Böylelikle üzerlerine kayıtlı başkaca taşınmaz da olmadığı görünen davacı ve davalı eşin iş bu dava konusu taşınmazın giriş katında bulunan daireyi aile konutu olarak kullandıkları, aile konutu vasfı taşıyan taşınmaz üzerine ipotek tesisi mümkün olmadığından ve iş bu dava bakımından da eş rızası alınmaksızın ipotek tesisi yapıldığından bu ipotek tesisinin usul ve yasaya uygun olmadığı, yalnızca taraflar için aile konutu vasfı taşıyan giriş kattaki bağımsız bölüm bakımından aile konutu şerhi konulması ve ipoteğin kaldırılması gerektiği gerekçesi ile dava konusu tapuda arsa vasıflı olan ancak fiiliyatta 4 katlı mesken olan taşınmazın (50119 nolu sokağa cepheli 22 kapı numaralı) “giriş kat daire olan bağımsız bölüm” ile sınırlı olması kaydı ile ipoteğin kaldırılmasına ve aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1971 yılından beri evli olduklarını davalı ... adına İstanbul ili ... ilçesi ... mahallesi 29/1 pafta 78/22 ada 2 nolu bağımsız bölümde kayıtlı gayrimenkulün aile konutu olarak kullanıldığını, dava konusu taşınmaz üzerine rızası ve bilgisi olmaksızın diğer davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, icra yoluyla taşınmazın satış işlemlerine başladığını, tesis edilen ipotek ile davacının aile konutu üzerindeki haklarının açık rızası olmadan sınırlandırılmış olması nedeniyle ipotek işleminin geçerli olmadığını, iddia ederek taşınmaz üzerine banka lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına, taşınmazın satışı halinde telafisi güç ve imkansız zararlar doğabileceğinden dava boyunca icra takibinin durdurulmasına ve aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı İlk Derece Mahkemesinin 26.09.2017 tarihli ve 2016/325 esas, 2017/698 karar sayılı kararı ile davalı bankanın tacir olduğu ve ipotek tesis edilen dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu davalı banka tarafından bilindiği ancak davacı eşin açık rızasının alınmadığı, taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi olmamasının satış işleminin geçerli olduğu sonucunu doğurmayacağı, devir işlemine karşı dava davacının açık rızasının alınmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına ve taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile ailesi tarafından aile konutu olarak kullanılan mülkiyeti davalı eş Serdar'a ait bağımsız bölüm üzerine Bemateks Tekstil Paz. San. ve Dış Tic. A.Ş. lehine ipotek tesis edildiğini, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi gereğince aile konutu üzerinde ipotek kurulurken tapu maliki olmayan eşin açık rızasının bulunması gerektiğini, ancak rıza alınmadan ipotek tesis edildiğini belirterek taşınmazın aile konutu olduğunun tespitine, tapuya aile konutu şerhinin konulmasına ve davalı şirket lehine konulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP 1.Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazda aile konutu şerhi bulunmadığını, tarafların yerleşim yerinden farklı bir adreste bulunan taşınmaz üzerine müvekkili lehine ipotek tesis edildiğini, davaya konu ipotek işleminin davacı ... ve Bemateks arasında addolunan ve diğer davalı ...'...
KARŞI OY YAZISI Dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu konusunda bir çekişme yoktur. Türk Medeni Kanununun 194. maddesi aile konutu üzerindeki hakların sınırlandırılmasını ancak diğer eşin “açık rızasına” bağlamıştır. Davacı eşin ipotek işlemi sırasında açık rızasının alındığı kanıtlanmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava aile konutu olduğu iddia edilen taşınmaz üzerine davalı ... Tic. ve San. A.Ş. lehine konulan ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesi gereğince, aile konutu olan taşınmaz üzerinde hak sahibi olan eşin tasarrufu, diğer eşin açık rızasına bağlıdır. Mahkemece, davacı (koca)'nın rızası alınmadan davalı (kadın) adına tapuda kayıtlı olan ve aile konutu niteliğindeki taşınmaza, davalı şirket tarafından, ipotek konulduğu belirtilerek davanın kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK md, 6)....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutu Şerhi ve İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm aile konutu şerhi konulmasına ilişkin karar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması-İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, açılan davada davalı eşi adına kayıtlı taşınmazın aile konutu olduğunu, taşınmaz üzerine davalı tarafından diğer davalı ... lehine ipotek tesis edilirken rızasının alınmadığını ileri sürerek; davalı ... lehine konulan ipoteğin kaldırılması ile taşınmazın tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulmasını istemiştir. İpoteğin kaldırılmasına ilişkin istekler ayni hakla ilgili olduğundan nispi harca tabidir. İpotek bedeli üzerinden nispi harç alınması gerekir. Dava dilekçesinde harca esas değer 30.000 TL. gösterilmiş ve bu miktar üzerinden nispi harç yatırılmıştır. Oysa ki kaldırılması talep edilen ipotek bedelinin 100.000 TL. olduğu görülmektedir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından ipoteğin kaldırılması davasının reddedilen kısmı ile aile konutu şerhi konulması davasının reddi ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı tarafından açılan ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulmasına yönelik davaların yapılan yargılaması sonucundan ilk derece mahkemesince verilen karar davacı tarafından ipoteğin kaldırılması davasının reddedilen kısmı ile aile konutu şerhi konulması davasının reddi yönünden istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen karar davacı tarafından istinaf talepleri yanında vekalet ücreti yönünden de temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tapu İptali ve Tescil- Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı şirket tarafından, ipoteğin kaldırılması kararı yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 17.02.2015 günü temyiz eden davalı ... ... .... A.Ş. Vekili Av. ... geldi. Karşı taraf davacı ... ile vekilleri ve davalılar ... ve ... gelmediler. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, aile konutu olduğu iddia edilen taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiş, dava değerini 46.000 TL olarak belirtmiş, nispi harç bu bedel üzerinden alınmıştır....