Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, adi yazılı Gayrimenkul Satış Sözleşmesi uyarınca ödenen kaporanın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi talebini içeren itirazın iptali davasıdır. Dosyada mevcut Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi adi yazılı şekilde düzenlenmiş olup, resmi şekilde düzenlenmediği için geçersizdir. (MK m. 706, TBK m. 213, Tapu Kanun’u m. 26 ve Noterlik Kanun’u m. 60) Hakimler ve Savcılar Kurulunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri İş Bölümü ile ilgili 01.09.2020 tarihinden itibaren geçerli İş Bölümü Kararı uyarınca, 18.Hukuk Dairesinin görevine giren dava ve uyuşmazlıkların 6502 s. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun ile 6098 s.TBK'nın 2.Kısmında düzenlenen ve diğer dairelerin görev alanında kalmayan dava ve işlere bakmakla görevli olması nedeniyle, dava konusu uyuşmazlıkta HSK'nın İş Bölümü Kararı hükümleri uyarınca, istinaf inceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesine aittir....

edileceğini, arabuluculuk yoluna başvurulmadan açılan davanın özel dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi gerektiğini, somutlaştırma ve delillerin gösterilmesi yükümü yerine getirilmediğini, adi yazılı şekilde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, adi yazılı şekilde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davacı adi yazılı satış vaadi sözleşmesinden doğan taleplerini yalnızca davalı Garanti Kozaya karşı ileri sürebileceğini, 30.9.1988 tarihli, 1987/2 esas, 1988/2 karar sayılı Yargıtay içtihadı birleştirme genel kurulu(YİBGK) kararı gereğince de ipoteğin fekkinin talep edilemeyeceğini, satış sözleşmesinin imza tarihinde taşınmaz üzerinde ipotek bulunmadığını, ipoteğin tesisi esnasında taşınmazın davacıya satıldığı müvekkili tarafından bilinmediğini, davacının kötü niyetli olduğunu, davanın açılmasına müvekkili banka sebebiyet vermediğinden dava mahkeme masrafları ve vekâlet ücreti talebinin reddi ile bunların tümüyle davacı üzerinde...

İcra Müdürlüğünün 2015/22800 E. sayılı takip dosyasında yapılan ilamsız takipte borcun sebebi olarak 13/10/2015 tarihli taşınmaz payı resmi satış sözleşmesinden kaynaklanan satış bedelinin gösterildiğini, 13/10/2015 tarihinde ,,,,paylarının taraflarına satıldığını, ... Tapu Sicil Müdürlüğünden 13/10/2015 tarihli taraflar arasındaki taşınmaz satış paylarına ilişkin resmi satış belgeleri celp edildiğinde, taşınmaz pay bedellerinin ödenmiş olduğunun görüleceğini, davalı ile adi ortaklık var iken aynı adresin her iki şirketin adresi olarak gösterildiğini, ortaklığın sona ermesinden sonra aynı adrese girebilmelerinin dahi mümkün olmadığını, bu adresin mülkiyetinin davalıya ait olduğunu, davalının bilinen adreslerine değil kendisine ait bu adrese tebligatı göndererek itirazın önüne geçtiğini belirterek, takibe konu borç sebebi tapu satış bedeli olduğundan ve tapu resmi senedi ile ödemenin gerçekleştiği sabit olduğundan borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

    Davalı T5 vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile diğer davalı firma arasında akdedilen ticari kredi sözleşmesi gereğince ilk derece mahkemesi kararına konu uyuşmazlığın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerince görülmesi gerektiğini, müvekkili banka - Garanti Koza arasında ticari kredi ilişkisi bulunduğunu, ticari kredi sözleşmeleri gereğince müvekkili bankanın ipotekleri fek etme yükümlülüğünün doğmadığını, davacı ile müvekkili banka arasında bağlı kredi ilişkisi bulunmadığını, huzurdaki dava açısından müvekkili tarafından davacıya verilmiş bir konut kredisi bulunmadığından, satıcı Garanti Koza ile müvekkili banka arasında davacının konut tedarikine ilişkin bir sözleşme de bulunmadığından, dava konusu ihtilafta bağlı krediden de bahsedilmesi hukuken mümkün olmadığını, adi yazılı şekilde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davacının adi yazılı satış vaadi sözleşmesinden doğan taleplerini yalnızca davalı Garanti Kozaya karşı ileri sürebileceğini...

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 10/09/2020 NUMARASI: 2019/711 Esas, 2020/549 Karar DAVANIN KONUSU: Satış Vaadi Sözleşmesinden (Yüklenicinin Temlikinden) Kaynaklanan Tapu İptali Ve Tescil KARAR TARİHİ: 30/03/2023 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dava dosyası incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İ D D İ A: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların İstanbul ili, Başakşehir İlçesi, ......

      Arasında imzalanan adi yazılı şekilde yapılmış satış vaadi sözleşmesi ile İstanbul ili, Esenyurt İlçesi, Kozapark Akkoza Sitesi, 382 ada 43 parsel Sedef Blok, 5. Kat 102 numaralı bağımsız bölümün davacıy satışının kararlaştırıldığı, tarafların edimlerini yerine getirdikleri, her ne kadar satış sözleşmesi adi yazılı şekilde yapılmış ise de, 14/10/2019 tarihinde tapu tescilinin yapıldığı, sözleşmenin geçerli hale geldiği, tapu kaydının davacı adına olduğu, davacı vekilinin dava dilekçesinde; davacı adına olan tapu kaydı üzerinde bulunan ipoteklerin ayrıca pürüz ve takyidatların tapu kaydından silinmesi ve fekkini talep ettiği, taşınmaz üzerinde ihtiyati haciz, icrai haciz şerhlerinin bulunduğu, Akbank T.A.Ş. Lehine 25/10/2016 tarihli 1.750.000.000,00.Tl bedelli, Ak finansal Kiralama A.Ş. Lehine 29/03/2017 tarihli 53.261,000,00Euro bedelli ve Akbank T.A.Ş....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.04.2015 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 18.04.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden gelmedi. Karşı taraftan davacı vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Dava, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, .......

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 19.12.2012 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 18.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, ...... Noterliği'nin 19.09.1995 tarihli ve ...... yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi ile ..... İli .... İlçesi ..... Mahallesinde tapuya kain 329 parsel numaralı taşınmazda davalıların murisi ...'...

          bizzat satıcı tarafından finanse edildiği hallerde satıcı ile tüketici arasında bağlı kredi ilişkisi bulunacağını ve bu durumda ilişkide iki taraf bulunduğunu, konut satış sözleşmesinin kredi veren tarafından finanse edildiği ve kredi verenin satıcının hizmetlerinden yararlandığı hallerde bağlı kredi ilişkisi bulunduğunun kabul edileceğini, tüketici ile banka arasında imzalanan kredi sözleşmesinde belirli mal veya hizmetin adının açıkça anılması durumunda da ekonomik birlik ve bağlı kredi bulunduğunun kabul edileceğini, adi yazılı şekilde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davacının adi yazılı satış vaadi sözleşmesinden doğan taleplerini yalnızca davalı Garanti Koza'ya karşı ileri sürebileceğini, 30.9.1988 tarihli, 1987/2 esas, 1988/2 karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu (YİBGK) kararı gereğince de ipoteğin fekkinin talep edilemeyeceğini, adi yazılı satış sözleşmesinin imza tarihinde taşınmaz üzerinde ipotek bulunduğunu, ipoteğin tesisi...

          ile davalıların murisi ... arasında önce 6.10.1992 günlü adi satış sözleşmesi düzenlenmiş, ancak her iki miras bırakan bundan sonra 18.5.1993 tarihinde 7103 ve 7104 yevmiye numaralı iki adet noterde düzenlenmiş taşınmaz mal satış vaadi sözleşmeleri ile 1689 ada 10 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binada bulunan 2 ve 3 numaralı konut nitelikli bağımsız bölümlerin kat irtifaklı arsa paylarının 4/100'er hissesinin davacı murisine satışı konusunda anlaşmışlardır. Böylece taraflar az yukarıda açıklandığı şekilde geçersiz olan adi satış sözleşmesinden sonra 18.5.1993 tarihli biçimine uygun satış vaadi sözleşmelerini düzenlemişlerdir. Borçlar Kanununun 1.maddesi hükmüne göre sözleşme "iki tarafın karşılıklı ve birbirine uygun surette rızalarını beyan etmeleri" üzerine kurulur. Bir sözleşmede aranması gereken en önemli unsur "tarafların karşılıklı ve birbirine uygun iki irade beyanında" bulunmalarıdır. Sözleşmenin tarafları olan her iki mirasbırakan 1995 yılında ölmüştür....

            UYAP Entegrasyonu