Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel Mahkemece; davacının davasının KABULÜ ile, Kayseri ili, Kocasinan İlçesi, Uğurevler Mahallesi, 3241 ada, 17 parselde kayıtlı taşınmazın davalılardan İsmail oğlu, TC kimlik numaralı T3 adına 10/01/2019 tarihinde 830 yevmiye numarası ile yapılan satışın iptali ile, davalı T3 adına kayıtlı bulunan tapu kaydının iptal edilerek eski malik diğer davalı Mehmet oğlu, TC kimlik numaralı T4 adına tapuya kayıt ve tesciline, aynı taşınmaz üzerinde Ayvaz kızı, TC kimlik numaralı davacı T1 lehine aile konutu şerhi konulmasına, bu hususta ilgili tapu müdürlüğüne, karar kesinleştiğinde müzekkere yazılmasına, karar verilmiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel Mahkemece; davacının davasının KABULÜ ile, Kayseri ili, Kocasinan İlçesi, Uğurevler Mahallesi, 3241 ada, 17 parselde kayıtlı taşınmazın davalılardan İsmail oğlu, TC kimlik numaralı T3 adına 10/01/2019 tarihinde 830 yevmiye numarası ile yapılan satışın iptali ile, davalı T3 adına kayıtlı bulunan tapu kaydının iptal edilerek eski malik diğer davalı Mehmet oğlu, TC kimlik numaralı T4 adına tapuya kayıt ve tesciline, aynı taşınmaz üzerinde Ayvaz kızı, TC kimlik numaralı davacı T1 lehine aile konutu şerhi konulmasına, bu hususta ilgili tapu müdürlüğüne, karar kesinleştiğinde müzekkere yazılmasına, karar verilmiştir....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tapu İptali-Tescil- Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Karar tarihi itibariyle dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunun tespit edilmesi doğru ise de, tarafların hükümden sonra 12.1.2009 tarihinde boşandıkları anlaşılmaktadır. Evlilik boşanma ile sona ermekle bu talep yönüyle davanın konusu kalmamıştır. Bu nedenle taşınmazın aile konutu olarak tescil edilmesi doğru değildir....

    Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ayrı ayrı görevsizlik kararı vermesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi amacıyla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesi sonunda: GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı Mustafa'nın 1989 yılında evlendiklerini, davacı ve davalı Mustafa tarafından aile konutu olarak kullanılan Konya İli, Karatay İlçesi, Karaaslan Mahallesi, 22819 ada, 19 parsel, B blok, Zemin Kat, Dubleks mesken vasıflı taşınmazın davalı tarafından diğer davalı T3 muvazaalı olarak devir edildiğini, bu satış işleminde davacının rızasının bulunmadığını belirterek, bu taşınmazın davalı T3 yapılan devrinin iptali ile davalı Mustafa adına tescil edilerek, taşınmaz tapu kaydı üzerine aile konutu şerhi konulması talep etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tescil DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ:24.03.2016 K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, genel mahkemede açılan TMK'nın 194.maddesine göre aile konutu olduğu ve davalı eş tarafından muvazaalı şekilde davacının rızası alınmadan devredildiği iddia edilen dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının iptali ve eski hali ile davalı eş adına tapuya tescili ve tapu kaydına aile konutu şerhi konulması isteğine ilişkin iken, aile konutu şerhi ile ilgili istek tefrik edildiğine, eldeki dava TMK'nın 194.maddesine dayalı aile konutu şerhi konulması niteliğinde bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin...

      Dava, TMK'nun 194 m.sine dayalı tapu iptal tescil ve aile konutu şerhi konulması taleplerine ilişkindir....

      Dava, TMK'nun 194 m.sine dayalı tapu iptal tescil ve aile konutu şerhi konulması taleplerine ilişkindir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava konusu taşınmaza ait tapu kaydına dosya içerisinde rastlanılmamıştır. Dava konusu taşınmazın tedavül görmüş tapu kaydının eklenerek birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 14.04.2016 (Prş.)...

        Davacı malik olmayan eş, aile konutu niteliğinde bulunan taşınmazın, malik olan davalı eş tarafından “açık rızası bulunmadan" davalı banka lehine ipotek ettirildiğini ileri sürerek, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasını ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep ve dava etmiştir. Davalı banka, davacı kadının ipotek konulmasına muvafakati olduğunu, ayrıca, dava konusu taşınmazın tapu kaydında aile konutu olduğuna dair bir şerhin bulunmadığını, bankanın iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....

          Dava bir adet taşınmazın paydaşlığının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde 8 numaralı bağımsız bölümde tarafların paydaş olduğunu, paydaşlığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmesini istemiş, davalı vekili, dava konusu edilen taşınmazın aile konutu olup tapu kaydında buna ilişkin şerh bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi gereğince; eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Aynı Kanun'un 698. maddesine göre; hukuki bir işlem gereğince veya paylı malın sürekli bir amaca özgülenmiş olması sebebiyle paylı mülkiyeti devam ettirme yükümlülüğü bulunmadıkça, paydaşlardan her biri malın paylaşılmasını isteyebilir.Paylaşmayı isteme hakkı, hukuki bir işlemle en çok on yıllık süre ile sınırlandırılabilir....

            UYAP Entegrasyonu