Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Genel Kurulu'nun 2013/2- 2056 Esas, 2015/1201 Karar ve 15.04.2015 günlü kararında da açıklandığı üzere, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile "aile konutu şerhi konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu nedenle, aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh “kurucu” değil “açıklayıcı” şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, “emredici” niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak “belirli olan” bir işlem için verilebilir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Üzerindeki İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle davanın, aile konutu üzerine davacı eşin açık rızası alınmadan davalı banka ve diğer davalı şirket lehine ayrı ayrı tarihlerde tesis edilen ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkin olup, davadan önce 16.11.2011 tarihinde konutun cebri ihale ile dava dışı üçüncü kişiye satılmış bulunmasına, dava tarihinde artık varlığını devam ettiren bir ipoteğin kalmamış bulunmasına, Türk Medeni Kanununun 194'ncü maddesinin sağladığı koruma bizatihi "aile konutuna" ilişkin olup, konutun cebri ihale ile elden çıkması halinde, davacı eşin hakkının bedele (istirdata) dönüşmesinin mümkün bulunmamasına göre...

    olmadığını, dolayısıyla geçersiz işlemin terkini gerektiğini ileri sürerek taşınmaz üzerindeki ipoteğin terkinine ve taşınmazın aile konutu olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

      Tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmasa dahi aile konutuna ilişkin olarak; eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutuyla ilgili kira sözleşmesini feshedemeyecek, aile konutunu devredemeyecek ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamayacaktır. Malik olmayan eşin izni için şekil şartı bulunmamakla birlikte, iznin açık olması gerekmektedir. Açık rızanın varlığını ispat yükü ise aile konutu ile ilgili tasarrufta bulunana aittir. TMK’nın 194. maddesinde öngörülen sınırlandırma, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulduğu için değil, konut aile konutu vasfı taşıdığı için getirilmiştir. Bu sebeple taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmasa bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Nitekim aile konutu şerhi kurucu değil açıklayıcı niteliktedir. Aksi düşünce ile tasarruf yetkisine ilişkin sınırlamanın şerh ile başlayacağı kabul edilmiş olur. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, emredici niteliktedir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı .... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m. 194/1). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken eş, konutun bu vasfını devam ettirmesi koşuluyla ancak evlilik birliği süresince ileri sürebilir. Evlilik ölümle veya boşanma yahut da iptal kararıyla sona ermiş ise, Türk Medeni Kanunun 194. maddesinin “aile konutuna” sağladığı koruma da sona erer ve rıza alınmadan yapılan tasarruf işlemi yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazanır. Davacı ile aile konutu üzerinde ipotek tesis ettiren eşi...'nün evliliği,...'...

        Hukuk Dairesinin 2021/412 E. 2021/1823 K. sayılı kararında da açıkça belirtildiği gibi; bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiili ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa da aile konutudur. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh “kurucu” değil “açıklayıcı” şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, “emredici” niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak “belirli olan” bir işlem için verilebilir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm davalı tarafından duruşmalı olarak temyiz etmiş ise de; duruşma giderleri karşılanmadığından duruşma isteminin reddine karar verilip, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı davasını ispat etmekle yükümlüdür. (TMK.md.6) Davacı verilen süre içerisinde konutun aile konutu olduğunu ve ipotek alacaklısı şirketin kötü niyetli olduğunu (TMK.md.3) kanıtlayamamıştır. Mahkemece kanıtlanmayan ipoteğin kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

          Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle talebin münhasıran Türk Medeni Kanununun 194. maddesi uyarınca aile konutu olduğu iddia edilen taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması isteğine yönelik olup, davacı tarafından ipotek işlem tarihinde dava konusu taşınmazın eşiyle birlikte aile konutu olarak kullanıldığına dair ıspata elverişli delil sunmamış olduğunun anlaşılmasına göre sonucu itibarıyla doğru olan ret hükmünün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme...

            Asıl dava, ipoteğin kaldırılması, birleşen dava ise aile konutu şerhi konulmasına ilişkindir. 1- Davacının aile konutu şerhi konulmasına ilişkin davada, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesinde; İlk derece mahkemesi tarafından davacının birleşen davasında, aile konutu şerhi konulmasına ilişkin talebi hakkında, hukuki yarar yokluğu nedeni ile davasının reddine karar verilmiştir....

            Ne var ki; davacının ipoteğin kaldırılmasına ilişkin talebi yanında bağımsız "tapu iptal ve tescil talebi" ve "taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması" talebi de bulunmaktadır. Dava konusu taşınmazın davalı eş ... tarafından diğer davalı ...'e satışı sırasında davacı eşin açık rızası alınmamıştır. Davacı eşin bu talebine ilişkin davayı açmasında hakkını kötüye kullandığına (TMK.md.2) ilişkin bir delil veya veri de bulunmamaktadır. Tapu iptal ve tescil talebi yönünden, davacı Türk Medeni Kanununun 194. maddesindeki "aile konutu koruması"ndan yararlanabilecek durumdadır. O halde; davalılar ... ve ... yönünden, tapu iptal ve tescil talebinin kabulüyle, davalı ... üzerindeki tapu kaydının iptaline, taşınmazın üzerindeki mevcut ipotek ve hacizlerle yükümlü olarak diğer davalı ... adına tapuya tesciline ve tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesi gerekirken, bu talebin de reddi isabetsiz olmuştur....

              UYAP Entegrasyonu