını savunmuştur....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı T8 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz yönünden Eğerli (Konya) Aile Mahkemesinin 2022/312 Esas sayılı dava dosyası ile aile konutu tespiti ve Ereğli ( Konya) Sulh Hukuk Mahkemesinin 2022/691 Esas sayılı dosyası ile aile konutunun özgülenmesi davaları açıldığını, iş bu davaların halen derdest olduğunu ve dava sonuçlarının beklenilmesini talep ettiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Davacılar vekili, dava konusu 1028 ada 1 parsel sayılı taşınmazda kayıtlı 23 numaralı bağımsız bölüm üzerindeki ortaklığın satış yolu ile giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından iştirak nafakalarının miktarı yönünden; davacı-davalı kadın tarafından ise katılma yoluyla konutun kendisi ve çocuklarına özgülenmesi talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı kadının Türk Medeni Kanununun 169. maddesi uyarınca aile konutunun kendisine ve ortak çocuklara özgülenmesi talebinin boşanma hükmünün kesinleşmesi nedeniyle konusunun kalmadığının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 143.50'şer TL. temyiz başvuru harcı...
H.D. 11.01.2017 tarihli 2016/7022 E. 2017/132 K. sayılı kararına göre de; ''TMK.nın 613 maddesinde ‘’Altsoyun tamamının mirası reddetmesi halinde, bunların payı sağ kalan eşe geçer’’ hükmünün yer aldığını, Somut olayda murisin altsoyu davacıların, mirası reddettiklerine göre bunların payı torunlarına değil sağ kalan eşe geçeceğinden, bu gerekçe ile kararın onanmasına karar vermek gerekirken yanılgılı gerekçe ile onanması doğru görülmemiş, hükmün belirtilen bu gerekçe ile onanmasına karar vermek gerekmiştir.'' denildiğini, TMK m.613 ve Yargıtay'ın yerleşik içtihatları gereği müteveffanın tüm çocuklarının mirası reddetmeleri dolayısıyla müteveffanın tek mirasçısının sağ kalan eşi Gülüzar Yıldırım () olması gerekirken ve veraset ilamının da bu şekilde düzenlenmesi gerekirken, müteveffanın mirasçısı olarak torunlarının da gösterilmiş olmasının kanuna ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek yerel mahkemece verilen kararın kaldırılarak müteveffa İsa Yıldırım ()'ın tek mirasçısının sağ kalan...