Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava bir adet taşınmazın paydaşlığının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde 8 numaralı bağımsız bölümde tarafların paydaş olduğunu, paydaşlığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmesini istemiş, davalı vekili, dava konusu edilen taşınmazın aile konutu olup tapu kaydında buna ilişkin şerh bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi gereğince; eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Aynı Kanun'un 698. maddesine göre; hukuki bir işlem gereğince veya paylı malın sürekli bir amaca özgülenmiş olması sebebiyle paylı mülkiyeti devam ettirme yükümlülüğü bulunmadıkça, paydaşlardan her biri malın paylaşılmasını isteyebilir.Paylaşmayı isteme hakkı, hukuki bir işlemle en çok on yıllık süre ile sınırlandırılabilir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, ölünceye kadar bakma akdine aykırılık hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir. Davacı, 2159 parsel sayılı taşınmazını ölünceye kadar bakma akdi ile davalı oğluna temlik ettiğini, davalının bakım görevini yerine getirmediğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davayı kabul etmiştir. İhbar olunan, davalının eşi olduğunu ve boşanma aşamasında olduklarını, davacı ile davalının anlaştığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

      Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş tarafından, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmemesi halinde, işlem tarafı iyiniyetli üçüncü kişinin 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1023. maddesi hükmünden yararlanacağı kabul edilmektedir (HGK. 24.04.2013, E. 2012/2-1567, K. 2013/579). Bu durum aile konutu olarak kullanılan taşınmazın tapu kaydında, konutun bu niteliğini gösteren şerh olmaması hali ile ilgilidir ve taşınmazın aile konutu olduğunu bilmeyen ya da bilemeyecek durumda olan üçüncü kişinin tapuya güven ilkesinden yararlanması asıldır. Ancak, 14.02.1951 gün ve 17/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının dikkate alınması da zorunludur....

        Bu durum aile konutu olarak kullanılan taşınmazın tapu kaydında, konutun bu niteliğini gösteren şerh olmaması hali ile ilgilidir ve taşınmazın aile konutu olduğunu bilmeyen ya da bilemeyecek durumda olan 3. kişinin tapuya güven ilkesinden yararlanması asıldır. Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi konulmuş olmasa da eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, konutun aile konutu vasfı bulunduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Tapuda aile konut şerhi olmasa da bunu bilebilecek durumda olan veya bilen kişinin iyiniyetinin bulunduğunun kabul edilmesi mümkün değildir....

          Mah. ... mevkii, 54-55 pafta, 255 ada 20 parselde iki katlı kargir bina ve arsası niteliğinde tapuya kayıtlı taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığını, davalı eşin habersiz taşınmazı ...'a sattığını, bu satıştan ...'ın bankadan kullandığı kredinin borçlarını ödememesi nedeni ile evin icra yoluyla satışa çıkarılması üzerine öğrendiğini belirterek, taşınmazın ... 1. İcra Müdürlüğünün 2015/10929 esas sayılı dosyasından (Şarkışla İcra Müdürlüğünün 2016/5 Talimat sayılı dosyasından), icra yolu ile satışının tedbiren durdurulmasına, taşınmazın tapu kaydına davalıdır şerhi konulmasını, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı eş ... adına tapuya tesciline, terditli olarak bunun mümkün olmaması halinde fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 20.000,00 TL davalılardan ...'...

            Aile Mahkemesinin 23/01/2020 tarih, 2018/722 Esas, 2020/41 Karar sayılı ilamı ile özetle; Birleşen davanın kabulü ile davaya konu Mersin İli, Akdeniz İlçesi, Hamidiye Mah., 601 Ada, 54 Parsel sayılı taşınmazda davalı T3 adına olan 3/14 hissenin iptali ile davalı T4 adına tesciline; asıl aile konutu şerhi konulması davasının kabulü ile tapu iptal ve tescil kararı infaz edildiğinde taşınmazın davalı T4'un 3/14 hissesine -fiilen taşınmazda 4. Kat 7 No'lu Bağımsız Bölüm olarak tanımlanan yer ile ilgili sınırlı olacak şekilde- aile konutu şerhi konulmasına, karar kesinleştiğinde bu hususta Akdeniz Tapu Müdürlüğü'ne yazı yazılmasına, ayrıca yazıda mahkememizin 08/10/2018 tarihli tensip 12 No'lu ara kararı (c) bendi gereğince davaya konu taşınmazın davalı olduğuna dair konulan şerhin kaldırılmasının istenilmesine karar verilmiştir....

            DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil KARAR : Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalılardan T4 adına olan tapu kaydının iptali ve davalılardan müvekkilimizin eşi olan diğer davalı olan T7 adına her türlü takyidattan ari olarak tesciline, taşınmazdaki ipotek kaydının kaldırılmasına, ayrıca tapu kaydına aile konutu şerhinin verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir. SAVUNMA:Davalı T4 cevap dilekçesinde özetle: haksız açılan davanın esastan reddi ile ev üzerindeki satılamaz ve devredilemez ibarelerinin ve tüm ihtiyati tedbirlerin kaldırılmasını, evin tahliyesini satıştan itibaren dayacının kira ödemesine yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ederiz demiştir....

            Somut olayda; davacı dava dilekçesinde dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu, davalı eş tarafından muvazaalı olarak diğer davalı T6’a devredildiğini bu nedenle tapu kayıtlarında bulunan satış işleminin iptali ile aile konutu olarak kullanılan taşınmazın davalı T3 adına tescili gerektiğini belirtmiş, yine aynı dilekçenin devamında satış işleminin davacının mal rejiminden kaynaklı katılma alacağını almasına mani olmak için mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak yapıldığını, davalı T6’a yapılan satış işlemi muvazaalı olduğundan dava konusu taşınmazın satış işleminin iptali ile davalı Fehmi adına tescilini, tapu iptali ve tescil talepleri kabul edilmediği taktirde fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000 TL bedelin yasal faizi ile karşı taraftan tahsilini talep ettiklerini belirtmiştir....

            Aile Mahkemesinde açılan aile konutu şerhi davasının konusuz kalması nedeniyle reddine karar verildiği, taşınmazın bu hali ile aile konutu olma özelliğini kaybettiğinden 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi gereğince işlemin diğer eşin rızasına bağlı olmaktan çıktığı, davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir. IV. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuran Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ipoteğin kaldırılması davası yönünden, davalı banka vekili vekâlet ücreti yönünden ve davalılar ..., ... ve ... tarafından ise ipoteğin kaldırılması davası yönünden temyiz isteminde bulunmuştur. B....

              Evrak incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı ... ... tapu iptal ve tescil davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacının Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi gereğince, dava konusu taşınmaza aile konutu şerhi konulması talepli davasında, mahkemece taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhinin konulmasına karar verilmiş ise de; karardan sonra 10.11.2014 tarihinde davalı kayıt maliki eşin öldüğü anlaşılmaktadır. Artık Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesi uyarınca taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması imkanı ortadan kalkmış; davanın konusu kalmamıştır....

                UYAP Entegrasyonu